YAYINLAMAYI sürdürdüğü Amerikan gizli belgeleriyle dünya gündemini sarsmaya devam eden WikiLeaks’in Avustralyalı kurucusu Julian Assange (39), İsveç’te iki kadının tecavüz ve taciz suçlamaları nedeniyle Interpol’ün Avrupa çapında kırmızı bülten çıkarmasının ardından İngiltere’nin başkenti Londra’da dün TSİ 11.30’da polise teslim oldu. İngiliz polisi önceki akşam, İsveçli yetkililerden ellerine tutuklama emrinin ulaştığı konusunda Assange’ın avukatı Mark Stephens’ı bilgilendirdi. Stephens müvekkilinin, hakkındaki suçlamaların ne olduğunu bilmek ve adını temize çıkarmak istediğini söyledi. Polise “randevunun” saatini haber verdikten sonra Londra’da bir karakola giden Assange, TSİ 15.20’de Westminster Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ön duruşmaya çıkarıldı. “Bay Sızıntı” lakaplı bilgisayar korsanının, teslim olmaması halinde bu hafta yakalanması bekleniyordu.

ABD’ye verilme korkusu

Hakkındaki suçlamaları reddeden Assange, teslim olmadan önce İngiliz polisiyle pazarlığa girerek, 160 bin dolar karşılığı kefaletle serbest kalmayı talep etti. Ancak, 100’den fazla gazetecinin izlediği ön duruşmada Assange’ın kefalet talebini reddeden mahkeme, ilk duruşmanın yapılacağı 14 Aralık’a kadar Avustralyalı zanlının tutuklu kalacağını açıkladı. Assange’a ön duruşmada, mahkeme süreci sonunda İsveç’e sınırdışı edilebileceğini anlayıp anlamadığı ve buna rızası olup olmadığı soruldu. Bay Sızıntı, “Anlıyorum. Buna rızam yoktur” cevabını verdi. Avukat Stephens, İsveç’te müvekkili aleyhinde yürütülen soruşturmanın “siyasi içerikli” olduğunu savunarak, bu iddialara karşı mücadele vereceklerini söyledi. Assange’ın asıl endişesi, casusluk suçundan yargılanmasının gündemde olduğu ABD’ye sınırdışı edilmek. Temyiz süreciyle birlikte mahkeme haftalar, hatta aylar sürebilir. Assange’ın avukatlarından Jennifer Robinson, müvekkilinin “tecrit ve zulümle” karşıya karşıya olduğunu belirterek, “İngiltere’de adil bir yargılama olacağını düşünüyorum. Ancak ABD’ye gönderilirse gerçek bir tehlikeyle karşı karşıya kalır. Orada adil yargılanması bence imkansız” diye konuştu.

Belge yayınlamaya devam

Baskılar üzerine internet yayınını ABD’den önce Fransa’ya, ardından İsviçre’ye taşımak zorunda kalan WikiLeaks sitesi ise tutuklamanın, 251 bini aşkın Amerikan dışişleri yazışmasından oluşan ‘Elçilik Dosyaları’nın aşamalı yayınını etkilemeyeceğini bildirdi. Sitenin Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Genel yayın yönetmenimiz Julian Assange’a yönelik eylemler operasyonlarımızı etkilemeyecek. Bu gece de yeni kriptolar yayınlamayı sürdüreceğiz” dendi. Sitenin sözcüsü Kristinn Hrafnsson’un da “basın özgürlüğüne saldırı” olarak nitelendirdiği Assange’ın gözaltına alınmasının grubun faaliyetlerini durdurmayacağını kaydetti.

Baskıdan şifreyi söyler mi

WikiLeaks, Türkiye dahil tüm dünyadan 500’ü aşkın gönüllünün açtığı “ayna siteler” sayesinde kapatılsa bile mevcut belgelerle yayında kalacak. WikiLeaks’in elindeki tüm belgeleri içeren şifreli arşivi de binlerce kişi indirmiş durumda. Assange, “Başıma birşey gelirse şifre açıklanacak” demişti. Buna karşın WikiLeaks üzerindeki baskı İsviçre’ye de yansıdı. Assange’ın İsviçre Postane Servisi’ndeki banka hesabı, ülkede ikamet etmediği gerekçesiyle kapatıldı.

Ödemeleri durdurdular

Ayrıca Paypal’in ardından Mastercard da WikiLeaks’e ödemeleri kesti. Visa şirketi de WikiLeaks’e ödemeleri durdurdu. Sitenin ayakta kalmasını sağlayan bağışlara bir darbe de, Almanya’daki en büyük bağışçının Maliye Bakanlığı baskınına uğramasıyla indi. WikiLeaks taraftarları ise Assange’ın hesabını donduran İsviçre bankasının internet sitesinin şifresini kırdı. Kendilerini “Misilleme Operasyonu” olarak adlandıran grup, bankanın sitesinde, “WikiLeaks’i sansürlemeye çalışan herkese saldıracağız” mesajını yayımladı.

Aranmayan kadınların intikamı

İNGİLİZ polisi, Assange’ın, “2010 ağustosunda İsveç’te işlediği iddia edilen iki cinsel taciz, bir tecavüz ve bir kanunsuz cebir suçundan” yargılanacağını açıkladı. Mahkum olursa Assange 4 yıl hapis cezasına çarptırılabilir. Son birkaç aydır Londra’da yaşayan Assange, daha önce zamanının büyük bölümünü İsveç’te geçiriyordu. İddialara göre 15 Ağustos’ta Stockholm’de verdiği konferanstan sonra onuruna verilen partinin ardından, WikiLeaks gönüllüsü olan iki İsveçli kadın yanına yaklaştı. Assange, Anna Ardin adlı radikal feminist (resmi belgelerde Kadın A diye geçiyor) ve yine 20’li yaşlarda “Ardin’den daha genç ve güzel” olduğu belirtilen Sofia Wilen ile cinsel ilişkiye girdi. İddiaya göre Assange bu ilişkilerden sonra iki kadını da aramadı. Yazılarında erkeklerin “seks yoluyla dünyayı yönettiğini” öne süren feminist Ardin, kıskandığı Wilen ile temasa geçti. Sohbetleri sırasında, Assange’ın ikisiyle de prezervatifsiz seviştiğini keşfettiler. Bunun üzerine, intikam almak için İsveç polisine başvurdular. İsveç’te prezervatifsiz seks kadının rızası olsa bile müteakip bir şikayet halinde erkeğin tecavüzden en az 2 yıl hapis cezasına çarptırılmasına neden olabilen bir suç.