Yıldırım Demirören yönetimlerinde görev alan, aileye yakınlığıyla tanınmasına rağmen başkanı en ağır şekilde eleştirenlerin başında gelen ama son seçimde yine kendisine destek veren Levent Erdoğan, yine açtı ağzını yumdu gözünü.

Neler neler demedi ki… İskeleti oluşmamış takımda Quaresma ve Guti’ye bel bağlayarak başarılı olunamayacağını belirten Levent Erdoğan, Schuster’i inatçı ve dayatıcı olarak tanımladı. Borç rakamının inanılmaz bir hal aldığına dikkat çeken Erdoğan, bu borçlanma gerçekleşirken kulübe bir çivi dahi çakılmadığını söyledi. Rakamların neredeyse devlet bütçesi gibi olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Bu tablonun sonunu görmek istemiyorum” dedi ve yarın öbür gün futbolcuların paraları ödenmemesi durumunda boykot tehlikesiyle karşı karşıya kalınabileceğine ve kulübe icralar gelebileceğine dikkat çekti.

Ve en önemlisi… HTSPOR.COM'a özel açıklamalar yapan ve Beşiktaş’ın içinde bulunduğu durum karşısında kimsenin ‘Kral çıplak’ diyemediğine dikkat çeken Erdoğan, stadın yapılmasına engel olan gizli güçlerin olduğunu iddia ederek, “her an buyurun sizi Çatalca’da ağırlayalım diyebilirler” dedi.

İNATÇI SCHUSTER
"Schuster’de belli şeylerde inat ediyor. Mustafa hoca herkesin düşündüğünün aksini yapıyordu, bu hocamızda maalesef aksini yapıyor. Geçen seneki hocamızın Alman’ı Schuster. Transferler güzel isimler, taraftarımızı mutlu kıldılar ama takımın iskeleti olmadığı için sakatlıklar olunca görün bakın ne hale geldik. Bu tip oyuncular ancak çatısı oluşmuş yani hocanın 7 kişinin ismini bir çırpıda yazabildiği bir takım iskeletinin oluşumu varsa faydalı olabilirler. Bu oyuncuların dezavantajları da vardır. Quaresma ve Guti’nin olmadığı bir maçta başarı gelirse o zaman takım olmuş demektir. Ama 2 kişiye bel bağlayarak sahaya çıkarsanız uzun boyutlu netice alamazsınız."

KENDİNE GÖRE BAŞARILI DEMEK
"Neredeyse sezonun yarısı geldi, kimin nerede oynayacağı belli değil. Oyuncular yıpranıyor. Hocamız bazı yerlerde çok ısrar ediyor, dayatıcı oluyor. Bunu artık bir farklılık mı yoksa kendine gör bir başarı mı sayıyor, bilmiyorum."

BORÇ ALIRKEN KUTLAMA YAPIYORLAR
"Bu sene daha fazla para harcadılar. Borçlanmaya doğru büyük bir heves var. Borçları alırken bile kutlama yapılıyor. Bu acı bir gerçek. Bakın rakamlar nereye çıktı. Bundan sonra bu kulübe yönetici olarak talip olacak adam da bulmak zor."

YENİDEN YÖNETİCİ OLMAK
"Şartların ne getireceğini bilmiyorum ama büyük bir serüvene katlanmak gibi bir şey olur.  Büyük bir macera olur bu. Rakamlar o kadar büyük ki şahsi olarak kişilerin güçleriyle kapanacak durumu çoktan aştı. Bunların her birisi neredeyse devlet bütçesi oldu."

BAŞKAN ÇİVİ DAHİ ÇAKMADI
"Başkan cepten para vermeye devam ediyor. Allah razı olsun ama hem kulübe hem kendisine zararı oluyor. Bunu yapacağına daha ekonomik tedbirlerle hareket etse, hem kendisine zararı dokunmaz hem kulübe. Bugün satılan gelirlerle beraber borç yekunumuzu hesap etseniz 500-600 trilyon noktasına vardı, benim de bulunduğum yönetimlerle birlikte. Sayın Demirören 18 milyonla teslim aldı, bugün rakam 500-600 trilyona yaklaştı. Bir çivi çakılmadı, bu parayla."

