Tecavüzcülerden birini oynamanın risk olmadığını söyleyen Öztürk, “Tecavüz sahnesi öncesi ve sonrası sadece Beren değil, hepimiz psikolojik destek aldık” diyor.
Asker emeklisi bir baba ve ev hanımı bir annenin dördüncü çocuğu Engin Öztürk. Eskişehir'de büyümüş. İki yıl önce izlediği 'Kantocu' oyunundan sonra konservatuvara girmeye karar vermiş. İki aylık hazırlık sürecinin ardından Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nı kazanmış. Öğrenciyken Erdal Beşikçioğlu'nun sahibi olduğu Dib Sahne'nin de müdavimlerindenmiş. Çocukluk arkadaşı bir trafik kazasında vefat edince Eskişehir'e cenazesine gitmiş ve orada Es-Es dizisini çeken Erdal Beşikçioğlu'yla sohbet etme fırsatı bulmuş. Muhabbet esnasında da işe ihtiyacı olduğunu söylemeyi ihmal etmemiş. Bir ay sonra Beşikçioğlu'nun asistanı Öztürk'ü arayıp "Barda Mojo oyunu sahnelenecek.

Rol almak ister misiniz?" diye sormuş. Engin Öztürk hem oyunda rol almış hem de barmenlik yaparak okul harçlığını çıkarmış. Beşikçioğlu bu genç oyuncunun hep destekçisi olmuş. Kendi menajerlik ajansı İcon Casting'e yönlendirmiş. Sonrası mı? Engin Öztürk, bugün Türkiye'nin en çok konuşulan dizisi 'Fatmagül'ün Suçu Ne?'de tecavüzcü Selim Yaşaran karakterini canlandırıyor.
■ 'Fatmagül'ün Suçu Ne?' dizisine nasıl katıldınız?
İlk önce 'Küçük Sırlar' dizisiyle görüştüm ama olmadı. Daha sonra aynı kast direktörü beni 'Fatmagül'ün Suçu Ne?' için önermiş. Yapımcı Kerem Çatay'la 15 dakika tanışma toplantısı yaptık. Ardından da deneme çekimi yapıldı ve kabul edildim.
■ İlk defa televizyonda oyunculuk yapıyorsunuz. Bir tecavüzcüyü oynamaktan çekinmediniz mi?
Hayır. Çünkü ben Engin'im, o da Selim. Ben bir oyuncuyum. Bugün bir tecavüzcüyü oynuyorum ama yarın da aptal âşık olabilirim. Ben bu karakteri oynamayı risk olarak görmüyorum.
■ Kıvanç Tatlıtuğ'a çok benziyorsunuz. Bu diziye seçilmenizde etkisi olduğunu düşünüyor musunuz?
Böyle bir şeye inanmak istemiyorum. Televizyonda olmamın Kıvanç Tatlıtuğ'a benzememle hiç alakası yok. Ama Engin Öztürk olarak Kıvanç Tatlıtuğ'a benzetilmekten gurur bile duyarım. Yakışıklılığı dünyaca tescillenmiş biri. Ama oyunculuk işin içine giriyorsa bu benzetmeyi kabul etmiyorum.
■ Gelelim çok konuşulan tecavüz sahnesine... O sahne sizler için sıradan mıydı yoksa siz de etkilendiniz mi?
Açıkçası sıradan olur diye başladık. "Oyuncusun o da yazılmış bir rol" diyorduk. Ama o gün biraz farklıydı. Ben şunu anladım, ben Engin olarak kimseye tecavüz edemem. Bu korkunç bir şey. Farmagül'e acıma duygum vardı ve bunu yapmamam gerekiyordu. Biraz zorlan-
dım. Ama o sahnede ne çok büyük bir olay yaşandı, ne de güle oynaya çektik. Diğer sahnelere göre daha gergindik. Çok tekrar almadan sahneyi bitirdik.

