Milletvekili aday adayları için son üç gün. Yani üç gün sonra Milletvekili adayları belli olacak. Binlerce aday adayı içinden sadece 550 kişi kalacak.

Son kulisler yapılıyor.

Milletvekili aday adayları arasından yapılan yoklamalarla sona kalanlar Liderlerin önüne konulacak. Liderler ise 11 Nisan’da bazılarının üstünü çizecek, bazı isimleri ilave edecek.

Milletvekili adaylarının belirleneceği son günlerde partilerin alabileceği oy oranları da en çok tartışılan konular arasında.
Tabi ki tüm anketler AK Parti’yi birinci gösteriyor. Görülen o ki AK Parti birinci olacak.

Yine CHP 2. Sırada seçim yarışını tamamlayacak.

Ya MHP?

Candaş Medya ve AK Partililere göre MHP barajın altında kalacak.

Sadece bu kesime göre değil, bazı cemaatlerde özellikle MHP’nin barajın altında kalmasını istiyor.
Ve bu konuda belki de partilerden daha çok çalışma yapıyor.

Başka kim istiyor MHP’nin barajın altında kalmasını?

-Amerika

-İsrail gibi devletler… AB Üyesi bir çok devlette aynı heveste…

Peki MHP barajın altında kalır mı?

MHP’nin barajın altında kalacağına hiç mi hiç ihtimal vermiyorum.

Seçim tahminimi de bugün adaylar açıklanmadan şöyle yapmak istiyorum…

AK Parti : Yüzde 38-42 aralığı

CHP: Yüzde 26-30 aralığı

MHP: Yüzde 14-18 aralığı…

Bu seçim tahmininden sonra söyleyecek çok söz var tabi ki, Adaylar MHP ve CHP oylarında dalgalanmalar yapabilir. Diğer
ittifakların ve irili ufaklı partilerin alacakları oylarda toplandığında ciddi bir rakam yapacaktır.

Şimdi seçim öncesi bazı oyunlar sergilenmeye başlandı.

AK Parti bu güne kadar yüksek oy oranına nasıl ulaştı. İsterseniz bir hatırlayalım.

Kimsenin hakkını yemeyelim. Ak Parti zamanında ülkede güzel işler yapıldı. Sosyal devletçilik anlamında yapılan bazı işler var ki, bunları takdir etmemek mümkün değil.

Ancak bu güne kadar seçimlerde AK Parti hep mağduriyetler üzerine oy aldı.

Her seferinde askeri bildiriler yayınlandı ve AK Parti mağdur gösterildi. Mağdur gösterildiği nokta da din olgusu hep öne çıktı.
Şimdi seçim yaklaşırken Genel Kurmay yine bir bildiri ile gündeme çıktı. Gerçi bu bildirinin ne anlama geldiği pek anlaşılamadı ama ‘Askerin tutuklu generallerin tutukluluk halini anlayamadığı’ anlamı kamuoyuna yansıdı…

İlk duyduğumda yanımdaki arkadaşlara şunu söyledim.

AK Parti ile danışıklı dövüş bir açıklama…

Çünkü 27 Nisan bildirisi ile 10 puan kazanan AK Parti oylarını artırmak için içini boşalttığı sistemle kavga edecek bir şey bulmalı…
Suni de olsa bir kavga yaratılmalı. Yoksa meydanlar nasıl gerilecek?

Başbakan İcraat anlatmakla oy alınamayacağını çok iyi biliyor. İcraatla iktidarlar elde tutulabilseydi, ANAP gitmezdi, Bedrettin Dalan gitmezdi.

Onun için bu iş tecrübelerle tescillenmiş bir durum. Yoksa bugünkü durumda askerin hükümete karşı çıkıp bir söz söylemesi mümkün olamazdı.

Gerçi bu açıklama (bildiri) geçmiştekiler kadar etkili değildi. Ancak Ak Parti kurmayları etkili kılmak için Genel Kurmay’a sataşmayı bir borç bildi.

Bu konuda Genel Kurmay bildirisi ile ilgili yasal sürecin hızla yürütülmesi, gerekirse bildirinin sorumlularının görevden alınması gerekir.

Bugün yargı tarafsız olmayabilir. Ancak başka bir yargı olmadığına göre, mevcut yargıya ve kararlarına saygılı olmalıyız.
Elbet tarih bu günleri yargılayacaktır.

Sonuç: Özellikle içinde bulunduğumuz coğrafya kaynıyor. Komşularımızla sıfır sorun derken, komşularımız kendi sorunlarıyla boğuşuyor. Bu coğrafyadaki olaylardan Türkiye en az etkilenerek çıkabilmenin yollarını aramalı.

Demokrasi herkes için olmalı.

Türkiye’de demokratik bir seçim için her şey yapılmalı. (Tabi bir ayağı geç kaldı. Seçim barajı yüzde 5 olan Türkiye’de taşlar daha iyi yerine oturur, her kesim Meclis’te temsil edilir ve illegaliteye yer kalmazdı.)

Birçok demokratik karar şimdiden alınabilir. Sonradan yapılan reform vaad ve adımları Ne Libya da , Ne Mısır’da, Ne Tunus’ta, Ne Bahreyn’de, Ne Lübnan’da işe yaramadı…

Suriye’de de durum ortada…

Seçim Türkiye için bir şanstır.