AĞRI Belediye Başkanı DBP'li Sırrı Sakık, HDP binasına 'Mustafa Kemal’in askerleriyiz' sloganları ile saldıran gruplar hakkında 2014 nevruzunda söylediği 'it sürüleri' sözü nedeniyle 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davada beraat etti. Aynı sözleri 2015 nevruzunda da tekrarlayan Sakık, bu kez yargılandığı 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nce 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılama' suçundan 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Sırrı Sakık, BDP'nin Muş Milletvekili ve Ağrı Belediye Başkan adayı olduğu dönemde 21 Mart 2014 günü Ağrı Hani Baba Caddesi'ndeki belediye otoparkında düzenlenen nevruz mitinginde yaptığı konuşmasında, "Kürtlere karşı zulüm politikaları uyguladılar, Ağrı'da isyanlar, Dersim'de katliamlara neden oldular. Gidip katliamları yapanlar Mustafa Kemal'in askerleri ve İsmet İnönü'ydü. İt sürüleri, siz Mustafa Kemal'in değil askerleri generali olsanız ne yazar. Haddinizi bileceksiniz bu halka saygı göstereceksiniz" dedi. AYNI SÖZLERİ TEKRARLADI Belediye Başkanı Sakık, 18 Mart 2015 günü yapılan Nevruz programında da da yine aynı benzer konuşmalarına yer verdi. Sakık şunları söyledi: "Demiştim ki ey oradaki çeteler. Siz Mustafa Kemal'in askeri değil generali olsanız ne yazar. İt sürüleri. Bundan dolayı ve 30 Mart, 1 Haziran seçimlerindeki o yenilgiden dolayı Adalet Bakanı bizzat talimat veriyor ve hakkımda dava açılıyor. Buradaki polisler, çekim yapanlar, not tutanlara aynı şeyi tekrarlıyorum. Onlar it sürüsüdür, onlar bu halka düşmandırlar." 2014'TEKİ KONUŞMASINDAN BERAAT ETTİ Sakık'ın 2014 yılı Nevruz konuşması nedeniyle hakkında Ağrı 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Hakim karşısına çıkan Sakık, bu sözleri Fethiye'de parti binalarını basan kişilere hitaben söylediğini belirtti. Mustafa Kemal ve İsmet İnönü'ye saygısının sonsuz olduğunu söyleyen Sakık, askerlere karşı bir hakaretinin olmadığını, siyasetçi olduğunu aktardı. 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde 22 Mayıs 2015 günü görülen karar duruşmasında Sakık, hakkında açılan davadan beraat etti. Mahkeme gerekçeli kararında, sanığın 'Mustafa Kemal'in askerleri değil generalleri olsa ne yazar' şeklinde sarfettiği cümlede hedefinin devletin askeri teşkilatı olmayıp, saldırıyı yapan gruba yönelik olduğu işaret edildi. İKİNCİ DAVADA CEZA ALDI Sırrı Sakık hakkında, geçen Temmuz ayında bu kez 2015 yılında yaptığı konuşma nedeniyle 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde aynı suçtan dava açıldı. 5 Ekim günü yapılan ilk celsede Sırrı Sakık, 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılama' suçundan 9 ay hapis cezasına mahkum edildi. Mahkeme, sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkilerini dikkate alarak verilen ceza 1/6 oranında indirim yaparak cezayı 7 ay 15 gün hapis cezasına düşürdü. BERAAT BEKLERKEN, CEZAYA ŞAŞIRDI Beraat ettiği sözlerinden ikinci kez açılan dava ile ceza aldığını bildiren Sırrı Sakık, yaptığı açıklamada şöyle dedi: "Siyasal faaliyet kapsamında yaptığım konuşmanın yargılama konusu edilmesine karşı, sözlerimin arkasında olduğunu belirtmek üzere, aynı konuşmayı 2015 yılı seçim çalışmaları kapsamında tekrar ettim. Hakkımda beraat kararı çıktıktan sonra yeniden dava açıldı. Aynı sözlerden ötürü ikinci defa yargılanmam konusunda bakanlığın izin vermesi hayli şaşırtıcıydı. Buna rağmen yargının, ilk davada olduğu gibi beraat kararı vereceği ve kendi kararını bertaraf etmeyeceği beklentisindeydik. Fakat yanıldık çünkü yargı, hakkımda daha önce beraat ettiğim sözlerim nedeniyle hapis cezası verdi. Paraya çevirme ve erteleme taleplerimizi uygun görmedi. Daha da ilginci, bilirkişi incelemesi bile yapmadan kararı ihdas etti ve aynı kararda dosyanın Genelkurmay'a gönderilmesine de karar verdi. Oysa Genelkurmay bu davada ne taraf ne de başka bir sıfata sahip. Yargıyı siyasal süreçlere bu şekilde müdahil haline getirenler bilsinler ki hata ediyorlar. Bizim mücadelemiz birkaç aylık hapis cezalarıyla vazgeçilecek bir mücadele değildir. Bizim davamız aynı zamanda demokrasi ve hukuk devleti davasıdır."