BSK Eskişehir Anadolu Hastanesi Beyin Cerrahi Uzmanı Dr. Ahmet Çerezci halk arasında baloncuk olarak bilinen beyin anevrizmaları hakkında bilgiler verdi.



Anevrizma denilince; temiz kan taşıyan damarlara ait genişlemeler anlaşılır. Aort damarı gibi çok geniş damarlarda oluşabildiği gibi, küçük ve orta boy damarlarda da görülebilir.

Yapı itibarı ile damar duvarının doğuştan zayıf olduğu noktalarda, damarın daha küçük dallara ayrıldığı noktalarda oluşur. Damar duvarının zayıf olduğu noktada tansiyon nedeniyle her kalp atımında damar duvarı zayıf noktadan dışarı doğru bombeleşir ve baloncuk oluşur. Kendiliğinden ya da efor sonucu (ıkınma, öksürme vb..) baloncuk duvarı basınca dayanamayıp patlar.

Anevrizma kimlerde oluşur?

Damar duvarındaki yetersizlikler (Doğumsal)
Damar duvarındaki değişiklikler.
Darp veya kaza sonucu meydana gelen kafa yaralanmaları
Enfeksiyona bağlı

Risk Faktörleri nelerdir?

Hipertansiyon
Sigara Kullanımı
Doğum kontrol ilaçları
Alkol
Kokain

Anevrizma beyinde nerelerde oluşur?

Beyini besleyen damarlar, beyin tabanında birleşerek damar ağı meydana getirirler. Anevrizmalar genellikle burada oluşur.

Anevrizması olan insanların büyük bir bölümünün hiçbir şikayeti yoktur. Ancak bazen migren tarzında ya da belirgin olmayan baş ağrıları olabilir. Anevrizmanın büyük olduğu durumlarda kitle etkisi nedeniyle beyinde sinirlerle ilgili belirtiler görülebilir. Koku ve görme duyularındaki bozulmalar gibi...

Anevrizma nasıl ortaya çıkar?

Kafa sinirlerine ait belirtiler sonucu, Genel amaçlı yapılan tomografi veya MR tetkiklerinde, Kanama sonucu (sızıntı şeklinde beyin zarları arasına veya beyin dokusu içerisine) ortaya çıkabilir.

Yukarıdaki nedenlerden en önemlisi kanamadır. Aniden, çok şiddetli baş ağrısı, ense sertliği, kusma, bilinçte bozulma ve bazen bel ağrısı ile ortaya çıkabilir. Böyle bir durumda teşhis için bir nörolog ya da beyin cerrahisine müracaat etmek gereklidir. Anevrizmalarda ilaçsız olarak çekilen ilk beyin tomografisi kanama olup olmadığı konusunda yeterli bilgiyi verir. İkinci aşamada MR veya kateter anjiografi mutlaka yapılmalıdır.

Tedavisi cerrahidir. Ancak kanama olmadan müdahale etmek ya da hiç değilse birinci kanamadan sonra hastanın genel durumu uygunsa ameliyatını yapmak şarttır.