İZMİR’in Karabağlar ilçesinde bulunan Uzundere Mahallesi’ndeki tarım alanı, kaçak moloz ve hafriyat dökümleri sebebiyle çöplüğe döndü. Mahalleli, atıkların arasında bulunan asbestin yağmurlarla dere yatağından İzmir Körfezi’ne taşındığını söyledi.

Bayrım dönüşü oto yollar trafikten kilitlendi Bayrım dönüşü oto yollar trafikten kilitlendi

İzmir CHP Milletvekili Murat Çepni konuyu Meclise taşıdı. Çepni Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verdiği soru önergesinde, İzmir Karabağlar ilçesi Uzundere Mahallesi'ndeki tarım alanına, moloz ve hafriyatların 10 yıldır kaçak olarak döküldüğü ve bu alanın çöplüğe dönüştüğü haberlerinin basında yer aldığını  belirterek; "Uzundere Harmanyeri Kentsel Koruma Derneği’nin talebi üzerine, İzmir İşçi Sağlığı
ve İş Güvenliği Meclisi Asbest Çalışma Grubunun yaptığı inceleme sonucunda döküm
yapılan alanda asbest olduğu tespit edilmiştir." dedi. 

Murat Çepninin TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesi şöyle:

"İzmir Karabağlar ilçesi Uzundere Mahallesi'ndeki tarım alanına, moloz ve hafriyatların 10 yıldır kaçak olarak döküldüğü ve bu alanın çöplüğe dönüştüğü haberleri basında yer
almıştır. Uzundere Harmanyeri Kentsel Koruma Derneği’nin talebi üzerine, İzmir İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi Asbest Çalışma Grubunun yaptığı inceleme sonucunda döküm
yapılan alanda asbest olduğu tespit edilmiştir.
Bu alanın yanından, Konak, Karabağlar ve Buca'dan geçerek İzmir Körfezi'ne akan Meles Deresi'nin en büyük kolu geçmektedir ve etrafı zeytin ağaçları ile kaplıdır. Yağışlı havalarda, asbestli atıklar, moloz, hafriyat ile çeşitli çöpler, dere yatağına karıştıktan sonra şehrin içinden geçerek İzmir Körfezi’ne kadar gitmektedir ve asbest Rüzgarlı havalarda Uzundere Mahallesine kadar ulaşmaktadır. Bölge halkı, kaçak döküm yapılan tarım alanında önceki yıllarda ekim dikim yapıldığını, hayvanların otlatıldığını, derenin içinde balıkların yaşayıp suyunun içildiğini belirterek temizlenmesi için Belediye ve Valiliğe başvurmuş ancak
sonuç alamamışlardır. Yıllardır atıkların denetimsiz olarak bu alana atılması halkın sağlına zarar vermekte ve ciddi çevre kirliliğine neden olmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sıfır atık projesini uygulamaya koymasına karşın yıllardır bu alanda bulunan kanserojen ve zehirli maddeler içeren moloz ve hafriyatı temizlememesi büyük tezat oluşturmaktadır.
Asbest, sodyum, demir, magnezyum ve kalsiyumla oluşturduğu ısıya, aşınmaya ve kimyasal maddelere çok dayanıklı, lifsel mineral yapısında hidrate silikatlardır. İnsan sağlığına, son derece zararlı, kanserojen bir maddedir. Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), asbesti, kesin kanserojen olarak tanımlamış ve kanserojen maddeler listesinde 1. grupta sınıflandırılmıştır. Ayrıca, akciğerler hastalıklarına ve ciltte yaralanmalara da neden olmaktadır. Türkiye’de, 29 Ağustos 2010 tarihinde yayınlanan “Bazı Tehlikeli Maddelerin Müstahzarların ve Eşyaların Üretimine, Piyasaya Arzına ve Kullanımına İlişkin Kısıtlamalar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile kansere neden olan asbestin üretimi, kullanımı ve asbest içeren eşyaların piyasaya sunulmasını yasaklanmıştır. Sadece İzmir İl’inde değil, Türkiye genelinde, 30-40 yıllık eski binaların yapımında çatı, yertavan kaplamaları, yalıtım amaçlı püskürtme kaplamaları, yangına dayanıklı yalıtım panelleri, kaloriferler kazanları, yer karoları vb. yerlerinde asbest içiren malzemeler kullanılmıştır.
