MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genel Kurul’da 61’inci Hükümet’in programı üzerine yaptığı konuşmada şike iddialarının toplumu yangın yerine çevirdiğini vurgulayarak şöyle konuştu:

“İtiraf etmem gerekir ki TBMM düşman silahlarının altında dahi aciz ve yetersiz olmamıştır. Boykot ve protesto gibi sonuçsuz eylemlere de muhatap kalmamıştır. Milletvekilliği yemin merasimindeki boykot ve protesto girişimleri maalesef gazi Meclis’in manevi şahsiyetini ihlal ve rencide etmiştir. İktidar partisinin gerilimi tırmandırıcı yaklaşımı, ana muhalefet partisinin inatçı tavrı gündemi meşgul etmiştir. Bu görüntünün çözüm kulvarına girmesi hepimiz açısından sevindiricidir. Yemin krizine gerekçe gösterilen tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılmamaları demokrasi ahlakı gereği Meclis’te bulunan hepimizin meselesi olmalıdır. Mahkûmiyeti onaylanmamış, suçlu olup olmadıklarıyla ilgili hukuki netliğin belli olmadığı milletvekilleri emin olun en başta TBMM’nin onur konusudur.

Baasçı zihniyet

Son yemin ve boykot krizinde partimizin kilit açıcı ve demokrasiyi sahiplenici tavrı en az 367 garabetinin aşılması kadar değerli ve kıymetlidir. Partimiz de cezaevinde tutulan milletvekilini bahane ederek yemin etmekten imtina etseydi Meclis’in ve siyasetin hali acaba nasıl olurdu? ‘Muhalefet olmasa da Meclis çalışır’ demek, aslında bastırılmış Baasçı zihniyetin yansımasından başka birşey değildir.

Terörden bahsedilmiyor

61’inci Hükümet programında terörle mücadeleye dair en ufak bir kararlılık ya da söz olmaması kabul edilemezdir. Zannedersiniz ki ülkemiz günlük güneşliktir. Dağlarımızda silahla gezenler sanki özgürlük savaşçısıdır. Programda terörle mücadeleden zerre kadar bahsedilmemektedir. AKP’nin hazırlıksız ezbere ve dar kalıplara sindirilmiş hükümet programı sorunludur, marazlıdır, hayal tacirliği yapmaktadır. AKP hükümeti fidyecilerin eline düşmüş rehine gibi AB karşısında çaresizdir. AB konusunda kararlılık niyetleri ise gündemi oyalamaya dönük siyasi fanteziden ibarettir.”