KAMUOYUNDA 'Hizmet hareketi' olarak bilinen kurumların yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 24 kişi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aleyhine kendilerine 'Haşhaşi' diyerek hakaret ettiği iddiasıyla biner liralık manevi tazminat davası açtı. DİLEKÇELERİNİ VERİP AÇIKLAMA YAPTILAR

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan 24 kişi dava dilekçelerini ayrı ayrı İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunmalarının ardından adliyenin B kapısı önündeki alanda basın açıklaması yaptı. Grup adına açıklamayı yapan Ufuk Sema Eğitim İşletmeleri Sanayi Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Serkan Şen, yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarının ardından Türkiye'nin yönetim krizi ile karşı karşıya olduğunu savundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın soruşturma kapsamında ismi geçenleri adalete teslim etmesi gerekirken sahip çıkarak adaleti işlemez hale getirdiğini öne süren Şen, "Yolsuzluğa karışan ya da iktidarları zarar görmesin diye üstünü örtenlerin siyaset sahnesinden silindiklerini hatırlatmak isteriz" dedi.

"TASFİYELER ADETA BİR KIYIMA DÖNÜŞMÜŞTÜR"

Başbakan'ın soruşturmaların kendisine yönelik olduğunu öne sürdüğü belirtilen açıklamada, "Bu operasyonun sorumlusunun Gülen cemaati / camia olduğunu ileri sürerek birçok insanın mensubu olduğu grubu açıkça kamuoyu önünde hedef almıştır. Hiçbir somut delile dayanmayan 'paralel devlet' iddiasıyla birçok vatan evladına yönelik görevden almalar ve tasfiyeler adeta bir kıyıma dönüşmüştür. 28 Şubat dönemini aratmayan bu fişleme ve tasfiyelerden yürütmenin başındaki Başbakan'ın sorumlu olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

"İTHAMLAR VİCDANLARI DERİNDEN YARALAMIŞTIR"

Yolsuzlukların üzerine gidilmesi gerekirken bizzat Başbakan tarafından yönetilen algı değiştirme operasyonuyla hizmet hareketi ve kurumlarının itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını savunan Şen, "Paralel devlet iddiasıyla hiçbir hukuksuz işe karışmamış, meşru zeminde faaliyet yürüten gönüllüler hareketinin 'karanlık bir örgüt', 'inlerine gireceğiz', 'takiyyeci', 'kokuşmuş', 'çürümüş', 'sinsi virüs', 'gözü dönmüş bir gizli örgüt', 'haşhaşiler' gibi ithamlara maruz kalması vicdanları derinden yaralamıştır" diye konuştu.

BİNER LİRALIK TAZMİNAT DAVASI

'70 milyonun Başbakanıyım' diyen bir insanın sarf ettiği bu cümlelerin toplumda kutuplaşmaya ve hizipleşmeye neden olduğunu savunan Şen, "Başbakan'ın dile getirdiği hususlar eleştiri ve ifade sınırlarını aşan beyanları, doğrudan hakaret, küçük düşürme, itham etme, onur, şeref ve saygınlığa ve kişilik haklarına açık saldırıdır" dedi. Şen sözlerini şöyle sürdürdü:

"Besleme diye tabir ettiğimiz 28 Şubat dönemindeki kartel medyası gibi hareket eden bazı medya kuruluşları üzerinden hakaret ve iftiralar sürekli gündeme getirilmektedir. Mesele artık, topyekün bir nefret söylemine dönüşmüştür. Başbakan'ın katıldığı tüm program ve toplantılarda iftira ve ithamların dozunu sürekli artırması, hizmet hareketine gönül vermiş insanlara karşı kin ve nefret hissi duyulmasına sebebiyet vermiştir. Gülen'i seven, sempati duyan insanlar bu yönlendirmelerle sözlü saldırılara muhatap olur hale gelmiştir. Rüşvet ve yolsuzluğun üzerini kapatmak için zulme dönüşen bu itham ve uygulamaların Gayretullah'a dokunacağını hatırlatmak isteriz."

Davalının bizzat Başbakan olduğunu belirten Şen, "Manevi tazminattır. 24 kişi olarak camia diye adlandırılan kurumların yönetimindeki kişiler olarak biner lira manevi tazminat davası bizzat Başbakanımız hakkında açmış durumdayız şu an" dedi.

DİLEKÇEDEN

24 kişinin ayrı ayrı sunduğu ve biner TL'lik manevi tazminat talebinde bulunulan dava dilekçesinde, Başbakan Erdoğan'ın hakaret içerikli olduğu öne sürülen "İninize gireceğiz ininize. Didik didik edeceğiz...", "...Haşhaşiler denilen gözü dönmüş bir gizli örgütün devlet bünyesini nasıl esir almaya çalıştığını gerektiğinde de düşmanlarla nasıl işbriliğine gittiğini asırlar önce millet olarak yaşadık ve gördük" ifadelerine yer verildi. Dilekçede, "Davalının söylemlerinde dile getirdiği iddialar ve suçlamalar haksız, hakaret içerikli ve küçük düşürücüdür. Davalının Türkiye Cumhuriyet Başbakanı olması, konuşma ve beyanlarının tüm ülkede herkse tarafından takip ediliyor olması tazminat talebimiz değerlendirilirken dikkate alınması gerekir. İsnadın ağırlığı ve muhatabın bu isnat nedeniyle çektiği büyük acı ve elem göz önünde bulundurulmalıdır. Davalının kişilik haklarına yaptığı saldırı nedeniyle bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ederiz" denildi.