22 Temmuz Operasyonu'nda gözaltına alındıktan sonra tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edilen 49 polisten aralarında Terörle Mücadele eski Şube Müdürü Yurt Atayün'ün de bulunduğu 11 kişi tutuklandı, 38'i serbest bırakıldı.

22 Temmuz operasyonu kapsamında 49 kişi hakkındaki kararı 21.00'da açıklayacağını belirten Hakim İslam Çiçek, kararı 3 saat gecikmeyle açıkladı. Cumartesi gününden bu yana 32 polisin ifadesini alabilen mahkeme, 17 polisin sorgusunu yapmadan verdiği kararda, Terörle Mücadele eski Şube Müdürü Yurt Atayün'ün de aralarında bulunduğu 11 kişinin tutuklanmasına, 38 polisin serbest bırakılmasına karar verdi. Aralarında İstanbul Terörle Mücadele eski Şube Müdürü Ömer Köse ve Emniyet Amiri Gaffur Ataç'ın da bulunduğu 8 kişi ise, "yurt dışına çıkış yasağı" konularak serbest bırakıldı.

TUTUKLANMA GEREKÇELERİ

Mahkeme 115 sayfalık kararında şu ifadelere yer verildi:

"Şüphelilerin üzerilerine atılı 'Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etmek' ve 'Resmi belgede sahtecilik' suçları yönünden emniyette rütbeli oldukları, uzun süre çalıştıkları, çok sayıda dinleme ve takip kararının altında imzalarının bulunduğu dolayısıyla içeriklerinden haberdar olmamalarının olası olmadığı, böylece suç işlediklerine yönelik kuvvetli suç şüphesinin var olduğu, tutuklama verilen suçlar için yasada ön görülen ceza miktarı, suçun nitelikli ve önemli suçlardan olduğu, devlet sırlarına karşı suçlardan sayıldığı, bu nedenle tutuklama nedeninin var olduğu söz konusu suçlar için kanunda düzenlenen cezanın alt ve üst miktarları göz önüne alındığında kaçma şüphelerinin bulunduğu, soruşturmanın devam ettiği, delillerin yok edilme, gizleme, tanık ve mağdurlar üzerinde baskı oluşturma şüphelerinin bulunduğu, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik önlemi değerlendirildiğinde adli kontrol tedbiri uygulamasının bu aşamada soruşturmaya konu suçlara şüpheliler açısından yetersiz kalacağı kanaatine varılarak şüphelilerin tutuklanmalarına karar verildi."

TUTUKLANAN 11 İSİM

Erhan Körtek, Ensar Doğan, Aytekin Koçak, Ali Fuat Altuntaş, Abdülkadir Ağır, Yurt Atayün, Yunusemre Uzunoğlu, Şahin Akdeniz, Serdar Bayraktutan, Muhammet Kayan, Mehmet Örs

KARARDAN İFADELER

"10.09. 2013 tarihi saat 16.56'da 23......42 ID numaralı görüşmede Furkan Torlak'ın Başbakanın Danışmanı Mustafa Varank ile yaptığı, dış politikaya ilişkin önem arz ettiği değerlendirilen görüşmenin tespit edilerek kayıt altına alındığı ve görüşme içeriğinin tape yapılmak suretiyle yazılı hale getirildiği; Yine HAS Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Erol Dilaver'in yine eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in danışmanı Adnan Boynukara'nın dinlendiği, bu kapsamda Adnan Boynukara'ya ait telefondan eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile HDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'In birden çok görüşmelerini, yine Adnan Boynukara ile HDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan arasında çok sayıda telefon görüşmelerinin tespit edilip kayıt altına alındığı" ifadelerine yer verilen kararda "AK Parti eski Milletvekili iş adamı Faruk Koca'nın Kudüs Ordusu Terör Örgütü ile irtibatta olup olmadığının tespiti ve bağlantılarının ortaya çıkarılması için kullandığı telefonların dinlendiği, bu bağlamda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Fidan'ın özel kalemi Edip Ali Yavuz ile olan bir takım iletişimlerin tespit edilip kayıt altına alındığı ve bunlardan bir kısmının da tape dökümleri yapılmak suretiyle yazılı hale getirildiği söz konu iletişimlerin bir kısmının içeriklerinin devlet güvenliği açısından önem arz ettiği ve gizli kalması gerektiği düşünülen görüşmeler olduğu bu kapsamda çok sayıda tapelerin olduğu, yapılan tape dökümlerinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın terör örgütü üyesi gibi gösterilerek 'Emin' kod adı verildiği" anlatıldı.

BAŞBAKAN'IN DİNLENMESİ

Kararda, "T.C Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın baş müşaviri olarak görev yapan Sefer Turan'ın konumu itibari ile çok sayıda yabancı görevliler ile yaptığı görüşmelerin dinlendiği, Sefer Turan'ın konumu itibariyle yaptığı görüşmelerden dolayı soruşturmaya dahil edilerek Kudüs Ordusu Örgütü ile irtibatta olup olmadığının tespiti ve bağlantılarının ortaya konulabilmesi, örgüt içerisindeki hiyerarşik yapının deşifre edilebilmesi amacıyla şahıs tarafından kullanılan telefonların iletişim takibin yapıldığı, yine Sefer Turan'ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın baş müfettişi olarak görevi dolayısıyla kullandığı telefon hatları üzerinden yapılan ve devlet güvenliği açısından önem arz ettiği düşünülen görüşmelerin bulunduğu bu kapsamda Sefer Turan'ın kullandığı telefonda Başbakan Erdoğan ile Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud'un görüşmesi, yine Sefer Turan'ın kullandığı telefondan Başbakan Erdoğan ile Filistin Başbakanı İsmail Haniye'nin görüşmesi, yine Sefer Turan'ın telefonundan Başbakan Erdoğan ile Filistin Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas'ın görüşmesi olmak üzere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çok sayıda başka ülke, devlet büyükleri ile yaptığı ve devlet güvenliği açısından gizli kalması gerektiği düşünülen bir takım görüşmelerin tespit edildiği" ifade edildi.

