12 Haziran seçimi için yapılan anketlerin neredeyse tamamı bağımsızlarla birlikte 4 partili bir Meclis'i işaret ediyor.

Bu anketlere kamuoyu araştırmacısı Adil Gür yeni bir iddiayla katıldı. Seçim sonucunda siyasi partilerin mevcut sıralamasında bir değişiklik beklemeyen Adil Gür'e göre AK Parti bazı sahil kentlerinde de birinci olacak. Çünkü önceki seçimde yüzde 5.4 oy alan Demokrat Parti, yüzde 3 oy alan Genç Parti ve yüzde 2.3 oy alan Saadet Partisi gibi "küçük partiler"in oylarının önemli bir bölümü de AK Parti'ye gidecek.

İşte bu tahminler küçük parti olarak tarif edilen DP ve SP liderlerinin tepkisine neden oldu. İki lider de anket sonuçlarını "dış destekli toplum mühendislerinin kamuoyuna yön verme çabası" olarak yorumladı.

Partisine yönelik sempatinin yüzde 90'larda olduğunu, bunun oya yansımasının da zamanla görüleceğini savunan Demokrat Parti lideri Namık Kemal Zeybek, "Türkiye'yi tanzim etmeye çalışan bir güç her şeyi abartarak olağanüstü kullanıyor. Üç partili bir Meclis oluşsun isteniyor. Bu oyunları bozacağız" dedi.

Saadet Partisi lideri Mustafa Kamalak ise anket şirketlerine Necip Fazıl'ın "Vicdanın kirası kaç para" dizeleriyle yüklenerek, "Gerçek cevabı halkımız verecektir. Bu anketörlerimiz 13 Haziran'da utanacaklar" iddiasında bulundu.

DP'YE SEMPATİ YÜZDE 90'LARDA

İlk önce sözü İstanbul Beykoz'da seçim çalışmaları yürütürken yakaladığımız DP lideri Zeybek'e veriyoruz. Zeybek parti otobüsünde vatandaşa el sallarken, "Sizi seçim çalışması içinde yakaladık, nasıl hava?" sorumuza şu yanıtı verdi:

"Şu an İstanbul Beykoz'dayız. İkiye ayırmak gerek tepkiyi. Bir sempati denilen şey var. O yüzde 90'larda. Bizi gören, sesimizi duyan, Demokrat Parti bayrağını gören ayağa fırlıyor. Sempati yüzde 90. Bir de bunun oya yansıması var. Onu da zaman gösterecek."

BİZİ BU İKTİDARDAN KURTARIN BEKLENTİSİ VAR



Zeybek'e hemen DP'nin yüzde 1'lere düştüğünü iddia eden anket sonuçlarını soruyoruz. Uzun yıllardır siyaset yaptığını anlatan Zeybek'in bu soruya yanıtı ise şöyle:
"50 yıldır bu işlerin içindeyim. ANAP, DYP'nin şaşalı günlerinde de bu tür siyasi çalışmalar içinde oldum. Bu kadar coşku, ilgi ilk kez görüyorum. 'Onlardan çok oy alacağım' diye söylemiyorum bunu ama halk bir bunalım içinde ve beklenti yaşıyor. Bizi bu iktidardan kurtarın beklentisi."

ANKETLERİN ARKASINDA DEV ŞİRKETLER VAR

Peki bu sempati anketlere neden yansımıyor? Hatta sahillerde oyların AK Parti'ye kayacağı söyleniyor. İşte Zeybek'in bu iddiaya yanıtı:

"Başka anketlerde de, AK Partinin anketlerinde Demokrat Parti'nin oyları sahillerde 13.9 görünüyor. Akdeniz ve Ege'de böyle deniliyor. Karadeniz'de de yüksek. İnşallah Orta Anadolu'ya da yansıyacak. Ama Türkiye'yi tanzim etmeye çalışan bir gücün her şeyi abartarak olağanüstü kullandığını görüyoruz. Üç partili bir Meclis oluşsun isteniyor. Global kapital dünyayı sömürmek, ülkeleri pazar haline dönüştürmek için her şeyi kullanarak tanzim etmeye çalışıyor. Bu tür işlerin arkasında dev şirketler var. Türkiye'deki seçimleri de onlar yönlendiriyor. AKP iktidarını da onlar getirdi. Bu oyunları bozacağız."

Başbakan NEDEN BU SÖZLERE DAVA AÇMIYOR?

Zeybek DP'nin oylarının yüzde 5.5'dan 1'lere düştüğü iddiasını ise kesinlikle kabul etmiyor. "Bunları korku ifadesi" olarak gören Zeybek Başbakan Erdoğan'ın açtığı davayı da buna örnek göstererek şöyle devam ediyor:

"Başbakan bir kelimemden ötürü bana dava açtı. "Vatanı bölüyorsun, Türkiye topraklarını peşkeş çekiyorsun, Yunan adalarının işgaline neden oluyorsun" dedim, ama bunlara bir şey demedi. "Angut kuşu gibi avlayacaklar" dedim beni mahkemeye verip 100 bin lira istiyor. Bunlar gerçek rakibinin kim olduğunu biliyor.

13 HAZİRAN'DA UTANACAKLAR

Bünyesinden iki siyasi parti çıkaran Saadet Partisi ise Erbakan'sız ilk seçimine hazırlanıyor. Anketler Saadet Partisi'ni de diğerleri arasında gösteriyor. Büyük vaatlerle yola çıkan Saadet Partisi liderine de anket sonuçlarını nasıl değerlendirdiğini sorduk. Kamalak şunları söyledi:

"Gerçek cevabı halkımız verecektir. Bu anketleri dizayn edenler mahcup olacaktır. Her seçim öncesi toplum mühendisleri fiziki güç tehditleri ile toplumu dizayn etmeye çalışırlardı. Şimdi toplum mühendisleri statü değiştirdi. Anketörler yapıyor bunu. Necip Fazıl'ın bir sözü var. Vicdanın kirası kaç para diyor. Bu anketleri görünce biraz da Fazıl'ın o sözünü hatırladım. Bu anketörlerimiz 13 Haziran'da utanacaklar."

ANKETÖRLERE PARA VEREBİLSEK...

Meclis dışında bulunan bütün siyasi partiler gibi Saadet Partisi de maddi açıdan daha eşitsiz bir yarış içinde bulunuyor. "Yardım almıyoruz doğru ama gönüldaşların alın teri var Allah da bereketini veriyor" sözleriyle mevcutla yetinmeye çalıştıkları mesajı veren Kamalak yine kamuoyu araştırmacılarına yüklendi.


Kamalak, "Anketörlere para veremiyoruz. O münasebetle toplum mühendislerinin bizden yana tavır koymalarını beklemiyoruz. Ama adil davranmalarını, kamuoyuna kasıtlı yönlendirmeden uzak olmalarını bekliyoruz" mesajı verdi.

SAADET TÜRKİYE'NİN SİGORTASIDIR

Anketlerin yanıltıcı olacağını iddia eden Kamalak şöyle devam etti:
"Saadet Partisi hem Meclis'in hem Türkiye'nin sigortasıdır. Sigorta olmazsa ev yanar. Netice itibariyle kamuoyunu yönlendirmeyi amaçlayan anketler hem sahibine zarar verir hem de ülkeye zarar verir. Anketler ile meydanlardaki seçmenler nezdinde büyük farklılıklar var."