ESMER KIZLARDAN HOŞLANIRDIM
■ Beren Saat'in bu sahne için psikolojik destek aldığı yazıldı. Sizler yani tecavüzcüler de yardım aldınız mı?
Beren Saat, Engin Akyürek, Kaan Taşaner, Buğra Gülsoy ve ben sadece bir kere değil, birkaç defa psikolojik destek aldık. Bu bir grup terapisi gibi geçti. Tecavüz öncesi ve sonrası psikolojisi için büyük eğitim aldık. Mesela Selim çok zengin bir ailenin tek çocuğu, şımarık, hiçbir sorumluluk almıyor. Babasının isteğiyle nişanlanıyor ve başı bağlanıyor. O evlenmek istemiyor ve bir kaçış arıyor. Uyuşturucu ve alkolün etkisiyle böyle bir suç işliyor. Normalde bunu yapacak biri değil Selim. Sonrasında da dünyası mahvoluyor. Bunları yansıtmak için öğrenmeliydik. O nedenle destek aldık.
■ Sokakta nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Televizyon kişisine olan ilgi tecavüzcü başlığından bizi kurtarıyor. İnsanlar bizim o karakteri oynadığımızın farkındalar. Bence bu da senaryodan kaynaklanıyor. Senaristlerimiz bizi salt kötü diye göstermiyor. Ama "Fatmagül'ün suçu ne?" sorusuyla çok karşılaşıyorum.
■ Peki, Fatmagül'ün suçu ne?
Fatmagül'ün suçu yok. (Gülüyor)
■ Babanız askermiş. Onun tepkisi nasıl?
Mukaddes yüzüğü getirip Reşat Yaşaran'ı tehdit ettiği sahnede babamdan "Yakalanacak diye ödüm kopuyor" tepkisi gelmiş. Mesleğime alışmaya çalışıyorlar ve benimle gurur duyuyorlar.
■ Aşk nasıl gidiyor?
Yalnızım, tam sevgilisi olması gereken yaştayım ama yok.
■ Nasıl kızlar ilginizi çeker?
Çok yakın zamana kadar güzellik ilk kriterimdi. Esmer kızlardan hoşlanırdım. Artık sadakat de önemli. Bu konuyu da hiç açmayalım.


BEREN SATAR AMA KAPRİSSİZ
Beren Saat’le aynı dizide rol alan Engin Öztürk, uzun süredir Beren’le karşılıklı oynayamadıklarını söylüyor ama Çeşme’deki çekimlerde gözlemlediği Beren Saat’i insan gibi insan olarak tanımlıyor: “Beren bugünün starı ama kaprissiz, insan gibi insan. Bir gün sette görüntü yönetmeninin resmi yapması için oturması gerekiyordu ve sandalye istedi. Çok yorulmasına rağmen Beren hemen kalkıp sandalyesini verdi. Kendisi ayakta bekledi. Bunu her star yapmaz.” Beren Saat’le aynı dizide rol alan Engin Öztürk, uzun süredir Beren’le karşılıklı oynayamadıklarını söylüyor ama Çeşme’deki çekimlerde gözlemlediği Beren Saat’i insan gibi insan olarak tanımlıyor: “Beren bugünün starı ama kaprissiz, insan gibi insan. Bir gün sette görüntü yönetmeninin


AVŞAR'A KATILMIYORUM
Hülya Avşar’ın “Bana daha güzel tecavüz ettiler” açıklamasına Engin Öztürk, şiddetle karşı çıkıyor: “Bu açıklamaya katılmıyorum. Daha güzel tecavüz diye bir şey olamaz. Bir de o filmde karakterler tiplerdi. Ben etkilenmemek için filmi izlemedim. Ama bizim projemizle gurur duyuyorum. Yönetmenimiz Hilal Saral tecavüzü çok farklı şekilde de çekebilirdi. Beren’le cinselliği öne çıkarabilirdi. Ama öyle bir çekti ki, herkes tecavüzden iğrendi.”


"NE OLUR BANA DA TECAVÜZ ET" DEDİ
Engin Öztürk, televizyonda rol alınca kadınların kendisine olan ilgisinin arttığını söylüyor: “Eskiden bir mekâna gittiğimde iki kişi ilgileniyorsa, şimdi 20 kadın oldu. Bence bana değil televizyon kişisine ilgi gösteriyorlar. Artık kadınlarla erkeklerin baskınlıklarının değiştiğini düşünüyorum. Mesela ben tecavüzcüyü oynadığım için kötü tepki almayı beklerken bir kadın yanımdan geçerken ‘Ne olur bana da tecavüz et’ dedi. Çok şaşırdım ve oradan uzaklaştım.”