Mustafa KOZAK/ANTALYA, () - ANTALYA'nın Kemer İlçesi'nde 2 işçinin yaşamını yitirdiği maden kazası ile ilgili 4'ü tutuklu 5 kişi hakkında 'Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçlamasıyla 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Kemer'in Ovacık Mahallesi'nde 'Balyak Madencilik' adlı firma tarafından 2015 yılından bu yana işletilen kömür ocağında 16 Mayıs günü saat 19.43'te metan gazı sızıntısı sonucu meydana gelen patlamada 900 metrede mahsur kalan işçiler 39 yaşındaki Levent Korkmaz ile 36 yaşındaki Esen Çavuş yaşamını yitirdi. Kazada, gazdan etkilenen 6 işçiye hastanelerde, 7 işçiye ise olay yerine gelen ambulanslarda müdahale edildi.
Antalya Cumhuriyet Savcısı İsmail Çalık tarafından maden ocağının ortaklarından Muhammed Murat Bal, işletme müdürü Emre Tutsak ve iş güvenliği uzmanı Yücel Er'in aralarında bulunduğu 5 kişi hakkında 'Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçlamasıyla 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. Antalya 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, Balyak Madencilik'e ait madende meydana gelen kazada mahsur kalan işçiler Levent Korkmaz ve Esen Çavuş'un yaşamını yitirdiği kaydedildi. İddianamede, kazadan sonra Antalya'dan temin edilen 2 maden mühendisi, elektrik mühendisi, iş güvenliği bilirkişisi heyetiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın görevlendirdiği maden mühendisinin olay yerinde inceleme yaptığı vurgulandı. İncelemelerde, bilirkişi heyetinin ön kanaatine göre kazanın, gaz ölçümü yapılmadan dinamit kullanılmasından kaynaklandığının vurgulandığı iddianamede, "Kullanılmaması gereken türden dinamitlerin kullanıldığının tespit edildiği ve ayrıca madenin tavanında da havalandırma bulunmadığı, tüm hususlar bir araya geldiğinde de madende parlama oluşmasının doğal olduğu tespit edildi" ifadelerine yer verildi.
ORTAMDA OKSİJEN BİTTİ, ÖLÜMLER OLDU
İddianamede, bilirkişi heyeti tarafından haziran ayı içinde sunulan raporda olayın meydana geliş sebebinin maktullerin kömür gevşetmek ve havalandırma için delik delme işlemi yaptığı sırada, metal ucun sert zemine gelmesi ile oluşan kıvılcımın, ortamda oluşan metan gazını patlatmış olabileceği kaydedildi. Patlamanın şiddetli bir grizu patlaması değil, lokal bir patlama halinde olduğu, ölümlerin ise metan gazının yanmasıyla birlikte ortamda oksijenin ani şekilde tükenmesi sonucu gerçekleşmiş olabileceğine değinildi.
İddianamede, mevcut konıtlar değerlendirildiğinde madendeki parlamaya ilişkin bilirkişilerin keşif tutanağına geçirilen görüşünde, olayın oluşumunda ruhsat sahibi, daimi nezaretçi, iş güvenliği uzmanı, işletme müdürü, vardiya mühendisinin sorumlu olacağının ön kanaatine varılmasına rağmen, ayrıntılı raporda olayın zorlayıcı sebep olduğunu ve doğrudan kusurlu kimsenin olmadığını bildirdikleri kaydedildi.
İddianamede, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu raporuna yer verildi. Raporda, hem olaya yakın görgü tanıklarının hem de keşif tutanağındaki bilirkişi heyetinin ön kanaatlerini doğrular nitelikte ateşleme yapıldığının belirtildiği kaydedilen iddianamede, şunlara yer verildi:
"Sorumlu gösterilen kişilerin, bilirkişilerin ilk görüşleriyle paralel olarak şüpheli Muhammed Murat Bal, vardiya mühendisi Fevzettin Bayramoğlu, daimi nezaretçi Emre Tutsak ve iş güvenliği uzmanı Yücel Er'in kusurlu olarak tespit edildiği, ayrıca ateşleyici belgesi bulunan Şevki Koçbıyık da sorumlu olacaktır. Tanık beyanlarında normalde madenlerdeki patlatmayı dinamitçi olarak bilinen Şevki Koçbıyık'ın yapması lazımken maden içerisine girmediği ve lokum ile kapsülleri işçilere dağıtarak onlara yaptırdığının ifade edildiği, bu sebeple Şevki Koçbıyık'ın da kazanın oluşumunda kusurlu olacağı tespit edildi. İşçilerin ölümü ile ilgili müştekilerin şikayetçi olduklarının görüldüğü, kesin ölüm sebeplerinin tespit edilmesi amacıyla otopsisi yapılan maktullerin ölümlerinin yapılacak tetkiklerin sonuçlarına göre değerlendirileceği Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek rapor ivedi bir şekilde gönderilecektir."
ÖNGÖRÜLEMEYEN VE ÖNLEMEMEZ FAKTÖRLER
Sanıklardan Muhammet Murat Bal'ın avukatı Naim Karakaya, bilirkişi raporuna göre kazanın öngörülemeyen metan gazı birikmesi sonucu meydana geldiğini savundu. Avukat Karakaya, rapora göre sanıkların ve kazada hayatını kaybeden maden işçilerinin de kusurlu bulunmadığının tespit edildiğini vurguladı. Kazaya, tamamen yeraltı madenlerinde olası ve engellenmesi güç olan ani metan gazı parlaması ile devamında ortaya çıkan karbonmonoksit gazının ortamı zehirlenmesinin neden olduğunu anlatan Naim Karakaya, "Kazanın tamamen önlemez ve öngörülemez faktörlerin etkisiyle meydana geldiği sonucuna varılan bilirkişi raporu, ölen maden işçisinin otopsi raporuyla da örtüşmektedir. Nitekim otopsi raporlarında her iki maden işçisinin de karbonmonoksit zehirlenmesinden hayatını kaybettikleri tespit edilmiştir. Olayın dinamit patlatılmasıyla bir ilgisi yoktur" dedi.

FOTOĞRAFLI