Toplumun tüm kesimlerini ve bürokratların özel hayatlarını dosyalayan ÇYDD'nin kitabevlerini de mercek altına aldığı belirlendi. Derneğin Kadıköy şubesinde yapılan aramalarda 4. katta el konulan bir dökümanda 'ÇEVPA Çağdaş Kitapevleri ve Kültür Merkezleri Projesi' başlığı altında, 'Cengiz Ö.-4.8.2001' ibareli bir belge ele geçirildi. Belgedeki notlarda, Türkiye'deki kitapevleri hakkında detaylı bir araştırma yapıldığı ve 'çağdaş görünümlü', 'gerici', 'safkan ilerici' şeklinde tanımlamalar kullanıldığı görüldü.

“700”ü siyasi gericilerin elinde”

'Saptamalar' başlığı altında 6 maddede yapılan araştırma sonuçları sıralanıyor. Bunlardan bazıları şöyle:

1- Ülkemizde yaklaşık 5 bin kitap-kırtasiye dükkanı vardır.

2- Bunlardan bin kadarı kültür kitapları satmaktadır.

3- Bu bin kitapçıdan 700 kadarı Atatürkçü, laik kitapları kapısından içeriye sokmayan yalnızca şeriatçı kitaplar satan siyasi gericilerin elinde. 300 kadarı ise her türlü kültür kitabını bulunduran çağdaş görünümlü kitap evleridir.

4- Bu 300 çağdaş görünümlü kitabevinin 100 kadarı, görünümlerinden Fethullahçı oldukları anlaşılmayan, Fethullahçılıklarını her türden kitap bulunduruyormuş izlenimi vererek gizleyen kitapçılardır.

5- Geriye kalan 200 kitabevinin 45 kadarı D&R'lardır. Bunlar da hem gerici hem ilerici kitaplar bir arada bulunmaktadır.

6- Safkan ilerici kitabevlerinin sayısı, tüm Türkiye çapında ne yazık ki yalnızca 150 kadardır. Bunun 100 kadarı İstanbul, Ankara, İzmir, gibi büyük kentlerde, 20 kadarı Trakya bölgesinde, yalnızca 30 kadarı Anadoluda'dır.

Öyleyse ne yapmalıyız?

Sonuçlar bölümü altında ise yapılan fişleme çalışması ile ilgili değerlendirmeler yer alıyor. "Türkiye'de her 1 ilerici kitabevine karşılık en az 5 şeriatçı gerici kitabevi vardır" denilirken 'bu acı gerçeğin' büyük kentlerde yaşayanlar tarafından algılanamadığı iddia ediliyor.

Bilgi notunda 'Öyleyse Ne Yapmalıyız?' başlığı altında yapılması gerekenler şöyle anlatılıyor:

Gelir elde edeceğiz

"Atatürk'ün 'Hattı-ı müdafaa yoktur sath-ı müdafaa vardır o satıh bütün vatandır' ilkesi uyarınca her ilde bir ÇEVPA Çağdaş Kitabevi & Kültür Merkezi işletmeleri açmalıyız. Bu ülkeyi kitap ve kültür alanında gericilerin tekelinden kurtaracak, halk eğitim merkezi gibi işlev görecek, Atatürkçü Düşünce ve kültürü yayacak; her kurulduğu yerde ÇEV için süreğen bir etkinlik merkezi oluşturacak, ayrıca ÇEV'e hiç küçümsenmeyecek bir gelir de getirecektir."

ÇYDD'NİN REFERANSI 3 PAŞA

ÇYDD Kadıköy Şubesinde çıkan 'Türkan SAYLAN 1.doc' isimli dijital dosyada, vefat eden Türkan Saylan'a hitaben Mudanya'dan gönderilen bir yazı dikkat çekiyor. Yazının altında refarans olarak, darbe günlükleri ile gündeme gelen emekli Oramiral Özden Örnek, Kafes Eylem Planı davasından yargılanan Güney Deniz Saha Komutanı Kadir Sağdıç ile eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü yer alıyor.

2008 tarihli yazıda şu ifadeler kullanıldı: “2007-2008 yılını oldukça faal ve verimli geçirdik. Yılbaşında 31 olan öğrenci sayımız 39'a ulaştı. Hedefimiz olan 50 öğrenciyi sanıyorum 2009 Mayıs'ında elde edeceğiz. Geçen yılsonunda yıllık toplantımıza yurt dışından katılan burs verenlerin de ısrarlı teşviki ile sadece üniversite öğrencilerimizden oluşan bir yönlendirme ve kontrol komitesi kurduk. Köy enstitüleri programını başlatmak üzereyiz."

Mektubu yazan Emekli Deniz Albay Aydın Ortabaşı, 'AKP ve Gülen'i Bitirme Planı'nı hazırlayan Albay Dursun Çiçek ile birlikte sorgulanmıştı. Mektubun NOT bölümünde şöyle deniliyor: “Size burs veren aydın insanlar ve geleceğin aydınlık insanları burslu öğrencilerimizden oluşan onur listemizi gönderiyorum. Referanslar: E. Dz.K.K. Oramiral Özden Örnek, Koramiral Feyyaz Öğütçü, Tümamiral Kadir Sağdıç, Tümamiral Can Erenoğlu."

KORKUNÇ! BUNLAR KARŞIMIZA ÇIKACAK

ÇYDD ve ÇEV iddianamesinde mahkeme kararıyla dinlenen telefonların tapeleri de yer alıyor. 29 Mart 2009'daki görüşmede Gülseven Yaşer eşi Yaşar Yaşer'e şöyle diyor: Biz seninle çok konuştuk buradan kesin bunu biliyorlardır. Bu benim cep numara...konuştuk onu da biliyorlardır. Bunlar korkunç. hepsi bu konuşmalar karşımıza çıkacak. Bunlar o kadar hain ki..."



(sb)