Diyarbakır'da yağmur suyunun oluşturduğu su birikintisine giren 4 çocuktan 2'sinin cesedine ulaşıldı. Diğer 2 çocuğun ise suya girmeden evlerine döndüğü ortaya çıktı.

Diyarbakır-Elazığ karayolunun Üçkuyular mevkisinde yağmur sularının oluşturduğu su birikintisine giren 4 çocuk bir süre sonra kayboldu. Durumun polise bildirilmesi üzerine Sivil Savunma Müdürlüğü ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ekiplerince başlatılan arama çalışmalarında 2 çocuğun cesedi bulundu.

2 ÇOCUK KUZENMİŞ

Büyükşehir Belediyesi arama kurtarma ekibindeki dalgıçların yaptığı çalışma sonucu, yaşları 4 ile 6 arasında, kuzen oldukları bildirilen Ahmet Eşmen ile Furkan Eşmen'in cesetleri sudan çıkarıldı.

Bu arada, kaybolan çocuklardan birinin cesedinin yaklaşık bir saat su yüzeyinde kalmasına çocukların yakınları tepki gösterdi. “Savcı nerede, niye çocuğu çıkarmıyorlar” diye bağıran vatandaşlar ile polis arasında kısa süre gerginlik yaşandı. Olay yerine çağrılan çevik kuvvet ekiplerinin de yardımıyla vatandaşlar sakinleştirildi. Bu arada, çocukların ailelerinden bazı kişilerin fenalık geçirdiği gözlendi.

Öte yandan, kayıp olduğu belirtilen 2 çocuğun isimlerinin Onur ve Enes olduğu ve çocukların suya girmeden eve döndüğü anlaşıldı.

Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birliği Müdürlüğü ile Büyükşehir Belediyesi ekipleri, 5 motopompla çukurdaki suyu boşaltmaya başladı.

BAYDEMİR YIKILDI

Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, olay yerinde incelemelerde bulundu ve yetkililerden bilgi aldı. Çıkarılan çocukların cesetlerini gören Baydemir'in oldukça üzüldüğü de dikkatlerden kaçmadı.

BAYDEMİR'İN AÇIKLAMASI

"1997 yılından bugüne kadar devam eden bir süreçmiş. Bende daha yeni öğrendim. 1998 yılında müteahhit firma kapatmak istiyor. Ama çevre köylüler, hayvanlarını suladığı için kapatılmasına izin verilmedi.

Kent merkezine 14/15 km uzaklıkta olan bir bölgedir. Buraya en yakın yerleşim birimi toplu konutlardır. İnşaat süreci içerisinde de bu gölet ve göletin suyu kullanılmıştır. Ama maalesef yerleşim birimi bittikten sonra, bundan istifade eden kurum ve müteahhit her kimse, bunu eski haline getirmesi gerekiyordu. Hukuki açıdan ben kimin ihmali varsa, kimin kusuru varsa, mutlaka sonuna kadar hukuki süreç için çaba sarf edeceğim.

Vicdanen ve ahlaken hukukun dışında, bana göre vilayetin, büyükşehir belediyesinin, valiliğinin, TOKİ’nin, anne ve babanın hepimizin kolektif bir ihmali söz konusu. Böyle bir gölet, okulumuza liseye yüz metre uzaklıkta, nasıl olurda bir imar verilmez, şikayette bulunulmaz. Buranın kapatılması konusunda hiç kimsenin bir girişimi söz konusu değil.

 

Yazın burada çocuklar yüzüyormuş. Defalarca kullanılan bir yer. Hemen hemen herkes gözünü kapatmış ve böylesi büyük bir bedeli ödedik. Umarım hepimize bir ders olur. Çok ağır bir ders oldu."