ZONGULDAK’ta evinde kalp krizi geçiren ve ambulansla Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi'ne kaldırılan ayakkabı boyacısı Ercan Kacalı(42), ilk müdahalenin ardından anjiyo ekipmanlarının bozuk olduğu gerekçesiyle Ereğli ilçesinde bulunan özel bir hastaneye sevk edildi. Sevk sırasında 3 defa duran kalbi çalıştırılan Kacalı'nın hastanede yoğun bakıma alınmasından 1 saat sonra hayatını kaybetmesi üzerine ailesi üniversite hastanesinin ihmali olduğu gerekçesiyle şikayetçi oldu.
Kent merkezinde uzun yıllardır aynı yerde ayakkabı boyacılığı yapan Erkan Kacalı, 4 Aralık'ta evinde kalp krizi geçirdi. Ambulansla BEÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi'ne kaldırılan Erkan Kacalı, iddiaya göre anjiyo ekipmanlarının bozuk ve stent malzemesi olmaması nedeniyle Ereğli ilçesinde bulunan özel bir hastaneye sevk edildi. Sevk sırasında 3 defa duran kalbi çalıştırılan Kacalı, hastanede yoğun bakıma alınmasından 1 saat sonra hayatını kaybetti. Erkan Kacalı, geçen cuma aile mezarlığında toprağa verildi. Erkan Kacalı'nın kardeşi Serkan Kacalı, BEÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin stent malzemesi ve anjiyo makinesinin bozuk olması nedeniyle ağabeyinin ölümünde ihmali olduğu gerekçesiyle savcılığa şikayetçi oldu.
Ağabeyinin daha önce anjiyo olduğunu, 2 yıldır herhangi bir rahatsızlığı bulunmadığını belirten Serkan Kacalı, şöyle dedi:
"O gün evde göğsüne bir ağrı geldi. Ben ambulansı arayarak yardım istedim. Ekipler müdahale etti, kalp krizi geçirdiğinin tespit edilmesinin ardından üniversite hastanesi acil servisine götürüldü. Anjiyo cihazları arızalı denilerek Ereğli’de özel bir hastaneye sevk ettiler. Doktor kendisi bize söyledi. 'Cihaz arızalı, sizi Ereğli’ye sevk ediyoruz' dedi. İlk müdahalesi yapılmadı. İlk müdahalesi yapılmış olsaydı bugün ağabeyim hayatta olabilirdi. Bu tür başka olayların olduğunu da öğrendik. Benim gibi birçok kişinin hastası bu şekilde sevk edilmiş ve benim gibi bağrı yananlar da var. Ağabeyimin yolda kalbi 3 defa durdu. Müdahale edilerek Ereğli’deki hastaneye ulaştırdık. Acil olarak anjiyoya alındı. Daha sonra ise durumu ağır olduğu için hemen yoğun bakım ünitesine alındı. 1 saat sonra kalbi yeniden durdu ve bir daha da geri döndürülemedi."
BOYA SANDIĞI VE YERİ BOŞ KALDI
Hastaneden ve sorumlu doktorlardan şikayetçi olduğunu anlatan Kacalı, "Ben para pul peşinde değilim. Benim bağrım yandı, başkalarının bağrı yanmasın. Araştırdık, 2-3 kişi aynı şekilde yolda sevk edilirken ölmüş. Ölüm haktır, inanıyoruz ancak ihmal olduğunu düşünüyoruz. Ereğli’deki hastaneye gittim tekrar. Vefat nedenini sordum. Doktor, ‘Bu durumlarda dakika değil saniyeler bile çok önemli. Bu hasta neden Zonguldak’tan buraya geldi?’ diye sordu. Biz iki kardeştik, anne ve babamız öldü. Birbirimize destek oluyorduk. O burada ayakkabı boyacılığı yaparak geçimini sağlıyordu. Ben de günlük işlerde çalışıyordum. Bugün onun yeri boş kaldı. İhmal varsa araştırılıp gereken cezanın verilmesini istiyorum. Cezalarını çeksinler, kimsenin bağrı yanmasın, ben bir tek bunu istiyorum" dedi.