Bahçeli, Kızılcahamam’da Ülkücü Şehitleri Anma Günü ve Ülkücü Şehitler Anıtı açılış töreninde yaptığı konuşmada slogan atanları 'burası miting alanı değil' diye uyardı...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bu vatan ucuz pazarlıklarla, bağışlarla, lütuflarla ve müzakere masalarıyla kurulmadı, bu yollarla da asla bölünmeyecektir. Aksi takdirde hiçbir şehidimizin yüzüne yarın mahşer yerinde bakamayız. Biz ne tertiplerle yılarız, ne tezgahlarla yolumuzdan döneriz. Ne tehditlerle doğrularımızdan cayarız, ne de komplolarla her melaneti sineye çekeriz" dedi.

Bahçeli, Kızılcahamam’da Ülkücü Şehitleri Anma Günü ve Ülkücü Şehitler Anıtı açılış töreninde yaptığı konuşmada, 30 yıldır Eskişehir’in Sazak Köyü’nde Gün Sazak’ın kabri başında, Sazak ve ülkücü şehitleri andıklarını anımsattı.

Manevi sorumluluklarını daha kurumsal bir hüviyete büründürmenin gerekliliğine inanarak, büyük bir şehitlik anıtının temelini atmaya ve ülkücü şehitlerin anılarını paylaşmaya, anıtı kurumsallaştırmaya karar verdiklerini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu: "Hayatlarının baharında vatan için toprağa düşmüş bütün ülkücü şehitlerimizin manevi hatıralarını yaşatacağımız bir şehitlik anıtı yaparak burada olalım istedik. Her yönüyle düşünülerek üzerinde bulunduğumuz yerde karar kıldık ve ülkü abidelerinin tıpkı bir yıldız gibi parlayacakları bu şehitliğin yapımını Allah’ın izniyle gerçekleştirdik. Nitekim, mana derinliği ve anlamı çok fazla olan bu şehitliğin inşasını bitirdik ve hamdolsun bugüne yetiştirdik.

Ülkücü şehitlerimizin anıları başkent Ankara’dan Türk’ün ve İslamın bulunduğu her tarafa bu anıttan nur saçacak ve millet için verilen şeref, namus ve onur mücadelesinin sönmeyen meşalesi olacaktır. Kutlu geçmişimizin yiğitliklerini ve bir inanç uğruna hayatlarını feda eden şehitlerimizin eşsiz mirasını canlı tutmak ve sonsuza kadar yaşatmak için böylesi bir anıta ihtiyaç duyduk ve gereğini yerine getirdik. İnanıyorum ki tüm şehitlerimizin anılarını taze ve sıcak tutacağımız, ulaşılabilirlik ve sahip olduğu mehabet bakımından milli ve manevi sembollerimiz arasında yer alacak olan bu şehitliği gönüllerimizde yücelteceğiz. Bu yıldan itibaren şehitlerimizin anısına yaptırdığımız bu maneviyatla yoğrulmuş mekanda şehitlerimizi Fatihalarla hatırlayacağız ve dünya var olduğu müddetçe bu şehitlikte anılmaları için ilk adımı atmış olacağız. Ülkücü Şehitler Anıtı’nın planlanmasında, projelendirilmesinde ve yapımının her aşamasında emeği, mesaisi, alın teri ve hizmeti geçen her bir arkadaşıma teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum.

Cenab-ı Allah’ın Ülkücü Şehitler Anıtı’nda yaptığımız ve yapacağımız duaları yüce katında kabul etmesini diliyorum." Bahçeli, ülkücü şehitlerin her birinin kendileri için birer kutup yıldızı, inanç ve ilham kaynağı olduğunu belirterek, "Onlar, milletimizin en ihtiyaç duyduğu zamanda fani bedenlerini vatanın birliği ve selameti uğruna feda etmekten bir an olsun kaçınmadılar. Ölüm karşında dik duruşlarını, bozkurt bakışlarını ve cesaret yüklü tavırlarını hiç bozmadılar. Şehadet pınarından kana kana içmek uğruna kendilerini Türk milletinin varlığına armağan ettiler. Hepsinde vakar, hamiyet, vicdan, iman ve haysiyetin en üstün örnekleri vardı" diye konuştu.

