CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Maltepe'deki 'Adalet Mitingi'nde yaptığı konuşmada, "Adalet" vurgusu yaparak, "Niçin adalet? Farklılıklarımız ile birlikte yaşamak için adalet. Huzur içinde geleceğe güvenle bakmak için, türkiye2nin dünyada saygın bir konumu olsun bunun için adalet. Adalet insanlığın ortak paydasıdır. Adalet mülkün temelidir. Yunus'un dediği gibi zulüm ile abad olunmaz. Zulüm ediyorlar. Herkese zulüm ediyorlar. Zulme karşı durmak bizim namus borcumuzdur. Konfüçyüs adaleti şöyle tanımlar. Adalet bir kutup yıldızı gibidir. Yerinde sabit durur, bütün dünya etrafında döner. Dolayısıyla kainatın da bir adaleti vardır. İranlı Sadi çok güzel bir tanımlama yapıyor. Dünyanın bütün nehirleri adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez. Buradaki ve bu meydana gelememiş adalete susamış sizlere tekrar saygı, selamlarımı gönderiyorum. Kuran'ı Kerim'de adaletle hükmediniz, işi ehline veriniz der. Peygamberimizin veda hutbesinin temeli de adalettir. Onun için diyoruz ki önce adalet. Hak, hukuk, adalet. Siyaset ahlak, adalet temelli yapılmak zorundadır. Siyaset topluma adanmışlıktır. Siyaset köşeyi dönme alanı, malı götürme alanı değildir. Siyaset, vatandaş, ülke çıkarları için yapılır" diye konuştu. 

"HİÇ KİMSENİN ETNİK KİMLİĞİNE, İNANCINA GÖRE SİYASET YAPMAYACAĞIZ. YAPANLAR VATAN HAİNİDİR" 

Kılıçdaroğlu, "Siyaset ülkeyi birleştirmektir, bölmek değil, kutuplaştırmak değil. Defalarca söyledim, söyleyeceğim sizler de söyleyin; Hiç kimsenin etnik kimliğine göre, inancına göre siyaset yapmayacağız. Yapanlar vatan hainidir. Ülkeyi sevmeyenlerdir. Herkesin kimliğine, yaşam tarzına, inancına saygı duyuyorum" dedi. 

"'İKTİDAR DEĞİŞİRSE SİZİN YAŞAM TARZINIZ İLE UĞRAŞACAKLAR, BAŞÖRTÜLERİNİZİ AÇACAKLAR.' DİYORLAR"

Kılıçdaroğlu, "Başörtülü kadınlarımız için diyorlar ki, 'İktidar değişirse sizin yaşam tarzınız ile uğraşacaklar, başörtülerinizi açacaklar.' Bunu söyleyenlere itibar etmeyiniz. Doğru söylemiyorlar. Herkesin yaşam tarzına, kimliğine, inancına sonuna kadar saygılıyız" dedi. 

"TBMM DUMURA UĞRATILMIŞSA, BASIN SUSTURULMUŞSA ADALET ARAYIŞIMIZIN TEK YERİ SOKAKTIR" 

Kılıçdaroğlu, "Yürüyüşe başladığımızda belli çevrelerden eleştiriler geldi. Efendim, 'adalet sokakta aranmaz.' diyorlar. Eğer bir ülkede büyük adaletsizlikler, hukuksuzluklar varsa, o ülkenin mahkemeleri bağımsız değil siyasi otoriteden talep alıyorlarsa, hukukun üstünlüğüne göre, vicdanlarına göre, hakimler değil de siyasi otoritenin beklentilerine göre karar veriyorlarsa, TBMM'nin yetkileri gasp edilmişse, TBMM dumura uğratılmışsa, halkın gözü, kulağı ve sesi olan basın susturulmuş veya iktidar tarafından teslim alınmışsa, o zaman adalet arayışımızın tek yeri sokaktır. Adalet, adalet, adalet. Sonuna kadar hak. Hukuk, adalet diyeceğiz. Bize diyorlar ki 'adaleti niye sokakta arıyorsunuz.' Ama 15 Temmuz darbe girişimini savuşturan parlamentonun onurlu duruşu ve halkımızın sokağa inmesi ile oldu" ifadelerini kullandı. 

