Ellerine binlerce insanın kanı bulaşmış olmasına rağmen, Kunz hiçbir zaman mahkemeye çıkarılmadı. Dünyanın en çok aranan insanlarından biri olmasına rağmen, toplu cinayet suçuyla yargı karşısına çıkarılacağı mahkemelerden kaçmayı başardı.

 

Bugünün Almanyasında savaş suçlularını yargı karşısına çıkarmak için gösterilen çabalar artsa da, adaletin çarkları yavaş işliyor. Kuntz, adını ünlü Nazi avcısından alan Los Angeles merkezli uluslararası Yahudi insan hakları örgütü Simon Wiesenthal Merkezi’nin, en çok aranan Nazi suçluları listesindeki üçüncü kişiydi. Polonya’daki Belzec toplama kampında muhafızlık yapan Kuntz, 430 binden fazla Yahudi’nin öldürülmesinde rol aldı.

 

ÖLÜMÜNÜ SAVCI AÇIKLADI

Savcı Alfred Brendel, Pazartesi günü, Kunz’un 18 Kasım günü saat 17.30’da öldüğünü açıkladı. Brendel, “Kunz muhtemelen evinde öldü” dedi. Wiesenthal Merkezi’nden Efraim Zuroff, Kunz’un gelecek yıl başlaması beklenen davasından önce ölmesini “son derece öfke verici” olarak yorumladı. Diğer yandan, Kuntz’un en azından suçlanmış olmasının da önemli olduğuna değindi ve “En azından adalet için bir adım atıldı” dedi.

 

Diğer birçok Nazi suçlusu gibi, Kunz, Alman yargı sistemi tarafından onlarca yıl görmezden gelindi. Kunz, İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından Bonn kentinde sakin bir hayat sürdü. Emekli olduğu 14 yıl öncesine kadar, Almanya Ulaştırma, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nda personel olarak görev aldı.

 

Suçlanmasına neden olan tek şey, Almanya’da Nazi savaş suçlularına yönelik resmi tavrın geride kalan yıllarda değişmesi oldu. 10 yıldan biraz daha uzun bir süre önce, Wiesenthal Merkezi’nin baskısıyla harekete geçen Alman savcılar, Nazi savaş suçlularını yargı karşısına çıkarmaya karar verdi.

 

Bunlardan bir tanesi dünyanın en çok aranan savaş suçlularından Ukrayna doğumlu John Demjanjuk’tu. Demjanjuk’un Sobibor toplama kampında birçok cinayete karışan bir muhafız olduğu düşünülüyordu. Bugün 90 yaşında olan Demjanjuk, 27 bin 900 Hollandalı Yahudi’nin katledilmesiyle bağlantılı olduğu için yargılanıyor.

 

Çıplak Yahudi tutsakları kırbaçla gaz odalarına yürütmek gibi korkunç eylemlere karışmaktan suçlanan Demjanjuk, onlarca yıl adaletten kaçmayı başardı. Nihayetinde, 2009 yılında ABD’den Almanya’ya gönderildi ve bir sene sonra davası görülmeye başlandı.

 KUNZ ECELİYLE YARGIDAN KURTULDU

Kunz’un yargılanması kararı, Demjanjuk’un davasının bir yan ürünü olarak ortaya çıktı. Kunz’ın ismi, Ocak ayında Demjanjuk davası sürerken akıllara geldi. Kunz, ölmeseydi gelecek ay Demjanjuk davasında en önemli sanıklardan biri olarak ifade verecekti.

 

İkinci Dünya Savaşı’ndan önce, ailesiyle Volga Nehri kıyısında, Sovyetler Birliği’nde yaşayan Kunz’un savaş karnesi, kendisi gibi etnik Almanlarınkine benzerlik gösteriyor. Kunz savaşın başında Kızıl Ordu’ya katıldı. Ancak Almanların Sovyet Rusya’yı işgal etmesinin ardından, esir düştü ve kendisine Nazileri için çalışması teklif edildi.

 

Kunz, şüphesiz Nazi işgalcileriyle işbirliği yapmayı tercih etti. İddialara göre, Nazilerin işgal ettiği Polonya’nın Trawniki kasabasında, SS muhafızlarının eğitildiği bir kampa katıldı. Sonrasında, tarihe bir cinayet fabrikası olarak geçen Belzec toplama kampında görev aldığı düşünülüyor.

 

SS kayıtlarına göre Ocak 1942 ile Temmuz 1943 arasında,  434 bin 508 Yahudi kampın gaz odalarında zehirlenerek, kurşuna dizilerek veya öldüresiye dövülerek öldürüldü.