EVRAKLARDA İMZALARI VAR

"Tutuklama kararı verilen şüphelilerin soruşturma kapsamında bulunan evraklarda, çok sayıda çeşitli tarihli doküman inceleme tutanağında imzalarının bulunduğu" ifade edilen kararda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından takipsizlik kararı verilen Tevhid-Selam Örgütü Soruşturması'na da değinilerek, "Terör örgütü üyeliği ve yöneticiliği ile ilişkilendirilerek haklarında telefon dinleme teknik fiziki takip kararları alınan şüphelilerden bir kısmını kamuoyunda da tanınan siyaset adamı, yazar, gazeteci, akademisyen, iş adamı, devlet yönetiminde görevli üst düzey bürokrat, bir kısmının da sivil toplum kuruluşları olduğu ve terör ile ilişkilendirilebilinecek herhangi bir faaliyetlerinin olmadığı için takipsizlik kararı verildiği" belirtildi.

"BAŞBAKANININ DİĞER ÜLKE CUMHURBAŞKANLARI VE BAŞBAKANLARI İLE ONLARCA DAKİKA GÖRÜŞMELERİNİN DİNLENMESİ VE KAYIT ALTINA ALINMASI TESADÜF DEĞİL"

"Dinlenen şahısların şüpheliler tarafından bilinçli olarak iletişime müdahale edilmek suretiyle gerçeğe aykırı olarak kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınmasının sağlandığı, bu konuda gerçeğe aykırı belge düzenledikleri, bu belgelerin resmi belge oldukları, zira görev gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgenin sahte olarak düzenlenmesi, gerçek bir belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi ile resmi belgede sahtecilik suçunun oluşacağı, bu dinlemelerin kod adı verilmek suretiyle yapıldığı, bu dinlemeler sonucu elde edilen verilerin içeriklerinin devlet güvenliği açısından önem arz ettiği ve gizli kalması gereken bilgiler olduğu bu haliyle bu bilgilerin temini ile siyasal ve askeri casusluk suçunun oluşacağı, zira ülke Başbakanının diğer ülke Cumhurbaşkanları ve Başbakanları ile onlarca dakika görüşmelerinin dinlenmesinin ve kayıt altına alınmasının tesadüf olmayacağı, bu dinlemelerin gerçek kişilerin kimliklerinin mahkemelerden saklanarak yargıyı yanılttıkları, eksik ve yanlış bilgi verilmek suretiyle yapılan dinlemelere amaç dışı kullandıkları, bizzat dinlemeyi yapan kişilerin dinlemelerin içeriği ve hangi amaç için kullanılacağı konusunda bilgilerinin olmayabileceği, ancak sorumluluk noktasında rütbeli görevlilerin ham dinlemelerin hangi kısmının çıkarılıp hangi kısmının çıkarılmayacağına karar verdikleri, bu noktada içeriğe vakıf oldukları anlaşılmaktadır,"

49 KİŞİ TUTUKLANMASI TALEBİYLE MAHKEMEYE SEVK EDİLMİŞTİ

49 kişinin de, "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme", "Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek", "Özel hayatın gizliliğini ihlal etmek", "Resmi Belgede Sahtecilik" ve "Suç uydurma suçlarını" işledikleri iddiası ile tutuklanmaları istendi.

8 KİŞİ ADLİ KONTROL TALEBİYLE SERBEST BIRAKILDI

Serbest bırakılan ve ifadesi alınamayan 17 kişiden 8'i olan Erkan Ünal, Selman Yuyucu, Ramazan Bolat, Ömer Köse, Osman Özgür Açıkgöz, Oğuzhan Ceylan, Kazım Aksoy ve Gaffur Ataç hakkında "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" ve "Resmi belgede sahtecilik" suçlarını işledikleri hakkında dosyada yeterli delil olduğunu ancak hakimlikte sorgularının alınamadığını belirten mahkeme bu kişiler hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak serbest bırakılmalarına karar verdi.

38 KİŞİ SERBEST BIRAKILDI

Şüpheliler Bilal Gümüşdağlı, Bahadır Kıcır, Adem Demir, Ziya Yalabuk, Sinan Karataş, Sezai Örnek, Serkan Durmaz, Ramazan Avşaroğlu, Mustafa Arsu, Mustafa Uyanık, Mustafa Becerikli, Mustafa Atıcı, Bustafa Altunbulak, Muhammed Yakup Acar, Mehmet Ali Doğan, Mehmet Kuru, Mehmet ay, İsa Ardıç, Hasan Basri Kahraman, Abdullah Şahin, Necati Arslan, Mücahit Gökoğlu, Mehmet Kılıç, Mehmet Işık, Kürşat Durmuş, İsmail Yalınız, Hidayet Kemal, Hasan Yüksek ve Faruk Kıvrak'ın, "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme", "Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek", "Özel hayatın gizliliğini ihlal etmek", "Resmi belgede sahtecilik" ve "Suç uydurma" suçlarını işlediklerine dair yeterince delil bulunamadığı gerekçesi ile serbest bırakıldı. Şüphelilerden Samet Sincar, "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" suçunu işlediğine dair yeterli delil bulunamadığından serbest bırakıldı.