Küpeli olduğu için sürgün edilen Cuma öğretmene Bakan Çubukçu'dan destek geldi.

Küpe taktığı için soruşturmaya uğrayan Cuma Hoca'ya Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu sahip çıktı.

Çubukçu, "Kişisel olarak şekli meselelerle uğraşılmasına, insanların kılık kıyafetine karışılmasına karşıyım. Bu olayda da tavrım aynı. Cuma Hoca’nın küpeyle okula gitmesinde bir sakınca yok" dedi.

Çubukçu darbe ürünü olarak nitelendirdiği tartışmalı kıyafet yönetmeliğinin de değişeceği mesajı verdi.

Bakan Çubukçu bu değerlendirmeleri Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can'a yaptı. "Küpeli Cuma Hoca"nın yaşadığı olaylarla ilgili Radikal gazetesinde yayınlanan manşet haberden sonra Can'ı arayan Çubukçu'nun sorulara verdiği yanıtlar şöyle oldu:

Siz Cuma Hoca’nın sınıfa küpe ile girmesine karşı mısınız?

Kişisel olarak şekli meselelerle uğraşılmasına, insanların kılık kıyafetine karışılmasına karşıyım. Bu konularda her zaman özgürlükçü ve demokratik uygulamalardan yana oldum, burada olayda da tavrım aynı.

Yani size göre Cuma Hoca’nın küpeyle okula gitmesinde bir sakınca yok...

Kesinlikle yok. Ayrıca sizin haklı olarak eleştirdiğiniz yönetmelikte de böyle bir sınırlama yok. Fakat veliler şikâyetçi olunca il milli eğitime bağlı müfettişler disiplin ve uyarı cezası vermiş.

Hatta sürgün kararı bile almışlar?

Onu hemen durdurdum. Sürgün ya da tayin söz konusu olmayacak.

Peki yönetmelikte olmadığı halde neden böyle bir karar alınmış?

Mesele sadece şekli değil. Disiplin ve emre itaatsizlik gibi tespitler de var. Oradaki müfettişlerle Cuma Öğretmen arasında bir gerginlik ve inatlaşma yaşanmış olabilir. Bu yüzden pazartesi Ankara’dan bu konularda tavrımı ve hassasiyetimi iyi bilen bakanlık müfettişlerini konuyu yerinde incelemeleri için gönderiyorum. Kimsenin kimseyi kılık kıyafetinden dolayı mağdur etmeye hakkı yok.

Fakat bir de velilerle öğretmenlerin karşı karşıya gelmemesi gibi bir sorumluluğumuz var. Maalesef Türkiye’nin her yerinde, sizin benim baktığım yerden bakılmıyor bu konulara. Yasa ve yönetmelik kadar her bölgenin koşullarını da dikkate almak zorundayız.

Bir veli şikâyet etti diye bir öğretmenin hayatı mı karartılacak?

Elbette hayır. İdare olarak görevimiz bu şikâyetleri eğitim ortamını aksatmayacak biçimde çözüme kavuşturmak. Velilerle öğretmenleri ve öğrencileri karşı karşıya getirmemek...

Bizim araştırmamıza göre velilerden çok bürokratlar rahatsız olmuş. Bakanlık müfettişleri de aynı kanaate varırsa Cuma Hoca küpesiyle sınıfa rahatça girebilecek mi?

Elbette girer... Velilerle toplu olarak karşı karşıya gelme durumu yoksa, hiçbir bürokrat yönetmeliklerde olmadığı halde küpe taktı diye bir öğretmeni okuldan uzaklaştıramaz. Cuma öğretmen küpesiyle sınıfa gider ve dersini verir.

Peki kılık kıyafet yönetmeliği içinize siniyor mu?

Hiçbir ülkede olmaması gerektiği kadar problemli. Tek tipleştirici, insanları disiplin altına almak maksadıyla kaleme alınmış bir yönetmelik. İhtilal döneminin ürünü. Kişisel olarak asgari standartları belirledikten sonra kimin nasıl giyineceğine devletin karışmamasından yanayım. Tüm memurlarla ilgili yönetmeliği düzenlemek benim sorumluluğumda değil ama okullarda daha özgürlükçü ve demokratik bir yaklaşım için geçen yıl serbest kıyafet çalışması başlattık, gündemimizden düşmüş değil.