OBAMA’YI UYANDIRDILAR
Kuzey’in Güney’i top ateşine tutması üzerine Ulusal Güvenlik Danışmanı Tom Donilon, ABD Başkanı Barack Obama’yı sabah saat 04.00’te uyandırdı. Dünyadan Pyongyang Yönetimi’ne tepki yağdı.

KORE Yarımadası’nda bir süredir ısınan sular, dün sabah ciddi bir çatışmaya dönüştü. Kuzey Kore ordusu, Güney Kore sınırında kalan Yeonpyeong Adası’nı topçu ateşine tuttu. Saldırı nedeniyle iki Güney Kore askeri hayatını kaybederken, aralarında sivillerin de bulunduğu 16 kişi yaralandı.

60’tan fazla evin yandığı olay nedeniyle, Ada sakinleri sığınaklara girmek zorunda kaldı. Güney Kore ordusu da bu saldırıya anında karşılık verdi. Güney Kore, Howitzer ağır top atışıyla yanıt verdi, F-16 uçaklarını havalandırdı. Tüm çatışma yaklaşık bir saat sürdü. İki taraf da birbirine provokatif eylemle bulunmama çağrısı yaptı. Acil güvenlik toplantısı yapan Güney Kore Devlet Başkanı Lee Myung-bak, sivillere yönelik bu tür saldırılara izin vermeyeceklerini, ciddi misillemede bulunacaklarını uyarısını yaptı.

Kınama yağıyor

Kore’de yaşanan bu ciddi gerginliğin ardından uluslararası toplum da tepki vermekte gecikmedi. Avrupa Birliği, ABD ve Rusya, saldırıdan ötürü Kuzey Kore’yi kınarken, Birleşmiş Milletler’in, bu konuyla ilgili olarak acil toplanması ihtimali belirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı, Kuzey Kore saldırısına “ölçülü ve birleşik” bir cevap verileceğini duyurdu. Dışişleri Sözcüsü Mark Toner “Verilecek cevap konusunda Çin’le ve 6’lı güçler içinde yer alan ortaklarımızla konuşacağız” dedi. ABD dışişleri ve savunma bakanları ile Obama’nın ulusal güvenlik danışmanı ve genelkurmay başkanı dün akşam acil bir toplantı yaptı. Kuzey Kore ise, olayın BM’yi değil iki ülkeyi ilgilendirdiğini söyledi.

Güney Kore ise bir tatbikat sırasında, Kuzey Kore sınırının bir hayli uzağında gerçekleştirilen atışlar söz konusu olduğunu açıkladı.

ABD: Güney Kore’yi savunuruz

NATO: “Şiddetle kınıyoruz. Gelişmeleri derin bir endişeyle takip edeceğiz”
AB: “Tek taraflı bir saldırı. Kınıyoruz.”
ABD: “Kuzey Kore bu faaliyetini durdurmalı ve ateşkes kurallarına uymalı. Müttefikimiz Güney Kore’yi savunuruz.”
Çin: “İki taraf da barışa daha çok yatırım yapmalı.”
Rusya: “Bu çok büyük bir çatışma ve çok büyük bir tehlike. Kararlı önlemler alınması gerekiyor.”
Japonya: “Kuzey Kore’nin saldırısı affedilemez.”
Almanya: “Çok endişeliyiz. Bölge barışı tehlikeye girdi.”

Bu yıl neler yaşandı?

26 Mart: Güney Kore savaş gemisi Cheonan, Sarıdeniz’de battı. 46 asker öldü.
20 Mayıs: G.Kore’de oluşturulan uluslararası bir panel, geminin K.Kore tarafından batırıldığı sonucuna vardı.
Temmuz-Eylül: G.Kore ve ABD, ortak askeri tatbikatları sıklaştırdı. ABD, K.Kore aleyhine yeni yaptırımlar uygulamaya başladı.
29 Eylül: Kuzeyde çok nadiren yapılan bir İşçi Partisi kongresi gerçekleştirildi. Bu kongre, diktatörlüğün babadan oğula geçişi için hazırlık olarak değerlendirildi.
29 Ekim: İki ülke askerleri arasında sınırda ufak çaplı bir çatışma yaşandı.
12 Kasım: Kuzey, yeni ve modern bir uranyum zenginleştirme tesisine sahip olduğunu açıkladı.
Adayı niye vurdular?

21. yüzyılın ilk yarısında Japonya’ya ait olan Kore toprakları, 2’nci Dünya Savaşı’nda Japonların yenilmesinin ardından, Rusya ve ABD arasında bölüşüldü.
İki süper güç, bölgede birbirine karşı iki yerel hükümet kurdurdu. Süper güçler bölgeden çekildikten sonra, G.Kore ve K.Kore diye iki ayrı devlet ortaya çıktı.
Bu iki ülke arasındaki sınır kavgası giderek büyürken, bölgenin yanıbaşında bulunan Çin de durumdan rahatsız oldu ve müdahale etti. Bunun üzerine ABD-BM destekli G.Kore’yle Çin-Rusya destekli K.Kore arasında 1950 yılında savaş patlak verdi.
Herhangi bir sonuç alınamayan savaş, 1953 Temmuzunda, ateşkes antlaşmasıyla sona erdi. İki ülke o yıldan bu yana hâlâ barış antlaşması imzalamadığından, resmi açıklamalarında, birbirlerinden “Düşman ülke” olarak söz ediyorlar.
Saldırıya uğrayan Yeongpyeong, Sarıdeniz’deki beş adanın en merkezi ve stratejik olanı. G. Kore, 1000 asker konuşlandırdığı bu adayı elinde tutması sayesinde, Kuzey’in donanmasının hareket alanını bir hayli kısıtlıyor. Uzmanlara göre, dünkü saldırının doğrudan bu adaya yapılması da, tesadüf değil.