Çalışan ve emekli polislerin haklı ek gösterge talepleri Meclis'te İstanbul milletvekii Mahmut Tanal ile Kocaeli milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet tarafından tek tek dile getirildi.

Polislerimiz de askerlerimiz gibi, haklı olarak, 3600 ek gösterge istiyor. 12/24 çalışma sistemi nedeniyle hayatları altüst olan polislerimiz neredeyse bütün angarya işlere koşturuluyor, buna rağmen fazla mesai ücreti de ödenmiyor.

KOCAELİ MİLLETVEKİLİ FATMA KAPLAN HÜRRİYET'İN POLİSE 3600 EK GÖSTERGE AÇIKLAMASI;

'Çalışma saatlerinde insani şartları oldukça aşan polis memurları 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olması nedeniyle yüz seksen saat çalışması gerekirken ayda iki yüz kırk saatten fazla çalışıyor. Sürekli olarak 12/24 çalışma sistemi nedeniyle hayatları altüst olan polislerimiz neredeyse bütün angarya işlere koşturuluyor, buna rağmen fazla mesai ücreti de ödenmiyor.

Haklı ek gösterge talepleri 3000’e çıkarıldı ama bu da sadece 57 lira fark etti. Polislerimiz de askerlerimiz gibi, haklı olarak, 3600 ek gösterge istiyor. Terör olaylarının yaşandığı kentlerde çoğu zaman birlikte operasyon yapan, aynı kurşunun önüne geçen, birbirlerine siper olurken birlikte şehit olup ay yıldızlı bayrağa sarılı bedenleri birlikte toprağa verilen polis ve askerlerimiz arasında neden bu ayrım yapılıyor? Polislerin de aileleri var; istedikleri 3600 ek göstergeyle, kendileri bu dünyadan yitip gittiğinde en azından eşleri, çocukları, anne babaları şehit askerin eşi kadar maaş alsın, rahat etsin istiyorlar.

Hükûmete sesleniyorum: Yıllardır yükselen bu sese daha fazla kulak tıkamayın, sosyal ve ekonomik talepleri karşılamak için bir an önce gereğini yapın.'

İSTANBUL MİLLETVEKİLİ MAHMUT TANAL'IN 3600 EK GÖSTEGE AÇIKLAMASI:

Tabii, olağanüstü hâl, Anayasa’nın 120’inci maddesinde belirtilen demokrasiye, hukuk devletine, temel hak ve özgürlüklere tehdit oluşturan şiddet olaylarının sonlandırılması amacıyla ilan edilmiştir.

Ancak üzerine söz aldığım 452 sıra sayılı Kanun Hükmünde Kararname 682 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle düzenlenmiş ki bunun konusu esasen jandarmayı, polisleri ve sivil memurları kapsıyor ki 265.391 polisi, 139.721 jandarmayı, 5 bin sahil güvenlik personelini, 16 bin sivil memuru, toplam 426.119 kamu personelini ilgilendiren bir husus. Burada 682 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle getirilen nedir esasen?

Memurların özlük hakları, disiplinle ilgili verilen cezaların tüzükle getirilmesi, aşağı yukarı 66 tane madde var. Burada 66 tane tüzük maddesinin içerisinde de getirilen geçmişteki cezai maddelerin sayısında yüksek bir artış söz konusu. Burada göze çarpan nedir? Geçmişte Emniyet Kanunu’nun 83’üncü maddesi uyarınca Emniyet teşkilatıyla ilgili, Emniyet mensuplarının tüzük maddesi uyarınca ihracı ve disiplin cezasının verilmesi Anayasa Mahkemesine götürülmüştü, Anayasa Mahkemesi iptal etmişti. Anayasa Mahkemesi bunu iptal ettiği hâlde, bunun geçerlilik tarihi 2017 olduğu hâlde 682 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği hükmü yeniden getirmiş oldunuz. Getirilen bu düzenleme geçmişte Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği bir hükmü arkasında dolanarak tekrar kanun hükmünde kararnameyle düzenlenmesi Anayasa’mızın 128’inci maddesinin İkinci Fıkrasına açıkça aykırıdır. Anayasa’nın 128’inci maddesinin İkinci Fıkrası der ki: Siz memurların özlük haklarını kanunla düzenleyebilirsiniz. Anayasa’mızın 11’inci maddesi, Anayasa’nın bu hükümleri yasamayı, yürütmeyi, yargıyı herkesi bağlayacağına göre siz kanunun vermediği bir yetkiyi kanun hükmünde kararnameyle düzenleyemezsiniz diyor ama buna rağmen yaptınız. Bu, Anayasa’ya açıkça aykırı bir hüküm.

