Dün sona eren kazı çalışmalarının bu yılki son bölümünde gün yüzüne çıkarılan ve yerel bir yöneticiye ait olduğu tahmin edilen tabanı renkli mozaik taşlarıyla işlemeli villanın kabul salonu, görenleri büyüledi.  

Köyde çiftçilik yapan Nizamettin Oral, 2008'in Ocak ayında evinin bahçesinde sera kurarken tarihi bir mozaik buldu. Aynı yılın yaz ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izniyle mozaiğin bulunduğu alanda kazı çalışması başlatıldı. Ereğli Müze Müdürlüğü'nce yapılan çalışmalarda, üzüm salkımları arasında oturan kadını elindeki hançerle öldürmek isteyen bir erkek figürünü tasvir eden mozaiğin yer aldığı oda genişletildi. Geçen yıl sürdürülen çalışmalarda ise zemini çeşitli desen ve figürlerle işlemeli yeni bir oda daha bulundu.   

BU YILKİ KAZI TAMAMLANDI

M.S. 3. yüzyıla ait villa tarzı yerleşim yerini genişletmek amacıyla bu yaz 35 bin liralık ödenekle yapılan çalışmalarda ise villanın harçla kaplı 3'üncü odası ve ikinci bir villaya ait olduğu tahmin edilen tabanı mozaikle kaplı salonun bir bölümü ile iki villanın arasında 30 metrelik bir su yolu bulundu. Ödeneğin bitmesi nedeniyle 1 ay ara verilen kazı çalışmaları, bakanlığın tahsis ettiği 20 bin liralık ek ödenekle 20 gün önce yeniden başladı. Arkeolog Ünver Göçen başkanlığında 12 işçiyle yapılan çalışmalar dün tamamlandı.

MOZAİKLER BÜYÜLÜYOR

20 günlük kazıda ikinci villaya ait salonun tamamı ortaya çıkarıldı. O dönem yaşayan yerel bir yöneticiye ait olduğu tahmin edilen tabanı tamamen mozaikle kaplı salon, başta arkeolog Ünver Göçen ve işçiler olmak üzere görenleri büyüledi. Salonunun orta bölümünde sakallı erkek maskları, çevresinde ise sarmallarla işlenmiş yer yer tanrı eros, aslan ve domuz figürleri yer alıyor. Onların çevresinde 1'er metre kare aralıklarla çeşitli hayvan mücadeleleri ve av sahneleri, en dışta yer alan 1 metre genişliğinde 5 metre uzunluğundaki sahnede ise tanrı erosların balık avlama sahnesi bulunuyor. Sandaldan ağ atarken, balıkları çekerken görülen erosların yanında yine çeşitli balık ve kaz figürleri yer alıyor.

İŞÇİLİK ÇOK USTA

Arkeolog Ünver Göçen, villanın kabul salonu olduğunu düşündükleri odadaki mozaik işçiliğinin en üst seviyede olduğunu söyledi. Çok ince tarzda işlenmiş mozaikler olduğunu belirten Göçen, "Çok usta bir işçilik var burada" dedi. Kazı çalışmalarının bu yılki bölümünün tamamlandığını belirten Göçen, "Şimdi bu salondaki mozaiklerin üzerini özel bir bezle kapatacağız. Bezin üzerine 10 santim ince kum, onun üzerine de 30 santim toprak sererek koruma altına alacağız" dedi. Göçen, seneye kazının devam edeceğini söyledi.

SABAHA KADAR UYUMUYORUM

Aralarından kalan evinin bildiği kadarıyla yaklaşık 200 yıllık bir tarihi olduğunu belirten Nizamettin Oral, mutlu ve gururlu olduğunu söyledi. Oral, "Sera kurarken demir çubuklar aşağıya inmedi. Kazmaya başladık, değişik taşlar derken mozaik. Bu kadar değerli olduğunu düşünmemiştim. Sonradan hastası olduk. Sabaha kadar uyumuyorum. Akşamdan yatma saatine kadar 2-3 saat uyuyorum. Sonra devamlı balkonda, evin etrafında burayı gözetlemekle mükellefim. İsterse devletim bana hiç para vermesin. Bu kamu görevi gibi birşey benim için" dedi.

Oral, şöyle devam etti;

"Bahçe zarar görmüş, ev köy gitmiş hiç umrumda değil. Ülkem kazansın. Benim kazanmam önemli değil. Toplum kazansın bu bana yeter. Bu sene çok az ekim yaptık bahçeye. Seneye hiç yapamayacağız. Bahçe hiç aklıma gelmiyor. Yeterki bu tarih ortaya çıksın. Zonguldak'ta 700 bin nüfus var. 700 bin kazma kürek ver. Bir tanesi böyle eser bulsun kellemi koparırım. Bu da Allah'ın bir nimeti" diye konuştu.