Ali Babacan, bir televizyon kanalında katıldığı programda soruları yanıtladı.

Babacan, The Economist dergisinin bir kanaati oluşturduğunu ve o kanaatini okurlarına empoze ettiğini savundu.

"Bu kuruluş sürekli olarak taraf olan bir kuruluştur, yani tarafsız haber yapma derdinde değildir" diyen Babacan, "Onu okuyanlar da zaten dünyayı takip edip hani bir kanaat oluşturmaya çalışan bir kitledir. Türkiye'yi okuyan birisi Türkiye ile ilgili böyle bir kanaatin olur, olmaz diye onu alır ve okur. Dolayısıyla, onların ne yazıp yazmadığından öte, bana göre Ana muhalefet partisi CHP'nin tutup da bu makaleyi miting meydanlarında dillendirmesidir, garip olan budur" şeklinde konuştu.

Ali Babacan sözlerine şöyle devam etti:

"Yani gücünü halktan alma yerine, halka hitap ederken, 'Bakın elin adamı bizi destekliyor' diye bunu miting alanlarında kullanabilmektir. Yani bu gerçekten adında 'halk' ibaresi geçen partinin Genel Başkanının böyle 'yabancı bir yayın kuruluşu beni destekliyor' diye hani adeta sevindirik olup, meydanlarda bunu kullanması işin çok çok garip bir yanı.

Daha önce de bunu yaptılar, İsrail'e göz kırpan bir politika söylemi, 'Biz seçilirsek sizinle aramızı düzelteceğiz merak etmeyin, o Mavi Marmara işte çok yanlış bir iştir, ben olsam yapmazdım' gibilerden göz kırpıyor. Yani ne demek? Yurt dışından, İsrail'den, şundan bundan gelecek destekle iktidar olabileceğini zannediyor. Halbuki bu millet, bu halk böyle yaklaşanların, böyle düşünenlerin cevabını sandıklarda gayet güzel verir, bizim ondan en küçük kuşkumuz yok."

Dergi daha önce de AK Parti için çağrı yapmıştı

Bu arada aynı dergi 2007 seçimleri öncesinde, "Türkler, Batı’nın ülkelerinin eylemlerindeki etkinliği azaldığına göre, siyasi krizlerini kendileri çözmeli. Bunu yapmanın en iyi yolu da AK Parti’yi yeniden seçerek, ordunun müdahalesini reddetmektir" çağrısı yapmıştı.