Köksal, virüsün farelerden insana bulaşmasının ısırma yoluyla veya farelerin dışkıları veya idrarlarının bulaşmış olduğu katı yüzeyler veya sular vasıtası ile olduğunu kaydederek “Hanta Virüsü, odun parçaları, havasız kalmış barınaklar kullanılmayan atıl kümesler veya ortamlarda havada asılı kalarak da orada bulunan insanlara bulaşabilir. Bir yağmurdan sonra farelerin dışkılarının yağmur sularına karışmasıyla da virüs karşımıza çıkabilir. Veyahut bazı hastalarımızın odun işi ile uğraştığını görüyoruz. Oduncularda ve marangozlukla uğraşanlarda daha çok bu hastalık görülüyor. Fare çıkartılarına bulaşmış odunları veya keresteleri, kömürlük veya odunluk olan bölgelerde farelerin dışkılarının bulaştığı odunlara dokunan insanlar ellerinin temizliğine çok dikkat etmelidir. Odunluk ve kömürlükler havasız bir ortamda ise önce havalandırılıp sonra buralara girilmesi lazımdır. Eğer kapalı ortamda odun kesmek gerekiyorsa mutlaka yüze maske takılmalıdır. O havanın teneffüs edilmemesi lazımdır. Basit önlemlerle bu virüse karşı korunabiliriz. Yine temas sonrası şiddetli baş ağrısı, kırgınlık gibi durumlarda hanta virüsü enfeksiyonu yaşanmış olabileceği düşünülerek sağlık kuruluşlarına erkenden başvurulması gerekir” ifadelerini kullandı.