TWITTER üzerinden attığı bir mesaj nedeniyle hakkında başlatılan soruşturma kapsamında adliyeye çıkarılan gazeteci ve program yapımcısı Sedef Kabaş, savcılık sorgusunun ardından "adli kontrol tedbiri uygulanması" talebiyle sevk edildiği nöbetçi mahkemece serbest bırakıldı. Nöbetçi 2. Sulh Ceza Hakimliği, Kabaş'ı adli kontrole gerek duymadan serbest bıraktı. 

Sedef Kabaş'ın twitter'dan paylaştığı "Bu adamı asla unutmayın, 17 Aralık soruşturmasına takipsizlik kararı veren savcı" mesajı üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında, Asayiş Şubesi Bilişim Büro Amirliği ekipleri bugün Sedef Kabaş'ın evine giderek arama yaptı. İfadesinin alınması için Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürülen Sedef Kabaş, buradaki işlemlerinin ardından, saat 16.10 sıralarında Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na götürüldü.

Soruşturmayı yürüten Basın Suçları Bürosu Savcısı Vedat Yiğit tarafından "Terörle mücadele eden kamu görevlilerini hedef gösterme" ve "Tehdit" suçlamalarından ifadesi alınan Kabaş, sadece "tehdit" suçlamasından "adli kontrol tedbiri uygulanması" talebiyle mahkemeye sevk edildi.

Ancak Nöbetçi 2. Sulh Ceza Hakimliği, Kabaş'ı adli kontrole gerek duymadan serbest bıraktı. Kabaş'ın mahkemede verdiği ifadesinde, "Benim yazmış olduğum tweette tehdit ve hakaret içeren sözcükler yoktur" dediği öğrenildi.

"HAKİM TWEETİMİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRDİ"

Adliye çıkışında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Sedef Kabaş, şunları söyledi:

"Bu sabah 10.00 civarında evime 3 polis geldi. Ellerinde arama kararı olduğunu söylediler. Evimin aranacağını söylediler. İçeri girdiler ve genel bir arama yaptılar. Savcılığın emri üzerine arama kararı verilmiş. Ardından, kullanmış olduğum cep telefonum, bütün işimi yaptığım, bir anlamda bürom olan dizüstü bilgisayarıma, oğlumun daha çok çizgi film izlemek için kullandığım tabletime el koydular. İfademi aldılar, tutanak tuttular. Ardından savcılığa sevk edildim. Suçlama, 'Terörle mücadele yapan kişilere yönelik hedef göstermem.' Halbuki tam tersi, her zaman terörle mücadele edenleri alkışladım. Benim eleştirim, 17 Aralık soruşturması kapsamında yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet gibi suçlar konusunda ciddi şüphesi olan kişilerle ilgili gerekli soruşturma ve takip yapılmadan dosyanın kapatılmasına yönelik bir eleştiriden ibarettir. Tweetimde zaten vardır. Herkese açıktır. Savcıya verdiğim ifade sonrasında 'Tehdit' adıyla hakim karşısına sevk edildim. Değerli hakimimiz ifademi aldı ve ardından tweetimi ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdi."