Vodafone'un dünya çapında desteklediği Future Agenda programı ilk meyvesini verdi. Önümüzdeki on yılda insanlığı bekleyen ortak sorunlar için çözüm önerilerinin ele alındığı, "The Future Agenda: 2020 Yılında Dünya" kitabının global lansmanı İstanbul'da yapıldı. Moderatörlüğünü deneyimli gazeteci Ahu Özyurt'un üstlendiği lansman toplantısına, iş dünyasının önde gelen isimleri ile birlikte, çok sayıda yerli ve yabancı basın mensubu da katıldı. 
İnovasyon ve büyüme alanında dünyanın sayılı uzmanlarından biri olarak kabul edilen Dr. Tim Jones'un koordinatörlüğünde geliştirilen ve bir buçuk yıllık bir tartışma sürecinin ürünü olan kitap, akademik araştırmalara da referans olabilecek bir kaynak olma özelliğini taşıyor.
Santral İstanbul Enerji Müzesi'nde düzenlenen toplantının açılış konuşmasını yapan Future Agenda Koordinatörü Dr. Tim Jones, bir fikirle çıktığı yolda Vodafone'un desteğini alarak nasıl ilerlediğini ve tüm bu çabaların somutlaşarak bir kitap haline gelmesinin, geleceğe umutla bakmasını sağladığının altını çizerek: "Büyük ilerlemeler ve gelişmeler genellikle disiplinler arası işbirliği yapıldığı zaman ortaya çıkar. Biz de bunu dikkate alarak dünya çapında uzmanların görüşlerini inovasyon fırsatları yaratacak şekilde bir araya getirdik. Eğer bu şekilde bir disiplinler arası ortak çalışma yapılmasa, bu fırsatlar kaçabilirdi. Bu önemli programı İstanbul'da duyurmaktan ise özellikle mutluluk duyuyoruz. Avrupa ile Asya'nın kucaklaştığı bir ülke olarak Türkiye yeni fırsatların değerlendirilmesi anlamında mükemmel bir yer" dedi.
Santral İstanbul Enerji Müzesi'nde düzenlenen tanıtım toplantısında, Vodafone Group İcra Kurulu Üyesi Matthew Kirk, bir iletişim şirketi olarak böyle bir program başlatma nedenlerine değindiği konuşmasında, ''Birçok şirket geleceğin kendileri için ortaya çıkaracağı engelleri görmeye çalışır. Biz Vodafone Group olarak bu konuda çalışırken, bu sorunların birçoğunun birbirine bağlı olduğunu gördük. Yalnızca kendi geleceğimize, telekomünikasyonun geleceğine bakmak yerine çok daha geniş bir bağlamda sorunları ele almamız gerekir diye düşündük'' dedi.
Sürecin bir sohbet olarak başladığını, insanları bir araya getirerek bu konuları konuşmalarını ve bulundukları yerin perspektifinden geleceği değerlendirmelerini sağlamanın yararlı olduğunu gördüklerini ifade eden Kirk, tanıtımın İstanbul'da yapılmasının nedenini, ''Sahip olduğu dinamikle bu kadar uzun süre yaşayan bu şehir, karşımızdaki engelleri ve geleceğe yönelik sorunları bir araya toplamak ve toplamlara sunmak için en iyi yerlerden biri'' şeklinde açıkladı.
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray ise "Giderek daha yakınlaşan ve düzleşen bir dünyada, daha önce hiç karşılaşmadığımız zorluklar hepimizi etkiliyor. Bu zorlukların etkileri global olurken çözümleri yerel insiyatif gerektiriyor. Future Agenda programı, yerel aksiyonları global perspektifle harekete geçirecek benzersiz bir tartışma platformu sağlıyor." dedi
Timuray sözlerine şöyle devam etti: "Bu akşam, The Future Agenda Programı'nın en kapsamlı çıktısı olan bu kitabın global lansmanına ev sahipliği yapıyor olmamız bizler için bir gurur kaynağıdır. Global krizden çıkış dönemi içinde olduğumuz bu süreçte Türkiye'nin verdiği olumlu sinyaller önümüzdeki on yıl içinde global olarak ne kadar önemli bir rol oynayacağının da kanıtıdır.  
Dolayısıyla global arenada yükselen bir rol üstlenen Türkiye'nin Future Agenda Programının ilk yerel uygulamasını gerçekleştiren ülke olmasından dolayı  mutluyuz. "Gelecek Gündemde" programı, ortak geleceğimizle ilgili global bakış açısına sahip, ama aynı zamanda lokal perspektifi de içeren, yani "glokal" olabilen, interaktif ve bağımsız bir tartışma platformudur. Hedefimiz önümüzdeki 10 yıl içerisinde Türkiye'nin karşısına çıkacak büyük sorunları  ele alarak, fikir önderlerini ve çözümün ortağı olabilecek tüm paydaşları bir araya getiren çapraz disiplinli ve benzeri olmayan bir platform sağlamaktır. 
