DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, dün Irak’ta yaptığı görüşmelerde tüm taraflara kurulacak yeni hükümetin, “1-Temsil kabiliyeti yüksek, 2-Bütün grupların güçleri oranında katıldığı 3- Dengeli ve etkinliği olan bir hükümet” olması gerektiğini söyledi. Davutoğlu, Bağdat’ta temaslarda bulunurken, AFP’nin “Irak’ta hükümet kuruldu” iddiasını içeren haberi bizzat Irak heyetinde bulunan şu anki hükümet sözcüsü Ali Debbağ tarafından yalanlandı.
Kimse gelemez
Davutoğlu, Ankara’dan Erbil’e, Erbil’den de Bağdat’a giderken aralarında Hürriyet’in de bulunduğu az sayıda gazeteciye Irak’taki hükümet meselesi ve terör sorunuyla şu değerlendirmeleri yaptı:
“Ne mezhep ve etnik dominasyonunun olduğu, ne de Kürtlerin Bağdat’tan koptuğu bir hükümet istiyoruz. Bu ortamda bizden başka kimse Bağdat’ta her kesimle görüşemez. Bağdat’ta her kapı bize açılıyor. Bu da Irak’ta Türkiye’ye verilen önemi gösteriyor. Cumhurbaşkanı kim olacak, hükümet içinde bakanlık dağılımı nasıl olacak? Bunların hepsi önemli. Kürtler Talabani’nin Cumhurbaşkanı olmasını istiyor. Şii cephesinden Nuri El Maliki başbakan olursa, İyad Allawi’nin durumunun da netleşmesi gerekiyor. En doğru güç paylaşımı nasıl yapılır? Temsil kabiliyeti yüksek tüm tarafları içeren bir güç paylaşımı nasıl olabilir?  Nihai olarak karar Iraklılara aittir. Diğer Irak’a komşu ülkelerin bakanlarıyla yaptığım telefon görüşmesinde de bunu vurguladım. Komşu ülkeler olarak bizim amacımız Irak’taki tıkanıklığın aşılmasına yardımcı olmaktır.  Barzani’ye şunu söyledim: ‘Evlerimiz yan yana. Evlerden birisinin duvarında çatlak varsa, diğer evin duvarı da depremde dayanıklı olmaz. Bu nedenle Irak’ta istikrarsızlık sürmemeli.’ Barzani’ye, ‘Resmi sıfatlarımızı soyunarak daha açık ve yürekli bir şekilde konuşmamamız gerekir. Daha sonra bu ortamda belirlediğimiz görüşleri resmi yaklaşımımızla bütünleştirebiliriz. Nihayet bu coğrafyada birlikte yaşayacağız’ dedim.
Kandil itirafı
Barzani ile terörü de konuştuk. Eylemsizlik kararını olumlu buluyor. Ancak ben de kendisine, eylemsizliğe rağmen Taksim’deki intihar saldırısını hatırlattım. Bu eylemi sert şekilde kınadığını söyledi. Kandil’in kendi kontrolleri dışında olduğunu belirtti. Türkiye’nin demokratik açılım konusundaki tutumunu takdir ediyor. Görüşmede hazır bulunan Bölgesel Yönetim İçişleri Bakanı Kerim Sincari de, “Kak Beşire selam söyle” diyerek İçişleri Bakanımız sayın Atalay’a selam gönderdi.

Debbağ, AFP’nin haberini yalanladı

DAVUTOĞLU, Irak Başbakanı Nuri El Maliki ile görüşürken AFP’nin, Irak Hükümet Sözcüsü Ali Debbağ’ın Irak’ta hükümetin kurulduğunu açıkladığına dair haberi şaşkınlık yarattı. Davutoğlu ile Maliki görüşmesinde hazır bulunan Debbağ, Türk heyetine AFP’ye böyle bir şey söylemediğini ve yazılanın doğru olmadığını ifade etti. Türk heyeti, “O zaman çıkın bunun yalan olduğunu belirtin. Hükümet kurulduysa biz o zaman burada niye uğraşıyoruz” diye sitem etti. Debbağ da bunun doğru olmadığını haber ajanslarına ilettiğini söyledi. Davutoğlu, Maliki’den sonra El Irakiye lideri İyad Allavi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi ve Şii lider El Hekim’le de hükümet kurma çalışmalarını görüştü.

Erbil’in ‘Beyaz Ev’i

AHMET Davutoğlu, Erbil’de Irak Kürdistan bölgesel Başkanı Mesud Barzani ile “Beyaz Ev”de biraraya geldi. Barzani, Davutoğlu’nu sarayın kapısında karşıladı. Davutoğlu,  “Hükümet olarak güvenli ve istikrarlı bir Irak hükümetinin kurulmasından yanayız. Bu istikrarı sağlamak için çaba sarf edeceğiz” dedi. Davutoğlu, Bağdat’ta da halen başbakanlık görevini yürüten Nuri El Maliki, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi, Başbakan Yardımcısı Rafi İsavi, Hadba lideri Usame Nuceyfi, El Irakiye listesinin lideri İyad Allawi, Irak İslami Konseyi lideri Seyyid Ammar El Hekim ile diğer üst düzey yetkililer ile biraraya geldi.

Ahmet bey çabuk ol Katar Başbakanı telefonda

BURAYA gelmeden önce 20’den fazla telefon görüşmesi yaptım. Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile görüşürken Sare Hanım, ‘Ahmet bey çabuk ol telefonda Katar Başbakanı’ diye seslendi. Ben de bunun üzerine ‘Velid dur ben seni yeniden arayacağım’ deyip Katar Başbakanı ile görüşmeye başladım. İngiltere, Suriye, BAE, Suudi Arabistan, İran, Katar, Ürdün dışişleri bakanları ile birkaç kez görüştüm. Bu görüşmelerden sonra Hillary Clinton’la görüşmek istedim. Kendisi Avustralya’da olduğu için saat farkı nedeniyle görüşemedik. Ancak kendisine önemli bir not bırakmam gerektiğini ifade ettim. Bunun üzerine Dışişleri Bakan Yardımcısı James Steinberg ile görüşüp notumu ilettim.