Kentsel dönüşümle birlikte, eski binalar, asbest için gerekli tedbirler alınmadan yıkılmaktadır. Asbest içeren atıklar oldukça önemli bir çevre ve halk sağlığı sorunu oluşturmaktadır. Asbestin bertaraf edilmesinde belediyeler ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arasında da yetki karmaşası bulunmaktadır. Asbest bulunan alanların saptanması, bertaraf edilmesi, halkın asbest konusunda bilinçlendirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması ve moloz ve hafriyatların çevreyi kirletecek şekilde rastgele alanlara atılmaması için gerekli tedbirlerin acil alınması gerekmektedir.
Bu bağlamda;
1- Uzundere Mahallesi'ndeki tarım alanına, 10 yıldır moloz ve hafriyatların kaçak olarak
döküldüğü ve bu alanın çöplüğe dönüştüğü Bakanlığınızın bilgisi dahilinde midir? Bu alanın
temizlenmesi için girişiminiz olacak mıdır? Bu konuda Belediye ile iş birliği yapacak
mısınız?
2- Bu alana dökülen moloz ve hafriyatlarda asbestin tespiti Bakanlığınız tarafından da
yapılmış mıdır? Bu alandaki asbestin bertarafı için planlamanız ne şekildedir?
3- Bu alana dökülen atıkların toprağa ve suya verdiği zararlar tespit edilmiş midir? Tarım
alanı zarar gören yöre halkının mağduriyetini gidermek için ne gibi çalışmalarınız olacaktır?
Bu alan için Tarım ve Orman Bakanlığı ile iş birliğiniz olacak mıdır?
4- Moloz İzmir Karabağlar ilçesi Uzundere Mahallesi'ndeki tarım alanına, moloz ve hafriyatların
10 yıldır kaçak olarak döküldüğü ve bu alanın çöplüğe dönüştüğü haberleri basında yer
almıştır. Uzundere Harmanyeri Kentsel Koruma Derneği’nin talebi üzerine, İzmir İşçi Sağlığı
ve İş Güvenliği Meclisi Asbest Çalışma Grubunun yaptığı inceleme sonucunda döküm
yapılan alanda asbest olduğu tespit edilmiştir.
Bu alanın yanından, Konak, Karabağlar ve Buca'dan geçerek İzmir Körfezi'ne akan
Meles Deresi'nin en büyük kolu geçmektedir ve etrafı zeytin ağaçları ile kaplıdır. Yağışlı
havalarda, asbestli atıklar, moloz, hafriyat ile çeşitli çöpler, dere yatağına karıştıktan sonra
şehrin içinden geçerek İzmir Körfezi’ne kadar gitmektedir ve asbest Rüzgarlı havalarda
Uzundere Mahallesine kadar ulaşmaktadır. Bölge halkı, kaçak döküm yapılan tarım alanında
önceki yıllarda ekim dikim yapıldığını, hayvanların otlatıldığını, derenin içinde balıkların
yaşayıp suyunun içildiğini belirterek temizlenmesi için Belediye ve Valiliğe başvurmuş ancak
sonuç alamamışlardır. Yıllardır atıkların denetimsiz olarak bu alana atılması halkın sağlına
zarar vermekte ve ciddi çevre kirliliğine neden olmaktadır. Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’nın sıfır atık projesini uygulamaya koymasına karşın yıllardır bu alanda bulunan
kanserojen ve zehirli maddeler içeren moloz ve hafriyatı temizlememesi büyük tezat
oluşturmaktadır.
Asbest, sodyum, demir, magnezyum ve kalsiyumla oluşturduğu ısıya, aşınmaya ve
kimyasal maddelere çok dayanıklı, lifsel mineral yapısında hidrate silikatlardır. İnsan
sağlığına, son derece zararlı, kanserojen bir maddedir. Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC),
asbesti, kesin kanserojen olarak tanımlamış ve kanserojen maddeler listesinde 1. grupta
sınıflandırılmıştır. Ayrıca, akciğerler hastalıklarına ve ciltte yaralanmalara da neden
olmaktadır. Türkiye’de, 29 Ağustos 2010 tarihinde yayınlanan “Bazı Tehlikeli Maddelerin,

