AK Partili Turan, Genel Kurul'da dün CHP'lilerin saatlerce konuştuğunu, cevap vermek için aldıkları 2 dakikanın başlamasından itibaren karşı tarafın sürekli bağırdığını söyledi. Bunun üzerine AK Parti milletvekillerinin de zaman zaman istemedikleri ifadeleri kullanabildiklerini kaydeden Turan, şöyle konuştu:
"Belki bize yakışmayan tabloya biz de katkı sağlamış oluyoruz, bundan rahatsızız. Ama bir daha söylüyorum; matematik olarak değerlendiriyorum meseleyi. Dün aşağıda 70 dakika konuşma oldu. Onun bitiminde ben 2 dakika cevap verdim. Bu 2 dakikayı bize bitirtmediler. Hakaretler, bağrışmalar vs. dolayısıyla bir tartışma çıktı. Bu gazi meclisin mehabetine yakışan bir tablo değil. Tüm partilerin daha sağduyulu, daha soğuk akılla meseleye bakmasında büyük fayda var. Fakat şöyle yapısal bir sorunumuz var; CHP hala kendisini devletin sahibi görüyor. Hala kendisini milletin sahibi görüyor. Hala kendisini tartışmasız bir parti olarak görüyor. Bu doğru bir şey değil. Dolayısıyla sabahtan akşama kadar ithamda bulunup da karşısında bir tek cümle söylediğimizde ortaya koyduğu tepki anlaşılabilir bir tepki değil. Artık bu devletin sahibi CHP değil. Artık tek parti yok. Bu devletin sahibi, tümüyle milletin kendisidir. Onun için herkesin konuşması lazım. Ben CHP’nin artık normal bir parti gibi davranmasını, bu devletin sahibiymiş gibi davranmamalarını öneriyorum."
ÖZEL: ŞİDDET, KAVGA KABUL EDİLEMEZ
CHP'li Özel ise, muhalefet partilerinin bütün eleştirilerini Meclis çatısı altında özgürce dile getirmeleri gerektiğini, iktidarın da bunu dinlemesi ve sözlü cevap vermesi gerektiğini kaydetti. Eleştirin mutlaka cevabının olduğunu; ancak eleştirilere karşı küfrü ve şiddeti tasvip etmediklerini vurgulayan Özel, şunları söyledi:
"Bunu aslında diğer partilerin grup başkanvekillerinin de doğru bulduğunu düşünmüyorum. Ancak bazı arkadaşların bazı ağır eleştirilere karşı tahammülsüz davrandıklarından dolayı bazı istenmeyen durumlar ortaya çıkıyor. Bütçe görüşmelerinde eleştiri olur, ağır eleştiri olur, buna karşı esprili yaklaşımlar olur; bunlar bütçenin ritüeli gereğidir, bunların olması lazım. Ama şiddet, kavga, milletvekillerinin birbirinin üzerine yürümesi kabul edilemez, bu tür tahammülsüzlüklere karşı herkesin son derece dikkatli olması lazım. Meclis'te idari amirlerimiz var. Zaten bütün partideki idari amirler bu tip tatsız olaylar yaşanmasın diye görevli durumdalar. Salonda da biz kendi idari amirimizle göz göze geliyoruz, tansiyon yükseldiğinde kendi arkadaşlarımıza bu konuda dikkatli olmaları gerektiğini söylüyoruz."