FULYA ÇİVİ ÇAKMAK DEĞİL
"Tamam Fulya projesi para harcanmadan yapılan bir iş. Kat karşılığı verilmiş bir olay ki onun şartları da Beşiktaş’a çok ağırdır. Yani Fulya projesi çivi çakmak anlamına gelmez, kendi yağıyla kavruldu Fulya."

YA PARALAR ÖDENMEZSE, YA BOYKOT YAPARLARSA
"Bu tablonun sonunu görmek istemiyorum, çok üzülüyorum. Beşiktaş’ın taraftarı diğer kulüplerin taraftarlarından farklı bir yapıya sahiptir. İyi günde de kötü günde de yanındadır ama güzel şeylerde görmek isteyecektir. Bir Quaresma’nın, Guti’nin transferi güzel ama sırf bununla sevinip, yarın öbür gün bunların parası ödenmeyecek noktaya gelinirse, futbolcuların para alamamak sebebiyle boykot yapması, oynamamak durumuyla karşı karşıya kalınması bu taraftarı çok üzecektir."

İCRALAR GELEBİLİR
"Kulübün yok olması gibi bir endişem yok ama çok sıkıntılı günler yaşamakla karşı karşıya kalabiliriz. Bugün alkışladığımız oyuncuların parasını ödeyememekle karşı karşıya kalabiliriz. Kapılarımıza icralar gelir. Çünkü öyle bir rakama geldi ki borç, bundan 15 sene önce bir takım Beşiktaşlıların katkılarıyla yaralar tedavi olabiliyordu. Ama bugün hiçbir şahsın parasıyla bu yaraların sarılması mümkün değil. Çok zor şartlar yaşanacak. Onun için çok daha kötü günlere gitmeden bunun ekonomik önlemlerini almak lazım. Şampiyonluklar ekonomik durumunuz iyi olduğu zaman fazlasıyla kazanılabilir."

GİZLİ GÜÇLER VAR
"Stat konusu da çok önemli. Stadın bize verilmeme durumu her an mümkün olabilir. Beşiktaş için çok büyük bir yara olur. Stadı olduğu yerde yaptırmayıp başka yere göndermek isteyen gizli güçler var. Bu güçler bir vesileyle ruhsatın verilmemesine sebep olanlar. Çünkü Beşiktaş bugün Anıtlar Kurulu’na yahut şehir plancılığına aykırı planlar uygulamıyor ki. Ne sorarsanız cevap hep aynı, 'Anıtlar Kurulu’nda takıldık'. Buraya ne yapıyoruz? Bence bu işin üzerine gidilmediği sürece, Beşiktaş’la özdeşleşen, Türk futbolunun gururu olan stat, her an ‘buyurun sizi Çatalca’da ağırlayalım’ diyebilirler. Bunun finansmanı var, yapacak kişiler var. Hala yapılmaması endişelerimi arttırıyor."

KRAL ÇIPLAK DİYEMİYORLAR
"Ben bunları yönetimde de konuşan kişiydim ama bazıları bana 'sivri dilli, çok konuşuyor' dediler. Halbuki ‘sen yönetimin içindesin, niye susuyorsun, konuş’ diyeceklerdi. ‘Kral çıplak’ demeyi duymak istemeyenlerin rahatsızlığıydı. ‘Kral çıplak’ dememizi kimse hoş karşılamıyordu. Ama bugün hala ‘Kral çıplak’ diyemiyorlar, demeleri için ne lazım bende bilmiyorum artık. Bu kadar rakam, bu kadar borç, bu kadar transfer yaptınız, ne durumdasınız.

Şimdi Allen Iverson geldi. İnşallah başarılı olur. Ama dünyanın parasını verdi, ya bir sürprizle karşılaşırsa. Ki bugüne kadar kaçıncı transferdir hepsinde hüsrana uğradı. Bu kulübün paraları o transferlerde işte.

Başkan dostumdur, görüşüyoruz ama bu konularda konuşma ihtiyacı duymadım. Ben yönetimdeyken söylediklerim dinlenmedi şimdi mi dinlenecek. Başkan da tabi Beşiktaş’ın iyiliğinden başka şey düşünmüyor ama bir ekip oluşturamıyor, tek başına da hatalar yapıyor.

Son seçimde, eksiklerini noksanlarını tamamlar diye başkanın tarafındaydım. Onun kazanması için çaba gösterdik, belki düzelir dedik. Netice olarak inşallah yanlış yapmamış olurum, iyi giderde, bir hata daha yapmış olmam diyeyim."