BÜYÜK Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin takipsizlik kararı verilmesine tepki göstererek, "Ben hala yargımızın içerisinde onurlu, şerefli ve hiçbir baskıya boyun eğmeyecek, vicdanıyla karar verebilecek cesur savcılar olduğuna inanıyorum" dedi. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin Sivas İl Teşkilatı tarafından düzenlenen 'Birlik iftarı'na katılmak üzere akşam saatlerinde karayolu ile kente geldi. BBP Sivas il binası önünde düzenlenen iftar programına Destici ile birlikte yaklaşık bin kişi katıldı. İftar sonrası Türkiye gündemini değerlendiren Destici, PKK ile yeterince mücadele edilmediğini ifade etti. "SİZ NE ZAMAN BEDEL ÖDEYECEKSİNİZ" PKK ile topyekun mücadele edilmediğini belirten Destici, "Hala PKK'nın finans kaynakları kesilmiyor. Belediyeler orada hala PKK'ya lojistik destek sağlamaya devam ediyor. Oradaki bazı memurlar, müdürler PKK'ya hizmet ediyorlar. Ve en büyük bedeli oradaki kardeşlerimiz ödüyor. Şimdi sayın cumhurbaşkanı çıkmış, 'Bu belediyelerden hesabını soracağız, devletten alacaksın PKK'ye vereceksin, bunun bedelini ödeyeceksin' diyor. Peki biz 4 sene önce bu büyük şehir yasasını çıkarırken sizi uyarmadık mı? Bu yasayı çıkartırsanız oranın bütün gelirlerinin PKK'ya aktarılacağını, bu belediyelerin PKK'ya hizmet edeceğini söyledik ama bizi dinlemediniz. Peki siz ne zaman bedel ödeyeceksiniz. Eğer gerçekten bu milleti inandırmak istiyorsanız göz boyamayı bırakın. Finans kaynaklarını kesin. Kandil'i imha edin. PKK'ya hizmet eden HDP'li belediyelerle ilgili hale bir işlem başlatılmış değil. İdam cezası mutlaka geri getirilmeli. Bunlar yapılmadan kimse bize PKK'yla mücadeleden bahsetmesin. Evet kahramanlarımızı aslan gibi mücadele ediyor. Ama devleti yönetenler görevini yapmıyor. Sadece konuşuyorlar." dedi. "BU ANLAŞMADAN İSRAİL KARLI ÇIKACAKTIR" Ardından Türkiye ile İsrail arasında yaşanan gelişmeleri eleştiren Destici, şunları söyledi: "4-5 sene önce, 'İsrail terörist devlet, İsrail akıttığı kanda boğulacak, İsrail masum çocukları öldürerek insanlık suçu işliyor' diyeceksin. Şimdi de onunla el sıkışacaksın. Peki terörist devletle el sıkışan ne olur? Onun hükmü ne? Akan kanda boğulacak diyorsun. Taşıdığınız doğalgazla, İsrail'i doğalgazıyla mı boğacaksınız. Masum çocukları öldüren insanlık suçu işliyorsa, onunla el sıkışan, onunla iş tutan acaba hangi suçu işliyor. İsrail başbakanı açıkça söyledi. Bu anlaşmanın İsrail'i ekonomik acıdan uçuracağını söyledi. Evet ben de söylüyorum. Bu anlaşma tarihi bir hatadır. Bu anlaşmadan İsrail karlı çıkacaktır. Daha da büyüyecektir, zenginleşecektir. Ve Filistin bölgelerinde alamadığı yerleri de işgal edecektir. Ve daha teknolojik silahlara sahip olacaktır. Böyle yapılıyor. Niye yapıldığını anlamakta güçlük çekiyoruz." "BU MİLLETİN ONURU TURİZM GELİRİNDEN ÖNDE GELİR" Türkiye'nin Rusya'dan özür dilemisini de sert bir dille eleştiren Destici, "Rusya ne yaptı? Bizim hava sahamızı ihlal etti. Devleti yönetenler talimatı verdi, o kahraman pilotta Türkiye'nin, devletin onurunu korudu ve hava sahamızı ihlal eden Rus uçağını düşürdü. Şimdi biz mektup üstüne mektup yazarak Rusya'dan özür diliyoruz. Biz ne yaptık da özür diliyoruz. Peki Rusya PKK'nın eline füzeyi verdi benim helikopterimi düşürdü, pilotlarımı şehit etti. Rusya senden özür diliyor mu? Rusya sana mektup yazıyor mu? Rusya hala her gün Türkmen dağında Bayırbucak Türkmenlerine bombalayacak sende ondan özür dileyeceksin öyle mi? Bu milletin onurunu şerefini ayaklar altına almaya kimsenin hakkı yok. Bizim onurumuz, şerefimiz turizm gelirinden de başka menfaatlerden de önde gelir. Öncelik bir devletin onurudur, şahsiyetidir, bayrağıdır. Bunlara sahip çıkılması gerekir" diye konuştu. "CESUR SAVCILAR OLDUĞUNA İNANIYORUM" Konuşmasının sonunda Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin verilen takipsizlik kararına tepki gösteren Destici, şunları söyledi: "Bizim 15 gün itiraz hakkımız var. Avukatlarımız bu süre içerisinde hazırlığını yapıyor. Ve yine bir üst mahkemeye itirazımızı yapacağız. Ben inanıyorum ki bu yanlış Bağdat'tan dönecek. Ben hala yargımızın içerisinde, adalet sistemimizin içerisinde onurlu, şerefli ve hiçbir baskıya boyun eğmeyecek, vicdanıyla karar verebilecek cesur savcılar olduğuna inanıyorum. Bayramdan sonraki hafta Kahramanmaraş'a gideceğiz. Ve hep beraber itiraz dilekçemizi sunacağız. İnanıyorum ki bu yanlıştan dönülecek. Dönülmedi mi? Anayasa Mahkemesi'ne gideceğiz. Hukukun her alanını kullanacağız. Ama diyelim ki bütün bunlardan da neticede alamadık. Diyelim ki bu dosyanın üzerine beton dökmeye kalktılar. Allah'ın izniyle sizlerle birlikte ve inançlı, imanlı, dürüst savcılarla birlikte o betonları gün gelecek kıracağız. Ve burada kimin ihmali, kimin hatası, kimin kastı varsa hukuk önünde hesabını soracağız."