RADİKAL- Acun Ilıcalı izleyiciyi oturtma konusunda nadir yetenekte televizyonculardan. Yarışmaları, programları o kadar başarılı oldu ki kariyerini ‘televizyoncu’luktan ‘televizyon’lu seviyesine çıkardı.

10 Ekim 2009'da Show TV'de ekrana gelmeye başlayan yarışma, Özgü Namal ve Murat Boz takviyesiyle altıncı sezonunu yaşıyor. Ve fakat sezonun taze kanı Özgü Namal Yenetek Sizsiniz’de pek memnun gibi durmuyor.

Genelde programın bir bölümünü Eser Yenenler’e adab-ı muhaşeret dersi vermeye ayıran Namal, ara ara tribünlere dönüp ‘öyle değil mi bayanlar, kızlar’ deyip hemcinslerinden de destek alıyor!

Özgü Namal’ın Eser Yenenler’le tartışmalarını ve vücut dilinin ne anlattığını Psikolog Şerife Yörük’le konuştuk.

Özgü Namal kendini diğer jüri üyelerinden değerli bir yerde görüyor olabilir mi?
Özgü Namal’ın Eser Yenenlerle girmiş olduğu bir tartışmada kendisinin bir ‘hanımefendi’ olduğunu birkaç defa vurgulamış ancak seyircilere dönerek ‘bayanlar’ diyerek hitap etmiş. Bu durum kendisini diğer insanlardan üstün görme eğiliminde olduğunu düşündürüyor. Kişinin kendisini diğer insanlardan üstün ve kusursuz hissetmesi, beğenmesi, narsismin genel belirtilerinden. Bu bağlamda Özgü Namal’da da narsist kişilik eğilimi olduğu düşünülebilir.

Tartışırken seyircilerden destek almaya çalışmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Özgü Namal fark edildiği gibi, yaptığı yorumlardan sonra veya savunduğu bir konu üzerine ‘değil mi, haksız mıyım? ‘ şeklinde, gerek diğer jüri üyelerinden gerekse seyircilerden onay almaya çalışıyor. Sürekli onay bekleyerek seyircilerden destek alması başarısız olma korkusundan kaynaklı bir anksiyete göstergesidir. Genel olarak, başarısız olma korkusu, eleştirilere karşı çok hassas ve alıngan olmak kişilerde özgüven eksikliğinden kaynaklanan bir durumdur. Geçtiğimiz hafta Özgü Namal, Eser Yenenler’in söylemiş olduğu ‘goygoy’ kelimesine ciddi bir tepkiyle karşılık vermiş ve Yenenler’le girmiş olduğu tartışmalı diyalogdan sonra, seyircilere dönerek aynı onay sorusunu sormuş ve alkışlarla kendi inandığı haklı durumunu doğrulatmaya çalışmıştı. Eser Yenenler’in özür dilemesiyle sona eren tartışmadan da anlaşıldığı gibi, devamlı olarak onay alması ve savunduğu konu için destek beklemesi, özgüven eksikliği olabileceğini ve motivasyon için olumlu pekiştirenlere ihtiyacı olduğunu düşündürüyor

Vücut diliyle sanki orada olmaktan hoşnut olmadığı hissi veriyor. Bunun nedeni ne olabilir?
İletişimde kullanılan üç temel öğe var. Bunlardan ilki bilinen söz ve ses diğeri ise beden dili. Sözler ve sesler iletişimde sadece %7 ‘lik bir faktörken, beden dili kullanımı %93 etkiye sahip. Çoğu zaman sözlerle ifade edilemeyen duygu ve düşünceler, beden dili yoluyla bilinç dışına yansıma olarak ortaya çıkmakta. Seçilen aksesuarlar, başın kullanımı, jest ve mimikler, oturma biçimi, mesafe, göz teması, beden dili kullanımını gösteren ipuçlarıdır. Özgü Namal’ın kendisini ifade ederken çok sık saçlarıyla ilgilenmesi, jüri arkadaşlarıyla göz ve el teması kurması, kıyafetleriyle uğraşması bir içsel çatışma yaşadığının göstergesi olabilir.