İZMİR'de aralarında üst düzey bürokrat ve emniyet görevlilerinin de yer aldığı 35 kişi gözaltına alındı.

Savcılığın bilgisi dahilinde bu sabaha karşı çeşitli adreslere operasyonlar düzenlendi. Gözaltına alınan aralarında üst düzey yöneticilerin de bulunduğu şüpheliler, İzmir Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Şubesi'ne götürüldü. Operasyonlarla ilgili önümüzdeki saatlerde açıklama yapılması bekleniyor.


"Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" suçlamasıyla ilgili açılan davada "kanuni yetkileri dışında hareket ettiği" iddiasıyla İzmir merkezli 18 ilde düzenlenen operasyonda aralarında 3 merkez valisi, mülkiye müfettişi ve üst düzey polislerin de olduğu 44 kişi gözaltına alındı. Bir numaralı şüphelinin Fethullah Gülen olduğu belirtilen listede 57 kişi olduğu öğrenildi.

İzmir merkezli 2012 yılında gerçekleştirilen "Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" iddialarına yönelik operasyonun ardından açılan davada yargılananların şikayetleri üzerine başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınanlar, İzmir Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirilmeye başlandı.

Bu kapsamda sabah saatlerinde İzmir merkezli 18 ilde 44 kişi gözaltına alındı. Listedeki 13 kişi hakkında daha gözaltı kararı olduğu öğrenildi.          
Farklı kentlerde gözaltına alınanlar arasında eski İzmir Emniyet Müdürü Ali Bilkay, Organize Suçlardan Sorumlu Emmniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Şevik ve Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Karakaya, ayrıca halen merkez valisi olarak görev yapan A.K, M.O, S.A, Eskişehir Vali Yardımcısı Mesut Kesen ve mülkiye müfettişi F.İ'nin de yer aldığı öğrenildi.   

Mesut Kesen'in  İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanı iken, 3 Eylül 2014'de Eskişehir Vali Yardımcılığı görevine atandığı öğrenildi.

Zanlıların, "Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" davasıyla ilgili soruşturmayı yürütürken kanuni yetkileri dışına çıktığı iddia edildi.

İZMİR CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NDAN AÇIKLAMA

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, aralarında bazı merkez valileri, emniyet müdürleri ve mülkiye müfettişinin de bulunduğu, şu ana kadar 44 kişinin gözaltına alındığı operasyona ilişkin bilgi verildi.               

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:   

  
"Kamuoyunda FETÖ/PDY olarak bilinen örgüte mensup olduğu iddia edilen kişilerin, kamuoyunda İzmir Askeri Casusluk davası olarak bilinen davaya esas teşkil eden soruşturma sürecinde, terör örgütünün yönlendirmesi, talimatları doğrultusunda taraflı ve kasıtlı olarak usulsüzlükler yaptıkları, bu davanın şüphelilerinin kamuoyunda itibarsızlaştırılarak devlet bürokrasisinden ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nden tasfiyesini amaçladıkları yönündeki iddialar, bu yönde ciddi bulgular elde edilmesi üzerine Cumhuriyet Başsavcılığımız Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca başlatılan soruşturma kapsamında toplanan deliller doğrultusunda haklarında yeterli şüpheye ulaşılan, aralarında üst düzey kamu görevlilerinin de bulunduğu toplam 57 kişiye yönelik gözaltına alınma talimatı verilmiştir. Konuya ilişkin soruşturma devam etmektedir."

SANIK AVUKATI: EN VAHŞİ, EN AHLAKSIZ DOSYAYDI

''Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" davasının sanık avukatlarından Murat Ergün, "Casusluk dosyası, en vahşi ve ahlaksız dosyaydı" değerlendirmesinde bulundu. 
             
Ergün, şöyle konuştu:      

  
"Bu dosyadaki hukuksuzluklar, önceki hukuksuzlukların verdiği cesaretle ve o hukuksuzlukların cezasız kalması nedeniyle çok daha pervasızdı. Üretilmiş delillerle gerçek dışı suçlamalara dayanan ve bu şekilde yüzlerce hatta binlerce kişinin mağdur edildiğini en başından beri söylüyorduk. Elbette hukuksuzluğun boyutu dikkate alındığında, bunun birkaç kişi tarafından gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Bu büyüklükte bir kumpası, devletin değişik kademelerine çöreklenmiş, kamu gücünü kullanan çok sayıda kişiden oluşmuş bir çetenin yapması mümkündü."     
          
Sanık avukatlarından Nevzat Güleşen de "askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" davasında, TSK'da çalışan çok büyük grubun casus olduğu ve bir örgüt kurduklarının iddia edildiğini anımsattı.   
           
"İddialar o kadar saçma ki örneğin amirallerin, üsteğmenlerin altında çalıştığı söyleniyor" diyen Güleşen, dava dosyasında, "subayların fuhuş yaptıkları, gizli bilgi ve belgeleri para karşılığı çaldığı" gibi çok vahşice, alçakça, yalan ve gerçek dışı isnatların bulunduğunu savundu.               
Güleşen, "Bu nedenle bu dava, şu ana kadar kurulan diğer kumpas davalarından daha da derin bir kumpas. Bunları yapanların, günün birinde cezalandırılmasını bekliyorduk"
ifadelerini kullandı.