30 Ağustos Zafer Bayramı Resepsiyonu bu yıl ilk defa Çankaya Köşkü'nde yapıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül konukları kapıda karşıladı. Resepsiyon'a Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ve Kuvvet Komutanları tam kadro katıldı. Resepsiyona davetli olarak iş ve sanat dunyasından ve çeşitli Sivil Toplum Kuruluşlarından davetlilerde katıldı. Gİeceye Suriye'ya yapılması düşünülen olası operasyon damgasını verdi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, Suriye’ye askeri müdahalede belirli hedeflere küçük çaplı bir harekâtın tatmin edici olup olmayacağı yönündeki bir soru üzerine Kosova hatırlatması yaptı:

“Şu andaki görüntü öyle gibi görünüyor. Kosova olayını burada sergilemeleridir aslolan. Yoksa 24 saatte uğra, çekil... Bu olmaz. Ama orada biliyorsunuz, aklımda kaldığı kadarıyla 78 gün Kosova’da bir mücadele sürdü. Ondan sonra iş temizlendi. Kosovalılara bırakıldı ve çekildiler. Böyle bir durum. Kosova türü bir şey olduğu zaman orada rejim devam etmez artık.” ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin dün geceki açıklamalarını da değerlendiren Erdoğan, “Kerry’nin açıklamasına bakılırsa G-20 zirvesi (5 Eylül) öncesi müdahale olabilir. Müdahale 1-2 günlük değil, rejimi bırakma noktasına getirmeli” diye konuştu. 30 Ağustos resepsiyonunda açıklamalarda bulunan Erdoğan özetle şunları söyledi:

MECLİS KAPALIYKEN YETKİ GÜL’DE


“Tezkereye 4 Ekim’e kadar ihtiyaç yok. Şu andaki süreç Meclis zaten tatilde. Olağanüstü toplantıya gerek olur mu olmaz mı? Bunu Sayın Cumhurbaşkanımızla da görüşürüz. Meclis’in kapalı olduğu dönemde Cumhurbaşkanımızın yetkisi var.

YÜZ BİN İNSAN ÖLÜRKEN NEREDELER

Ben aslında kimyasal silah sebebi ile ölenlerden dolayı böyle bir adımın atılmasını zayıf buluyorum. Olay insanların ölümüyse bu insan ha kimyasal silahla öldürülmüş ha tankla, topla veyahut ne bileyim uçaklardan gönderilen bombalarla. Sonunda yüz bini aşkın insan ölüyor. Yüz bini aşkın insan öldüğü zaman olaya daha öyle large davrananlar 130 tane kimyasal silahtan öldü diye bu defa olaya uluslararası hukuk vesaire diyorlar. Peki diğerlerinin ölümünde uluslararası hukuk çalışmıyor muydu? Batı demokrasiye çok farklı tanımlar getirmektedir. ‘Demokrasi her zaman sandık değildir’ gibi yaklaşımlar literatürde görmediğim yaklaşımlar. Nerede yazıyorsa okumak lazım.”

Türkiye’nin katkısı kaçınılmaz

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Suriye’ye yapılacak operasyona ilişkin olarak, “Siyasi bir strateji ortaya koymadan, herhangi bir askeri müdahalenin de netice alacağına inanmam. Önce siyasi çerçevenin ve siyasi stratejinin, politik stratejinin ortaya konması gerekir ki ancak öyle alınsın” dedi. Soruları yanıtlayan Gül, operasyonun siyasi bir temelle gerçekleşmesi durumunda tarafların masaya oturmaya zorlanacağını belirterek, siyasi diplomasiyle yaklaşılması gerektiğini söyledi. Gül şöyle konuştu: “Yüz binlerce insan ölmüş. Irak’ta ramazan ayında camilere yapılan bombalamalarda bin 500 kişi hayatını kaybetti. Bu utanç verici bir durum. Onun için çok aktif olarak böyle bir siyasi stratejinin olmasında Türkiye’nin katkısı kaçınılmazdır. Onun için de hükümet, Dışişleri Bakanlığı büyük bir gayret içerisinde. Ortada binlerce insanın ölümü söz konusu. Kimyasal silah saldırısı söz konusu. Bu saldırıyı yapanlar, bu olay cezasız kalmamalı. Bunlar karşılıksız bırakılırsa önce insanlık vicdanı buna razı olmaz. Başında da söyledim; milli menfaatlerimiz dedim, istikrar, güvenlik, huzur dedim. Bölgede olduğumuz için Türkiye, kayıtsız kalamaz bu işlere. Türkiye, bu işlerin tamamen dışında olamaz.”

