Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, ''Kamu alımlarında yerli üretimin tercih edilmesinde, gerekirse yeni yasal düzenlemeler yapmak için Kamu İhale Kanunu'nda değişiklikler yapacağız, Kamu İhale Kurumu ile de bunu görüşüyoruz'' dedi.

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) ''Sürdürülebilir Rekabet Gücü – Sanayi ve Ekonomide Yapısal Dönüşüm'' temasıyla düzenlediği ''9. Sanayi Kongresi'nde konuşan Ergün, Türkiye'nin ihracatının büyük bölümünü sanayi ürünlerinin oluşturduğunu ve bu ihracatın yarısından fazlasını Avrupa ve ABD'ye yaptığını belirtti.

Türkiye'de uygulanmakta olan 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 63. maddesinin ''kamu alımlarında bütün yerli istekliler lehine yüzde 15 oranına kadar fiyat avantajı sağlanmasına'' imkân verdiğini belirten Ergün, benzer şekilde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayınlanan ''Yerli Ürünlerin Kullanılmasına'' yönelik Başbakanlık Genelgesinde de bu hususa yer verildiğini anımsattı.
Ergün, bakanlıklarının da bu konuya büyük önem verdiğine ve konuyla ilgili özel bir çalışma yaptığına işaret ederek, ''Mesela Mayıs ayında Gaziantep'te bir toplantı tertip ettik. Makine sektörü temsilcileri ile kamu alıcılarını bir araya getirmeye çalıştık. Öyle kötü örnekler görüyoruz ki en güzel iş makineleri kendi belediyesi sınırları içerisinde üretildiği halde, iş makinelerinden almayan belediyelerimiz var. En güzel otobüsler, dünyanın başka ülkelerine ihraç edilen, satılan otobüsler kendi Büyükşehir sınırları içinde üretildiği halde o otobüslerden toplu taşımada satın almayan belediyelerimiz var. Yakışıyor mu? Başkasına kabahat bulmamıza gerek var mı?'' diye konuştu.
Ergün, son olarak, kasım ayında bu konuyla ilgili bir rapor hazırladıklarını ve konuyla ilgili alınabilecek 15 tedbir belirlediklerini bildirdi.
Buradaki temel hassasiyetlerinin Türkiye'de üretilen ürünlerin tercih edilmesi olduğunu ifade eden Ergün, ''yerli malı'' tabirinden her şeyden önce bunun anlaşılması gerektiğini söyledi.
Ergün, kamu alımlarında yerli üretimin tercih edilmesinde, gerekirse yeni yasal düzenlemeler yapmak için Kamu İhale Kanunu'nda değişiklikler yapacaklarını ve Kamu İhale Kurumu ile de bunu görüşeceklerini dile getirdi.

Ergün, kanundaki fiyat avantajının yerli istekli lehine kullanılmasının, Türkiye'de üretilen ürünlerin kullanılması anlamına gelmediğine işaret eti.

"ADRESE TESLİM ŞARTNAMELER..."
Nihat Ergün, şunları kaydetti: ''Bir yerli istekliye yüzde 15 pahalı fiyat verdiği halde işi verebiliyoruz, kamu ihale kanunu gereği.. Ama o yerli istekli, o kamu işini yaparken kullandığı ürünlerden Türkiye'de üretilen ürünlerden kullanmıyorsa bizim işi yerli istekliye vermemizin bir manası olmuyor. Halbuki biz işi yerli istekliye vermekle, ona fiyat avantajı sağlamakla kişiyi değil üretimi desteklemek istiyoruz. Bu amaca hizmet etmeli yasal düzenleme. Yasal düzenlemenin bu amaca tam olarak hizmet etmediğini, eksiklikler taşıdığını da burada görüyoruz.

Öncelikle konu ile ilgili yasa, genelge ve yönetmeliklerin içeriği ve uygulama esaslarını bu amaca hizmet edecek şekilde geliştireceğiz. Mesela, bazı ihalelerde ithal ürün veya belirli bir ülkenin ürününün istenmesi gibi uygulamalara son vermiş olacağız. Çünkü şartnameye yazıyorlar bazılarında, adeta adrese teslim şartnameler oluyor... İthal ürün daveti yapıyorlar bazı şartnamelerde... Bu uygulamaya son vereceğiz.''

Kamu ihalelerinde yerli üreticileri zor durumda bırakan zorunlu olmayan belgelerin aranmasını önleyebileceklerini anlatan Ergün, avans yöntemi ve teslim şartlarında kolaylıklar gibi uygulamalarla, Türkiyede üretim yapan firmalara avantajlar sağlanabileceğini söyledi.


ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER...
Bakan Ergün, kamu alımlarında yerli üretimin tercih edilmesinde, gerekirse yeni yasal düzenlemeler yapmak için Kamu İhale Kurumu nezdinde girişimlere başladıklarını bildirerek, bu 15 tedbirden bazılarını şöyle sıraladı:

''Öncelikle konu ile ilgili yasa, genelge ve yönetmeliklerin içeriği ve uygulama esaslarını geliştirebiliriz. Mesela, bazı ihalelerde ithal ürün veya belirli bir ülkenin ürününün istenmesi gibi uygulamalara son verebiliriz. Bazen şartnameye yazılıyor. İthal ürün daveti yapılıyor şartnamelerle. Kamu ihalelerinde yerli üreticileri zor durumda bırakan zorunlu olmayan belgelerin aranmasını önleyebiliriz. Avans yöntemi ve teslim şartlarında kolaylıklar gibi uygulamalarla, Türkiye'de üretim yapan firmalara avantaj sağlayabiliriz. Daha doğrusu dezavantajlı konumdaki yerli firmalarımızı eşit hale getiren bir düzenleme yapacağız.

Bu konuyla ilgili kamudaki ve kamuoyundaki bilincin artırılmasına yönelik etkin kampanyalar düzenlemeliyiz, kamu alıcılarıyla firmalarımızı ortak platformda buluşturan etkinlikler sayısını da artırmalıyız. Kamu alımlarında KOBİ'lerin de payını artırmayı da gündemimize aldık. Hatta Türkiye'de üretilen ürünleri alma ve kullanma konusunda özen gösteren kamu kurumlarına yönelik bir özel bir ödüllendirme yöntemi de geliştirebiliriz. KOBİ'lerin en büyük finansman kaynağı sattıkları malın parasını büyük işletmelerden veya kamudan zamanında alabilmesidir. KOBİ'ler kamunun veya büyük işletmelerin finansman alanı değildir. Kimsenin KOBİ'nin alacağını erteleyerek finansman sağlamaya hakkı yoktur. Bizi AB yolunda reformları yavaşlatmakla itham eden büyük işletmelerin bile Avrupa'nın çok önemli şartı olan 'küçük işletmeleri korumak' maddesini uygulamamalarını kabul etmek mümkün değil.''

Bakan Ergün, bu konuyu, bütün kurumlarca sahiplenilmesi ve tedbirlerin hayata geçmesi için Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda ele alacaklarını belirtti.