"DARBEYİ ÖNLERKEN SOKAK GÜZEL, ADALETİ GETİRMEK İÇİN SOKAK KÖTÜ" 

Kılıçdaroğlu, "Darbeyi önlerken sokak güzel, adaleti getirmek için sokak kötü. Darbeyi de önleyeceğiz, adaleti de getireceğiz. Sonuna kadar sokak. İki tane 15 Temmuz var. Bir halkın 15 Temmuz'u, iki sarayın 15 Temmuz'u. Halkın 15 Temmuz'unda halk sokağa indi, 249 şehit ve gazilerle darbeyi önledi. Bir de sarayın 15 Temmuz'u var. Sarayın 15 Temmuz'una sonuna kadar karşıyız. Buna sonuna kadar direneceğiz" açıklamasında bulundu. 

"BEYEFENDİ HATIRLARSINIZ, ERGENEKON DAVALARININ DA SAVCISIYDI" 

Kılıçdaroğlu, "Sarayın 15 Temmuz'u, 5 gün sonra 20 Temmuz'da sivil darbe yapıldı. Siyasi otoritenin yetkileri elinden alındı. Saraydaki zat diyor ki 'Yıl sonuna kadar ciddi manada mahkumiyet kararları gelecektir diye düşünüyorum.' Yani diyor ki kimin ne ceza alacağına ben karar veriyorum. 'Yuh çekmeyin.' Bir kişinin suçlu olup olmadığına siyasetçi, bakan, muhalefet partisi genel başkanı, milletvekili, esnaf karar vermez. Ancak hakim karar verir. Beyefendi hatırlarsınız, Ergenekon davalarının da savcısıydı. Şimdi yeni duruşmaların hakimi oldu. Kişiye ceza biçiyor. Ne kadar ceza alacağını kamuoyuna açıklıyor. Buradan söylüyorum; senin adaletin, cezaların bizi yıldıramaz. Ne olursan, kim olursan ol adaleti bu ülkeye getireceğim" açıklamasında bulundu. 

"20 TEMMUZ SİVİL DARBESİNDEN SONRA DELİLSİZ CEZA VERME DÖNEMİ BAŞLAMIŞTIR"

Kılıçdaroğlu, "Ergenekon ve Balyoz davalarında sahte deliller ile karar verilmeye başladın. Sahte delili üretiliyor ve öyle karar veriliyor. Şimdi 20 Temmuz sivil darbesinden sonra dosyada delil varmış yokmuş hiç önemli değil. Hakim gözünü dikmiş saraya. Saraydan gelen talimata göre karar veriyor.  Yani delilsiz ceza verme dönemi başlamıştır 20 Temmuz sivil darbesinden sonra. Bunu her yerde herkese anlatmak bu meydanın, Türkiye'nin görevidir" diye konuştu. 

"FÜHLER NASIL İSTERSE ÖYLE KARAR VERECEKSİN.' DİYOR. AYNI ŞEY, AYNI BUGÜN TÜRKİYE'DE" 

Kılıçdaroğlu, "'Yani vicdanına, kanuna göre karar verme. Fühler nasıl isterse öyle karar vereceksin.' diyor. Aynı şey, aynı bugün Türkiye'de oynanıyor. Hakim saraya bakıyor karara veriyor" dedi. 

"DİK DURUN, ONURLU DURUN, SARAYDAN TALİMAT GELİYORSA ELİNİZİN TERSİYLE İTİN" 

Kılıçdaroğlu, "Oysa hakimlik kutsal bir görevdir. Hakimin cübbesinde ilik yoktur. Düğme yoktur. Hakim kimsenin önünde eğilmez, ayağa kalkmaz, diz çökmez. Ben buradan bütün hakimlere ve savcılara sesleniyorum; Adaletin hakkını korumak benim kadar sizin de görevinizdir. Dik durun, onurlu durun, vicdanınızın sesini dinleyin ve ona göre davranın. Saraydan talimat geliyorsa elinizin tersiyle itin. Onurlu durun çocuklarınıza, torunlarınıza güzel bir miras bırakın" diye konuştu. 

"SİVİL DARBE GERÇEK DARBE GİRİŞİMİNİN, AYRINTILARINI ÖĞRENMEYELİM DİYE PERDELENİYOR" 

Kılıçdaroğlu, "Konuşmanın bir yerinde dedim ki niçin yürüyoruz. FETÖ'nün darbe girişiminin siyasi ayağı ortaya çıksın diye yürüyoruz dedim. Yargı ele geçirildikten sonra yani 20 Temmuz sivil darbeden sonra FETÖ olayının ayrıntılarını ortaya çıkarmak için görev yapan onurlu savcılardan dosyalar alındı, sonra aynı savcılar başka yerlere sürüldüler. Bir darbe girişiminin üstünü örtmeye çalışanlar, gerçek darbecilerdir. Bir darbe girişiminin aydınlanmasını örtmeye çalışanlar, darbe girişimcileridir. Sivil darbe gerçek darbe girişiminin, oluşmasını, olayını, ayrıntılarını öğrenmeyelim diye perdeleniyor" ifadelerini kullandı. 