Endişe yok hazırlıklıyız

GENELKURMAY Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Suriye’ye operasyon konusundaki gelişmelerle ilgili “endişeli misiniz?” sorusu üzerine, “Niye endişeli olalım. Gerekli hazırlıklarımız var” diyerek yanıt verdi. Çankaya Köşkü’ndeki resepsiyonunda Özel, “Yeni bir tezkere gerekir mi?” sorusunu ise “Bununla ilgili biz geçtiğimiz yıl aldığımız direktifler doğrultusunda çalışıyoruz” diyerek yanıtladı. Suriye’den bir saldırı olup olmayacağı konusundaki soruya Özel, “Onu bilemiyorum. Siz manşetler atıyorsunuz. Kimin ne füzesi var ne kadar askeri var. Bunlar zaten internette dolaşıyor görüyoruz” dedi. Özel, “Güzel şeyler yazın, güzel şeyler okuyalım” diyerek de espri yaptı. Örgütün çekilmesiyle ilgili olarak Özel, “TSK, istihbarat örgütü değildir. Başbakan’a istihbarat bilgileri veriliyor. Ona sayılar geliyor. Başka bir açıklama olmadığına göre öyledir” yanıtını verdi. Özel, Kerry’nin açıklaması içinse, “Hiç oturmadık takip edemedim” dedi.

İlklerin gecesi

30 AĞUSTOS Zafer Bayramı Resepsiyonu dün ilk kez Çankaya Köşkü’nde Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül’ün evsahipliğinde verildi. 1 saat süren karşılamanın ardından yağmur sürprizi yaşanan resepsiyona Suriye ve muhalefetin katılmaması damga vurdu.

İSRAİL’E DAVET

Dünkü resepsiyonda bir ilk daha yaşandı. Mavi Marmara saldırısının ardından Türkiye, büyükelçisini çektiği İsrail’le ilişkisini maslahatgüzar seviyesine indirmişti. İsrail temsilcisi resepsiyonlara davet edilmiyordu. Gül’ün davet ettiği İsrail Maslahatgüzarı Yosef Levi Sfari de dünkü resepsiyona katılanlar arasındaydı.

FIRST LADY ELİ

Açık havadaki resepsiyondaki detaylarla Hayrünnisa Gül’ün bizzat ilgilendi. Bahçeye krem rengi halı döşenirken, konukların dinlenebilmesi için krem rengi deri oturma grupları yerleştirildi. Resepsiyonda TSK Armoni Mızıkası sahne aldı ve Atatürk’ün sevdiği şarkıları da çaldı.

KOMUTANLAR TAM KADRO

Resepsiyonda Emine Erdoğan yakası taşlarla süslü mor renkli uzun kıyafeti ile dikkat çekerken, Hayrünnisa Gül de ön tarafı ve yakası, gümüş rengi payet ve taşlarla işli su yeşili bir kıyafet giymeyi tercih etti. Muhalefetin katılmadığı resepsiyona YAŞ’ta atanan yeni komutanlar neredeyse tam kadro katıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan da katıldı.

İŞADAMI VE SANATÇILAR


Resepsiyona Doğan TV Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ve eşi Yandex CEO’su Mehmet Ali Yalçındağ, Nihat Özdemir, Remzi Gür, Ethem Sancak, Ali Kibar ve Hüseyin Bayraktar’ın arasında olduğu işadamları ile sanatçılar da katıldı. Geceye şehit yakınları, gaziler, farklı spor dallarından uluslararası derece elde eden sporcular, gazeteci ve yazarlar ile sınıflarını temsilen farklı rütbede askerler davetliydi