Diyet Uzmanı Gülay Hamzaoğlu, ramazanda beslenmemizin her zamanki beslenme alışkanlığımızdan farklılık göstermemesi gerektiğini, günlük gereksinimlerimizi yeterli ve dengeli bir şekilde sağlamanın bu ay için de geçerli olduğunu söyledi.



Oruç tutmanın gerekleri yerine getirildiğinde, vücut için yararlı hale gelmesinin mümkün olduğuna dikkat çeken Hamzaoğlu, madalyonun diğer tarafında ise yapılan yanlış yeme davranışlarının birçok sıkıntıyı doğurduğuna dikkat çekti.

Hamzaoğlu, "İftarda ve sahurda birdenbire ve çok fazla yemekle mideyi doldurmamak gereklidir. Ani mide gerginliği hem tansiyon yükselmesine hem de nörolojik hormonların hızlı salgılanmasına yol açar. Azar azar, iyi çiğneyerek ve sık aralıklarla yemek yenilmelidir. Yemeklerin seçiminde çok yağlı, çok tuzlu ve aşırı tatlı besinlerden kaçınmak gereklidir.

Bunların yerine hazmı kolay, mide-barsak sisteminde uzun süre kalabilen lifli ve selüloz içeren sebze, meyve ve kepekli ekmek tercih edilmeli, kızartmalardan kaçınılmalıdır. Yetişkin bir insanın günde en az 1,5-2 litre su içmesi gerektiğinden sıvı alımına çok dikkat edilmelidir ve bol miktar su içilmelidir" dedi.

Hamzaoğlu, öğün sayılarını iftar ve sahur arasında mümkün olduğunca arttırmak gerektiğini, iftarı ikiye bölerek sahur için mutlaka kalkarak ve iftar ile sahur arasına ara öğünler koyarak yapmak gerektiğini belirtti. Hamzaoğlu, sıcak yaz günlerine denk gelen Ramazan ayında sağlıklı insanların da beslenmelerine ayrıca önem göstermelerinin önemine dikkati çekerek, sahurun kesinlikle ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi.

Hamzaoğlu, "Sahur yemekleri azar azar, iyice çiğneyerek yenilmelidir. Çiğ sebze, domates, salatalık gibi yiyeceklere mutlaka yer verilmelidir. Sahur kahvaltı şeklinde bir öğün olabilir. Fazla tuzlu besinler yerine meyve tüketilmelidir. Bol sıvı mutlaka tüketilmeli, su içilmelidir. Sadece su içerek oruç tutmak sakıncalıdır. Bu durumda yorgunluk ve dikkatte azalmalar olur. Sahura kalkılmadan oruç tutulursa aç kalma süresi artacağından metabolik hız düşer ve halsizlik, baş ağrısı görülür" diye konuştu.

YOĞURT VEYA AYRAN TÜKETİN

İftarı ikiye bölerek tüketmeyi öneren Hamzaoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Yemeğe ne çok sıcak ne de çok soğuk olmayan hafif bir çorbayla başlanmalıdır. Bağırsak problemi olanlar çorbalarına kepek ilavesi yapabilecekleri gibi kepekli ekmek de tercih edebilirler. Etli veya etsiz, fazla yağlı olmayan bir sebze yemeği yenebilir. Yemekle beraber yoğurt veya ayran tüketilebilir. Yemeğe yakın saatte ağır tatlıları tüketmekten kaçınılmalıdır. Ağır tatlılar yerine meyve tüketilebilir. Mutlaka bol su içilmelidir" Hamzaoğlu, İftar ile sahur arasındaki vakitte en az 2 litre kadar su tüketmeye özen gösterilmesini tavsiye etti.