Ümit TÜRK/İSTANBUL, () İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında müdür ve müdür yardımcılarının bulunduğu İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nin 29 eski çalışanı, 13 Nisan günü, 'suç örgütü kurmak', 'örgüt üyesi olmak', 'siyasal casusluk', 'resmi evrakta sahtecilik', 'kişisel verileri usulsüz kaydetme' ve 'bilgisayar verilerini silme' suçlarından gözaltına alınmıştı. Polislerin sorgusu sürerken, bazı şüphelilerin avukatları açıklama yaptı. "HÜKÜMETİ ORTADAN KALDIRMAYA TEŞEBBÜS" Savcılık sorgusu İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde yapılan şüphelilerden 27'si dün sabah, 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs', 'siyasal ve askeri casusluk' ile 'bilgisayar verilerini silme' gerekçeleriyle tutuklanmaları talebiyle İstanbul Nöbetçi 5'inci Sulh Ceza Hâkimliği'ne sevk edildi. Sonradan teslim olan eski Organize Suçlarla Mücadele Müdür Nazmi Ardıç ile Başkomiser Ali Kavlak da savcılık ifadelerinin ardından aynı suçlamalarla akşam saatlerinde mahkemeye sevk edildi. Rütbeli bazı eski polislerin savcılıktaki ifadelerinin 80 sayfayı bulduğu belirtildi. Dün hakim karşısına çıkan şüpheli 12 eski polisin ifadesi gece 01.00'da tamamlanarak ara verildi. Bugün saat 12.00'da ifade verme işlemi 13'üncü kişiyle yeniden başladı. Bundan sonra ifade vereceklerin düşük rütbeden yüksek rütbeli müdürler şeklinde devam edeceği öğrenildi. "GÖZALTI SÜRESİ DOLDU" Mahkeme sorgusu devam eden bazı şüphelilerin avukatları Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yaptı. Avukat Nejdet Solmazgül, Emniyet görevlilerinin pazartesi günü saat 10b00 da gözaltına alındığını ve gözaltı süresinin Cuma günü saat 10.00 da dolduğunu belirterek, savcılığın soruşturma evrakı üzerindeki 'hakime sevk ile' yazısının hâkim huzuruna çıkarılma anlamına gelmediği ifade etti. Solmazgül, "CMK 289/1 maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5'inci maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Zira hâkim huzuruna çıkarılmasındaki kasıt, mahkemenin fiziken hazır olması ve ifadeye başlanabilmesi demektir. Şu ana kadar hâkim huzuruna çıkarılmayan 15 müvekkil vardır" dedi. Bu konuda hukuk literatürüne 'muhafaza altına almak' gibi bir kavram ortaya çıkarıldığını ileri süren Solmazgül, ifade alma sürecinin ne kadar süreciğinin belli olmadığını söyledi. "HÜKÜMETİ DEVİRMEK SUÇUNU BURADA ÖĞRENDİK" Savcılık sorgusunda isnat edilen suçlarla, mahkemeye sevk edilen suç maddesinin farklı olduğunu dile getiren Solmazgül, "Savcılık sorgusunda 200 sayfayı bulan sorular soruldu, Hakim sorgusunda ise bu soruların hiçbiri sorulmadı. Müvekkillerimizin TCK'nın 312. maddesinde yer alan , 'cebir ve şiddet kullanmak suretiyle Türkiye Cumhuriyeti hükümetini devirmekten' sevk edildiklerini burada öğrendik. Müvekkilerimiz de burada öğrendi" dedi. "HAK MAĞDURİYETİNE SEBEBİYET VERMEMEK İÇİN BİRAN ÖNCE..." 22 Temmuz soruşturmasında karşılaştıkları zorluklarla burada da karşılaştıklarını anlatan Solmazgül, müvekkillerinin -7. katta kaldıklarını, banyo gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını ifade etti. Solmazgül, "Hukukun asıl kaidesi; gözaltındaki şahsın en kısa sürede hak mağduriyetine sebep vermemek için biran önce hakim huzuruna çıkarılıp sorgusunun yapılması ve bir karar vermesidir. Bugün 6. gün ve 14'üncü sıradayız. 29'uncu sıraya zannediyorum Pazartesi veya Salı günü geleceğiz" diye konuştu.