"FETÖ İDDİANAMELERİ ÖNCE ADALET BAKANLIĞI'NA GİDİYOR" 

Kılıçdaroğlu, "Bu açıdan bir şey de yapıyorlar. FETÖ iddianameleri önce Adalet Bakanlığı'na gidiyor, Bakanlık gözden geçirdikten sonra savcı mahkemeye veriyor. Yani yargının her alanı siyasi otoritenin denetimi altında. Eğer görevinizi yapmayıp, siyasi otoriteden talimat alıyorsanız, siz, hakim de  savcı da değilsiniz. Siz Türkiye Cumhuriyeti'nin temeline dinamit koyuyorsunuz" dedi. 

"BİRİLERİNİN OYUNUNA GELMEYİN KORKMAYIN, KORKUNUN ECELE FAYDASI YOKTUR" 

Kılıçdaroğlu, "Bu arada AYM'nin değerli başkan ve üyelerine de seslenmek istiyorum. Korkmayın, Korkunun ecele faydası yoktur. Onurlu, dik, namuslu durun. Daha önce verdiğiniz kararların arkasında durun. Daha önce, karar verdiniz, 'milletvekilleri yargılanabilir ama tutuklanamaz' diye. Şimdi milletvekilleri hapiste. Neden korkuyorsunuz? Neden sarayı ürkütürüz diye çekiniyorsunuz? AYM, sizin dik durmanız, adaleti korumanız, sizin sarayın değil ülkenin çıkarlarını korumanız size güç katar. Türkiye'ye güç katar. Birilerinin oyununa gelmeyin. Korkmayın, saray bize ne yapar diye çekinmeyin. Ne yaparsa yapsın yarın çocuklarınızın, torunlarınızın yüzüne bakacaksınız. Birilerinin oyununa gelmeyin. Korkmayın. Saray bize ne yapar diye çekinmeyin. Ne yaparsa yapsın. Yarın çocuklarınızın yüzüne bakacaksınız. Saraydan gelen talimat geldi diyecekseniz o koltukları boşaltın, oraya onurlu, dik duran, namuslu yargıçlar gelsin" diye konuştu. 

"450 KM'Yİ YÜRÜRLER Mİ DİYE SORANLAR OLDU. ÜLKEM İÇİN, 80 MİLYON İÇİN KEYİFLE YÜRÜDÜM" 

Kılıçdaroğlu, "450 km'yi büyük bir keyifle yürüdüm. 450 km'yi yürürler mi diye soranlar oldu. Fazla yürümezler, 50-60 km'de bırakırlar diyenler oldu. Evet yürüdüm, ülkem için yürüdüm, 80 milyon için yürüdüm. Hiçbir ayrım yapmadım, herkesi kucakladım" dedi. 

"TOPLUM OLARAK KORKU GÖMLEĞİNİ ÇIKARIP ÇÖP SEPETİNE ATTIK" 

Kılıçdaroğlu, "Bu yürüyüşle ne kazandık. Önce toplum olarak korku gömleğini çıkarıp çöp sepetine attık. Cesur olacağız. Bir milli Kurtuluş Savaşı'nı vermiş bir milletiz. Yalnız olmadığımızı gördük, tüm dünyaya, Türkiye'ye bunu duyurduk. Umudumuzu yeniden yeşerttik. Artık hepimiz umutluyuz. Biliyorsunuz umut bulaşıcıdır. Ben umutluysam yanımdaki arkadaşım umutludur. Maltepe umutluysa İstanbul, İstanbul umutluysa Hakkari umutludur" açıklamasında bulundu. 

"BU TARİHİ, DESTANI YAZAN SİZLERSİNİZ" 

Kılıçdaroğlu, "Konu adalet olunca bütün farklılıklarımızı bir kenara bırakıp kenetlendik. Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli sayfalarından birini yazdık. Bu tarihi, destanı yazan sizlersiniz. Size, hepinize, 80 milyona saygılarımı, selamlarımı, muhabbetlerimi bir kez daha gönderiyorum" dedi. Alanda bulunanlar sık sık sağlık sorunları yaşadı. Sağlık sorunu yaşayanlara sağlık ekipleri müdahale etti.