ISPARTA'da, Şehit Göksel Koç Ortaokulu 7'nci sınıf öğrencisi 13 yaşındaki A.Ö.'nün yüzüne tekme attığı iddiasıyla hakkında 'basit yaralama' suçundan dava açılan okul müdürü A.Y.'nin yargılanmasına başlandı. Tutuksuz sanık okul müdürü, "Olay günü okulda yangın tatbikatı vardı, okuldaki çocuklar kargaşa ile arkadan öne doğru itişiyorlardı. Çocukları engellemek maksadıyla ayağımı koruma içgüdüsüyle yere vurdum" dedi.
Olay, geçen yıl 12 Kasım günü, Işıkkent Mahallesi'nde bulunan Şehit Göksel Koç Ortaokulu bahçesinde yaşandı. Isparta Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekiplerinin düzenlediği yangın tatbikatı öncesi öğrenciler, bahçedeki yerlerini aldı. İddiaya göre, bu sırada okul müdürü A.Y., yerde oturan 7'nci sınıf öğrencisi A.Ö.'nün yanına gelerek, tekme attı. Öğle arasında eve giden A.Ö., durumu babası İsmail Ö.'ye anlattı. İsmail Ö. de, okula giderek, idarecilerle birlikte güvenlik kamerası kayıtlarını izledi. Ardından savcılığa gidip, okul müdüründen şikayetçi oldu. Soruşturma sonunda A.Y. hakkında 'basit yaralama' suçundan dava açıldı.
'KORUMA İÇGÜDÜSÜ İLE AYAĞIMI YERE VURDUM'
Isparta 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın görülmesine bugün başlandı. Duruşmada tutuksuz sanık okul müdürü A.Y. ile öğrenci A.Ö. ve babası İsmail Ö. hazır bulundu. Taraf avukatlarının da katıldığı duruşmada savunma yapan müdür A.Y., "Olay günü okulda yangın tatbikatı vardı, okuldaki çocuklar kargaşa ile arkadan öne doğru itişiyorlardı. Ben de patlayıcı maddeler olduğu için çocukları engellemek maksadıyla ayağımı koruma içgüdüsüyle yere vurdum. Başka bir amacım yoktu. Tamamıyla çocukları koruma içgüdüsüyle meydana gelmiştir. Herhangi bir kaza çıkmasını engellemek amacıyla koruma içgüdüsüyle bu eylemi gerçekleştirdim. Bir yaralama amacım yoktur. Yaralama kastı ile vurmadım" dedi. 
'OLAYDAN SONRA OĞLUM DEVAMLI AĞLIYORDU'
Çocuğun babası İsmail Ö. ise şikayetçi olarak verdiği ifadesinde, "Olay günü öğle yemeği için eve gitmiştim. Oğlum ağlıyordu. Kafasını kaldırdığında kaşının şiştiğini, sağ gözünün yaralanmış olduğunu gördüm. Ne olduğunu sorduğumda okul müdürünün kendisini, tekme atarak yaraladığını söyledi. 'Sen bir şey mi yaptın?' diye sordum. 'Ben bir şey yapmadım' dedi. Çocukla birlikte okula gittim. Okul idaresiyle görüşmek istedim ancak kimseyi bulamadım. Rehberlik öğretmeniyle olayı konuştum. Kendisinin bilgisi olmadığını söyledi. Daha sonra Ö. hocayı aradım. Ö. hoca, müdür beyin A.Ö.'ye vurduğunu ancak olayı net olarak görmediğini söyledi. Güvenlik kameralarını açtırmak istedim. Sanık bizi gördü. Ellerini açıp, 'Vallahi ben vurmadım. Vurduysam elini ayağını öpeyim' şeklinde sözler söyledi. Kamera görüntülerini izledik. Sanığın oğlumun yüzüne tekme attığı görülüyordu. Biz sorduğumuzda da okulda taşkınlıklar olduğunu söyledi. Olaydan sonra oğlum sürekli ağlıyordu. Okula gitmek istemiyordu, hatta geceleri uykudan kalkıyordu. Bu yüzden psikolojik olarak etkilendi" diye konuştu.
'ARKADAŞLARIM BENİMLE ALAY ETTİ'
A.Ö. de olay günü okulda yangın tatbikatı olduğunu, ilk iki sıranın yere oturduğunu anlatarak, "Müdür gelip yüzüme tekme attı. Ben bir şey yapmadım. 'Ben seni gördüm' dedi. Başka bir arkadaşımın kolundan çekti. Öğleye kadar arkadaşlarım benimle alay etti. Ben hiç bir şey yapmamıştım. Sanık bilerek yüzüme tekme attı. Şikayetçiyim" dedi.
DURUŞMA ERTELENDİ
Mahkeme, çocuğun yüz bölgesindeki yaralamanın sabit ize neden olup olmadığı ile beden veya ruh bakımından kendini savunabilecek durumda olup olmadığının tespiti için rapor alınmasına karar vererk, duruşmayı erteledi.
'ÖĞRENCİLERİMİZİ UÇAR TEKME ATARAK MI KORUYORUZ'
Duruşma sonrası gazetecilere açıklama yapan baba İsmail Ö., "Kamera görüntüleri ayan beyan ortada olduğu halde müdür halen vurmadığını, koruma amaçlı yaptığını iddia etmekte. Biz artık geleceğimiz olan öğrencilerimizi, bu şekilde uçar tekme atarak mı koruyoruz? Böyle bir nesil mi yetiştiriyoruz? Bunların olması gerçekten vicdanları yaralıyor. Ben çocuğumun 4 aydır neler çektiğini biliyorum. Okulda dalga geçilmeleri, ağlayarak eve gelmeleri, okula gitmek istemeyişi olsun, ne yaşadığımızı ailecek ben biliyorum. Sağlıklı bireyler yetiştirmek istiyorsan bu tür olayların olmaması lazım. İkinci duruşmada inşallah tüm Türk halkının, Türk toplumunun vicdanları rahatlatacak bir karar çıkmasını beklemekteyiz" dedi.