İsrail'e giden Türk kökenli İsveç milletvekili Mehmet Kaplan, Telaviv havaalanında beraber seyahat ettikleri Ship to Gaza İsveç sözcüsü Dror Feiler ile birlikte gözaltına alındı.
Kaplan, İsveç'te dağıtılan ve Alternatif Nobel Ödülü olarak da adlandırılan Doğru Yaşam Ödülü'nün (Right Livelihood Award) bu yılki sahibi Physicians for Human Rights-Israel kurucusu ve Başkanı Dr. Ruchama Marton'la görüşmek için İsrail'e gidiyordu.
Kaplan ile Feiler'in havaalanı gümrüğünde önce arandıkları, daha sonra da yarın sınır dışı edilmek üzere gözaltına alındıkları ifade ediliyor. İsrail polisinin arama esnasında özellikle normal bir vatandaş pasaportuna sahip olan Feiler'e kötü muamele ettiği belirtiliyor.

Kaplan ve Feiler'in üzerlerinde bulunan cep telefonu gibi özel malzemelere de el konulduğu belirtilirken, Kaplan'ın telefonuna el konulmadan kısa bir süre önce yakın çevresini durumdan haberdar etmeyi başardığı kaydediliyor.
Bu arada İsveç'in İsrail büyükelçiliğinin Kaplan ve Feiler'in durumu ile yakından ilgilendiği ve İsrailli yetkililerle temas kurarak konuya bir çözüm bulmaya çalıştığı belirtiliyor.
Kaplan, İsveç'te 19 Eylül'de yapılan seçimlerde Yeşiller Partisi'nden 3. defa milletvekili seçilmiş, daha sonrada partisinin meclis grup başkanvekili olmuştu.
Geçtiğimiz Haziran ayında Gazze'ye giden yardım filosunda yer alan İsveç gemisinde bulunan Kaplan, İsrail'de aynı zamanda sorumlular hakkında da suç duyurusunda bulunacaktı.

Baskın sonrası bir süre tutuklu kalan ve sonra serbest bırakılan Kaplan ile Gazze'ye giden aynı gemide birlikte bulunan Feiler, avukatları Gasby Lasky'nin 5 aydır üzerinde çalıştığı suç duyurusunu da polise verecekti.

Kaplan, polise suç duyurusunda bulunacakları konuların gasp, soygun, adam kaçırma ve kötü muamele olduğunu söylemişti.

İsrail devletinin kendilerine ait özel eşyaları geri vermediğini ifade eden Kaplan bununla beraber yolculuk sırasında kullandığı İsveç devletine ait cep ve uydu telefonunun da hala İsrail devleti tarafından tutulduğunu ifade etmişti.
İsrail'de sivil bir mahkemenin gemilerine yapılan baskını araştırmasını ve sorumluları tespit etmesini istediklerini belirten Kaplan, baskının bugüne kadar hep askeri mahkemelerde görüşüldüğünü hatırlatmıştı.