Dünyanın en büyük iletişim şirketi olarak, ülkemizi geleceğe en iyi şekilde hazırlamak üzere bu insiyatife öncülük etmeyi kararlılıkla sürdüreceğiz."  

Future Agenda Programı Global Direktörü Tim Jones  “dünyanın en büyük açık öngörü programı” olarak ortaya çıkan program kapsamında 25 ülkede düzenledikleri 50 çalıştayda 2 bin kişinin bir araya getirildiğini; online tartışmalara ise 147 ülkeden 50 binden fazla kişinin katıldığını kaydetti.
Jones'un kitabın içeriğine ilişkin verdiği bilgilere göre, 16 paralel tartışmadan yola çıkan kitapta herkesin kesinlikle gerçekleşeceği konusunda hemfikir olduğu dört başlık yer alıyor. Buna göre, önümüzdeki on yılda nüfus artışındaki dengesizlik devam edecek, temel kaynaklarla ilgili kısıtlar artacak, ekonomik güç giderek daha çok Asya'ya kayacak ve küresel bağlantılılık yaygınlaşacak.
DEĞİŞİM ÖNGÖRÜLERİ
Farklı alanlarda gerçekleşmesi beklenen değişimler ise sağlık, refah, mutluluk, hareketlilik, güvenlik ve yerellik başlıkları altında ele alınıyor. Bu başlıklar altındaki bazı öngörüler şöyle:
“Sağlık:
- Küresel olarak, 2025'e kadar diyabetin topluma doğrudan maliyeti 300 milyar avroya ulaşırken, yağ vergisi, hasta veri madenciliği ve kişisel bütçeler gibi çözümlerin bir bütün olarak uygulanması obezite salgınını dengelemekte önemli rol oynayacak.
- Kamu sağlık hizmetlerinin sınırlı olduğu bölgelerde iki ya da üç büyük salgın başlayarak tüm dünyaya yayılacak ve acil tepki gerektirecek.
- Dünya genelinde daha fazla insan tıbbi tedavi için seyahat ederken, kalp ameliyatı gibi büyük tedaviler için Hindistan, Tayland, Türkiye gibi ülkeler tıbbi merkez olarak önem kazanacak.
- Yaşlıları doğal yaşam döngülerinin ötesinde desteklemenin artan ekonomik ve sosyal maliyeti, destekli intiharın daha yaygın kabul görmesine yol açacak.
Refah:
- Nakit tamamen ortadan kalkmasa da, işlemlerin çoğu online yada cep telefonları üzerinden gerçekleşecek.
- Asya'nın ekonomik yükselişi ve dünya rezerv para birimi olarak dolara alternatif bulunması gerekliliği, geniş bir paralel “Asya para birimi sepeti” olasılığını ortaya çıkaracak.
Mutluluk:
- Gerçek ve sanal arasında ayrım ihtiyacı ortadan kalkarken, insanlar kendilerini tek bir kimlikle değil, çeşitlilik içeren bir “kokteyl kimlik” portföyü ile tanımlayacak.
- Gittikçe daha sanal ve yalnız bir dünyada canlı aktivitelerin ve deneyimlerin önemi artacak.
- Sürekli bağlantıda olan ve gittikçe kalabalıklaşan dünyada fiziksel yalnızlık sadece zenginlerin erişebileceği bir seçenek olma yolunda ilerleyecek.
Hareketlilik:
- Fransa ve Almanya'nın ilk rolleri üstlenmesiyle birlikte yola çıkan elektrikli otomobiller 2020'de dünya araç filosunun yüzde 10'unu oluşturacak.
- Otomatik otoyollar ile can güvenliği iyileşecek, kapasiteler artacak ve sıkışıklık azalacak.
- Artan ekonomik göçle birlikte, Avrupa'nın toplam Müslüman nüfusu büyüklük açısından Almanya'ya yaklaşacak.
Güvenlik:
- Hızlı veri artışına karşılık bunların güvenilirliğini tespit etmek önemli bir zorluk olacak.
- Ekonomik su sıkıntısı 2020'de dünya nüfusunun yarısını etkileyecek.
Yerellik:
- Kente göç artarken, dağınık değil etkin ve yoğun nüfuslu kentler örnek olacak.
- Özellikle doğurganlığı düşük ekonomilerde ülkeler kendilerini göçmenleri çekecek şekilde konumlandıracak.”