Geçen 1 yılın değerlendirmesinin yapıldığı resepsiyon kültür, sanat ve siyaset camiasını bir araya getirdi. 2011 Avrupa Kültür Başkentleri Finlandiya'nın Turku ve Estonya'nın Tallinn kentlerine devredilirken, İstanbul'da yılsonuna kadar etkinlikler devam edecek.

İstanbul, '2010 Avrupa Kültür Başkenti' unvanına veda ediyor. 'İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı' çatısı altında sahne ve gösteri sanatlarından geleneksel sanatlara, müzik ve operadan görsel sanatlara 14 disiplin altında hayata geçirilen yaklaşık 600 proje ve 9 bin 500 etkinlik, 10 milyonu aşkın izleyici ve katılımcı ile buluştu. İstanbullular ve kenti ziyaret eden misafirler bir yıl boyunca kültür sanatla dolu unutulmaz 1 yıl yaşadılar.

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından düzenlenen 'Avrupa Kültür Başkentliğine Veda' resepsiyonu Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde yapıldı.

Sunuculuğunu TRT spikerleri Billur Adalet İbrahimhakkıoğlu ve Murat Atıl'ın gerçekleştirdiği resepsiyona; Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Türkiye Musevileri Hahambaşı İshak Haleva, Fener Rum Patriği Bartholomeos, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Başkanı Bülent Eczacıbaşı ile kültür ve sanat dünyasında tanınmış isimler katıldı.

YENİ AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTLERİ TURKU VE TALİNN

Program öncesi Bakan Yazıcı, İstanbul Valisi Mutlu, Başkan Topbaş ve İshak Haleva birlikte akşam yemeği yedi. Konuşmalar başlamadan önce kokteyl alanında Laterna dinletisi, Tarlabaşı Çocuk Korosu, Boğaziçi Korosu ve 'Ladies and Gentelman'ın performanslarını izleyiciler ilgiyle takip etti.

Kokteyl alanında İstanbul 2010 AKB Ajansı imzasını taşıyan projelerin afişleri de sergilendi. Resepsiyon, konuşmalar ve Avrupa Kültür Başkenti unvanının 2011 yılında bu unvanı taşıyacak Filandiya'nın Turku ve Estonya'nın Tallinn kentlerine devredilmesiyle devam etti.

AVDAVİÇ: İSTANBUL KEŞFEDİLMEYİ BEKLEYEN HAZİNEYDİ

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Başkanı Şekib Avdaviç, etkinliklerin sonuna geldiklerini belirterek, "İstanbul'un kültür başkenti olmasının bir farkı vardır. O da İstanbul için 'kültür başkentliğinin' zaten ezelli ve ebetli bir nitelik taşıyor olmasıdır. İstanbul, yeryüzünün öncesiz ve sonrasız kültür başkenti olma özelliğini taşıyan tek şehridir. Bir yıl boyunca yedi tepeli İstanbul'un yedi bölgesinde İstanbullularla buluştuk. Etkinliklerimizin odak noktasına İstanbul kadar İstanbulluyu da koyduk. Çünkü bir şehrin, orada yaşayanlar tarafından algılandığı oranda şehir olacağına inandık.

Yine inandık ki, İstanbul, yeniden fark edilmeyi, yeniden keşfedilmeyi bekleyen saklı bir hazineydi. Bu hazine, yağmalanmaktan ziyade ışıltılarını tüm insanlığa ve yeryüzüne yaymak istiyordu. İşte biz bunu yaptık. İstanbul'u tüm dünyanın gözünde hak ettiği itibara yeniden kavuşturacak bir farkındalık oluşturduk."

TOPBAŞ: VAR OLAN DEĞERLERİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARDIK

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da, İstanbul'un Avrupa Kültür Başkentliği sürecinde var olan değerlerini gün yüzüne çıkarmaya çalıştıklarını söyledi.

Topbaş, "Binlerce proje geldi. Yüzlercesi hayata geçti. İstanbul dünya tarafından yeniden hissedilir oldu. Bu şehir farklılıkların zenginliklerinin yaşandığı gerçek anlamda barış kenti." ifadelerini kullandı.

Bu sürece katkı sağlayan herkese teşekkür ettiğini aktaran Topbaş, "Proje kapsamında çok önemli başarılar elde edildi. 2012 yılında İstanbul 'Avrupa Spor Başkentliğini de alacak. İnanıyorum ki bu şehir olimpiyatlara da ev sahipliği yapacaktır." diye konuştu.

İstanbul Valisi Mutlu da, ajansın yaptığı çalışmalara vurgu yaparak, Necip Fazıl ve Nazım Hikmet'in şiirlerini okudu.

BAĞIŞ: İSTANBULSUZ AVRUPA EKSİK, İSTANBULSUZ DÜNYA EKSİK KALIR

Bakan Bağış da, 1 yıl boyunca İstanbul'un, Avrupa'nın her yerinde konuşulduğunu vurguladı.

Bağış, İstanbul'un Avrupa Kültür Başkentliği sayesinde yeni imkânlara kavuştuğunu dile getirdi. Emeği olan herkese teşekkür eden Bağış, İstanbul'u sadece 2010 yılı için Avrupa Kültür Başkenti olarak değerlendirmenin haksızlık olacağını dile getirdi.

Bağış, 2010 Avrupa Kültür Başkenti projelerinin her birinin ayrı ayrı önemli olduğunu, ancak en çok U2 grubunun konserinin kendisini çok etkilediğini belirterek şunları kaydetti: ''Bono'nun İstanbul Boğazı'nda yürümesi ve dünyaya barış çağrısında bulunması çok anlamlıydı. Daha önce U2 grubunu dinlemek isteyenler başka ülkelere gitmek zorunda kalıyorlardı."

Bağış, "2010 Avrupa Kültür Başkenti çerçevesinde birçok proje hayata geçti. Ancak, beni en çok etkileyen U2 konseri oldu. Bono, Türkiye'deki insan haklarını bahane edip Türkiye'ye gelmeyi reddediyordu. Bono'yu dinlemek isteyenler Atina ya da başka kentlere gitmek zorunda kalıyordu. İstanbul medeniyetlerin ortak paydasında buluşunca Bono geldi ve konser verdi. İstanbulsuz Avrupa eksik İstanbulsuz dünya fakir kalır." ifadelerini kullandı.

Kültür Başkenti etkinlikleri yılsonuna kadar İstanbullularla buluşmaya devam edecek.

(sb)