DİYARBAKIR'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 134 aile, HDP binası önündeki oturma eylemini, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal mesafe kuralına göre, 215'inci günde de sürdürdü. Oğlu Yusuf Bekdaş (17) için eylem yapan Celil Bekdaş, "Oğlumu almadan buradan gitmeyeceğim" dedi.
Diyarbakır'da oturan Mehmet Akar, geçen yıl 21 Ağustos'ta ortadan kayboldu. Akar'ın annesi Hacire Akar, 1 gün sonra HDP Diyarbakır binası önüne geldi. Oğlunun HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyen anne Akar, il binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Hacire Akar'ın çocuğuna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'den itibaren HDP binası önünde oturma eylemine başladı.
13 AİLE, EVLADINA KAVUŞTU
Hacire Akar'ın oğlu Mehmet'in yanı sıra eyleme katılanlardan Hatice Ceylan'ın oğlu Cafer, Hüsniye- Hüseyin Kaya çiftinin kızları Mekiye, Halime Kadran'ın torunu Halil İbrahim Kadran, Necla- Metin Açan çiftinin oğlu Harun Açan, Nizamettin- Aslıhan Eşrefoğlu çiftinin oğlu Hüseyin, Gevriye Ayhan'ın kızı Pelda, Melik Aslan'ın oğlu Volkan, Muhteber Birlik’in oğlu Veysi Birlik, Cahide Alkan'ın oğlu Mehmet Emin, Şahize Altınkaynak'ın kızı Halise Alptekin, Naime Dalmış’ın kızı Tekoşin Açar ve Sait Açar'ın oğlu Haşim, terör örgütünden kaçarak, güvenlik güçlerine teslim oldu. Böylece oturma eylemi yapan ailelerden 13'ü, evlatlarına kavuşmuş oldu. Hacire Akar dışındaki 12 aile, diğer ailelere destek olmak için oturma eylemine devam ediyor.
'OĞLUMU ALMADAN AYRILMAYACAĞIM'
Geçen yıl Diyarbakır'da kaybolan oğlu Yusuf Bekdaş (17) için evlat nöbetini sürdüren Celil Bekdaş, oğlunun HDP aracılığıyla dağa götürüldüğünü belirtti. Oğluna kavuşmadan eylemine son vermeyeceğini söyleyen Bekdaş, "215 gündür buradayım. Oğlum 11 ay oldu bu kapıdan gideli. Bunu defalarca söylüyorum, oğlumu buradan dağa götürdüler. Götürenler de belli aslında, hepsi yakalandı. Ben buradan herkese sesleniyorum, artık çocuklarımızı versinler. Biz burada doğru adrese gelmişiz. Burada bir hakkımız var. Hakkımız nedir, çocuklarımızı versinler. Çocuklarımızı versinler, biz kimseden bir şey istemiyoruz. Biz hiçbir siyasi partiye de bağlı değiliz. Bunu herkes böyle bilsin. Devlet de bizi buraya getirmemiş, buraya kendi irademizle gelmişiz. Koronavirüs salgınında bu çocuklar orada ne yapıyor, ne ediyor? Buradan oğluma sesleniyorum, gel oğlum, seni kandırmasınlar. Kardeşlerin seni özlemiş, annen hasta. Gel artık, yeter artık, gel teslim ol. Hiçbir ceza da yok. Ceza onlarda var, ceza burada yok. 13 çocuk geldi. Demek adres doğrudur. Bu çocuklarımız gelmeden bir yere gitmeyeceğiz" dedi.