Peki, getirilen, burada Jandarmanın, Sahil Güvenliğin, Emniyetin disiplin suçlarını komple bir arada düzenlediniz ama bunun dayanağını 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle Jandarmayı ve Sahil Güvenliği, Emniyetle birleştirdiğinizden dolayı bunu yaptınız. Peki, bunu birleştirdiniz, bu anlamda, bu, doğru mudur, yanlış mıdır, buna baktığımız zaman… Jandarma, Sahil Güvenlik nereye bağlı? İçişleri Bakanlığına bağlı. Peki, Emniyet de İçişlerine bağlı. Peki, polisin özlük haklarına “3000” diyeceksiniz, aynı Bakanlığa, aynı kuruma bağlı olan Emniyet teşkilatının özlük hakları 3000, Jandarmanın 3600. Maaşa bakıyorsunuz, farklı; tatile bakıyorsunuz, farklı; kaldıkları lojmana bakıyorsunuz, farklı. Ben buradan İçişleri Bakanlığına sesleniyorum. Hükûmetin yetkililerinin -Sayın Bakan da burada- yaptıkları en büyük mazeret “Efendim, Türkiye’nin imkânı, polisin özlük haklarını 3600’e kaldırmıyor.” Ya, Allah’tan korkalım Sayın Bakanım yani bu Türkiye her türlü imkânı kaldırıyor, güya dünyanın en büyük ülkelerinin arasındayız, burada 265 bin polisin özlük haklarının 3600’e çıkarılmasını kabul etmiyorsunuz.

Bugüne kadar ki tüm seçim vaatlerinize baktığım zaman, tüm siyasi partilerin bu konuda vaatleri var ama siyasi partilerin vaatleri olduğu hâlde pratik anlamda kanun teklifini veren de Cumhuriyet Halk Partisidir.

Genel Başkanımız bugüne kadar ki tüm programlarında... Emniyet mensuplarının -özlük haklarıyla ilgili- ek göstergesinin mutlak surette 3600 ek göstergeye çıkarılmasını söylemiştik, taahhüdümüz var, kanun teklifimiz var, hatta benim sizden istirhamım, bu konuyla ilgili Mahmut Tanal olarak vermiş olduğum teklifi aslında sizin bu kanun hükmünde kararnameyle birleştirip bu sorunun halledilmesi gerekir.

Yani çünkü bu konuda aynı kurum içerisinde bulunan polislere üvey evlat muamelesi yapılıyor İçişleri Bakanlığı tarafından. İzinden tutun, fazla mesai ücretinden tutun, ek göstergeden tutun... Hatta ve hatta geçen gün -İstanbul’da geçen- Emniyet mensubunun anonsunda şu geçiyor: “Polislerin içerisinde eğer rapor alan varsa, izin alan varsa bunlar hakkında tutanak tutun.” Emniyet mensupları bu kadar perişan durumda.

Gerçekten insan hakları açısından polisin, Emniyet mensuplarının insan hakları ihlal ediliyor. Anayasa’mızın 18’inci maddesi diyor ki: “Angarya yasaktır.” Emniyet mensupları açısından 18’inci madde, insan hakları ihlal ediliyor.

Getirilen 682 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin geçici 1/(1) maddesi. Ne deniliyor? “Kanun hükmünde kararnameyle daha önceden verilen disiplin cezaları aynen devam edecek.” diyor.