Devlet Bahçeli, ülkücü şehitlerin zulümle ayakta durmaya çalışanlara, bölünmeye çanak tutanlara ve milli değerlere kem gözle bakanlara ülkülerinden aldıkları kuvvetle haddini bildirdiklerini, ellerini semaya açarak, sefayı dışlayarak erken yaşlarda Hakk’a yürüdüklerini belirterek, "Cenab-ı Allah hepsinden razı olsun. Bilinsin ki aramızdaki dava gazilerimizle ve ülkücü hareketin tüm mensuplarıyla birlikte emin adımlarla ve kararlılıkla sonsuza yürüyeceğiz" dedi.

Ülkücü olmanın zor, ülkücü kalmanın da daha zor olduğunu vurgulayan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ülkü adı üstünde, ulaşılmak istenen bir ideali ifade etmektedir. Bizim idealimiz, sesimiz, sözümüz ve her şeyimiz Türk milletinin birliğini, ebediyete kadar varlığını ve bağımsızlığını sağlamak üzerine şekillenmiştir. Bunun için dün fitnenin, şirretin, iftiraların ve kurşunların hedefindeydik. Bugün de öyleyiz.

Bizi yenemeyeceklerini anlayanlar, yıldıramayacaklarını görenler, bezdiremeyeceklerini düşünenler, tezgahlarla, senaryolarla ve oyunlarla üzerimize gelmektedirler. Hilalin surunda gedik açmak, bölünmüş Türkiye’nin kurdelesini kesmek ve Türk milletini parçalamak için bizi etkisizleştirmek ve itibarımızı yere çalmak istemektedirler. Aziz millet varlığını dışarıdan güdümlü üç beş çapulcuya yağmalatacak ve peşkeş çekecek sinsi bir hesap sürekli mesafe almaktadır. Dün birliğin, bütünlüğün teminatıydık, bugün ve yarın da ne pahasına olursa olsun yine öyle olacağız. Dün Türklüğün ve İslamın yılmaz savunucusuyduk, her zaman yine böyle kalacağız. Dün bölücü ve yıkıcı ideolojiye set çekmiştik, fani bedenlerimizi bent yapmıştık, yine aynısını yapmaya çabalayacağız. Ülkücü şehitlerimiz boşuna toprak olmadı. Ecdadımız ’Ya Allah ya Bismillah’ diyerek boşuna cenk meydanlarında kanını dökmedi.

Bu vatan ucuz pazarlıklarla, bağışlarla, lütuflarla ve müzakere masalarıyla kurulmadı, bu yollarla da asla bölünmeyecektir. Aksi takdirde hiçbir şehidimizin yüzüne yarın mahşer yerinde bakamayız. Biz ne tertiplerle yılarız, ne tezgâhlarla yolumuzdan döneriz. Ne tehditlerle doğrularımızdan cayarız, ne de komplolarla her melaneti sineye çekeriz. Hepimiz Kılıçkıran oluruz, Önkuzu oluruz, Sazak oluruz, Başbuğ oluruz ve Pehlivanoğlu gibi gerekirse ölüme bile meydan okuruz. Ülkücüler burada, şehitleriyle iç içe ve dün nasıl iman ve vatan mücadelesi verdilerse bugün de vermeye kararlıdırlar. Bunları, manevi huzurlarında bulunduğumuz tüm şehitlerimizin muhterem hatıralarından aldığımız güçle haykırıyoruz ve yurdumun her köşesine buradan ses veriyoruz. Biz varız, var olacağız. Ayaktayız, asla düşmeyeceğiz. Azimliyiz, asla vazgeçmeyeceğiz.

Şehitlerimiz, gazilerimiz emin olsun ki belayı, melaneti, ihaneti, teslimiyeti ve tehditleri yok etmek için her şeyimizle hazırız. Üzerimizde Cenab-ı Allah’ın himayesi, arkamızda milletimizin desteği, yanımızda şehitlerimizin emanetleri, önümüzde bayrağımızın gölgesi dimdik bir şekilde geleceğe uzanacağız. Başaracağız ve kötülüğü yeneceğiz, fitneyi mağlup edeceğiz ve Türk milletini saadet dolu günlere mutlaka kavuşturacağız."