Müstahzarların ve Eşyaların Üretimine, Piyasaya Arzına ve Kullanımına İlişkin Kısıtlamalar
Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile kansere neden olan
asbestin üretimi, kullanımı ve asbest içeren eşyaların piyasaya sunulmasını yasaklanmıştır.
Sadece İzmir İl’inde değil, Türkiye genelinde, 30-40 yıllık eski binaların yapımında çatı, yer-
tavan kaplamaları, yalıtım amaçlı püskürtme kaplamaları, yangına dayanıklı yalıtım panelleri,
kaloriferler kazanları, yer karoları vb. yerlerinde asbest içiren malzemeler kullanılmıştır.
Kentsel dönüşümle birlikte, eski binalar, asbest için gerekli tedbirler alınmadan
yıkılmaktadır. Asbest içeren atıklar oldukça önemli bir çevre ve halk sağlığı sorunu
oluşturmaktadır. Asbestin bertaraf edilmesinde belediyeler ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
arasında da yetki karmaşası bulunmaktadır. Asbest bulunan alanların saptanması, bertaraf
edilmesi, halkın asbest konusunda bilinçlendirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması ve
moloz ve hafriyatların çevreyi kirletecek şekilde rastgele alanlara atılmaması için gerekli
tedbirlerin acil alınması gerekmektedir.
Bu bağlamda;
1- Uzundere Mahallesi'ndeki tarım alanına, 10 yıldır moloz ve hafriyatların kaçak olarak
döküldüğü ve bu alanın çöplüğe dönüştüğü Bakanlığınızın bilgisi dahilinde midir? Bu alanın
temizlenmesi için girişiminiz olacak mıdır? Bu konuda Belediye ile iş birliği yapacak
mısınız?
2- Bu alana dökülen moloz ve hafriyatlarda asbestin tespiti Bakanlığınız tarafından da
yapılmış mıdır? Bu alandaki asbestin bertarafı için planlamanız ne şekildedir?
3- Bu alana dökülen atıkların toprağa ve suya verdiği zararlar tespit edilmiş midir? Tarım
alanı zarar gören yöre halkının mağduriyetini gidermek için ne gibi çalışmalarınız olacaktır?
Bu alan için Tarım ve Orman Bakanlığı ile iş birliğiniz olacak mıdır?
4- Moloz ve hafriyat atıklarını bu alana uygunsuz bir şekilde dökenler tespit edilmiş midir?
Bu konuda gerekli yasal işlemler başlatılmış mıdır? Türkiye genelinde moloz ve hafriyatların
çevreyi kirletmeyecek ve görüntü kirliliği yaratmayacak şekilde kaldırılması için çalışmanız
var mıdır?
5- İzmir’de ve Türkiye genelinde, asbeste bağlı olarak gelişen hastalıkların saptanması ve
çözüm üretilmesi için Sağlık Bakanlığı ile bir iş birliğiniz olacak mıdır?
6- Dünyada kentsel dönüşüm sırasında çevreye asbesttin yayılmasını önleyici tedbirler
alındıktan sonra binalar yıkılmaktadır. Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılacak binalarda

asbestin olup olmadığı araştırılıp, asbest yok edildikten sonra yıkıma izin verilmesi için
Bakanlığınızın belediyeler ile iş birliği var mıdır? Bu konuda yeterli donanıma sahip teknik
ekip oluşturulmuş mudur? Kentsel dönüşüme girecek binalarda yıkımdan önce asbest tespitini
zorunlu kılacak yasal düzenlemeleri yapacak mısınız?
7- İnşaatlarda kullanılan ürünlerinde asbestin kullanılmaması için gerekli denetimler
yapılmakta mıdır? Asbest içeren malzeme kullananlara karşı ne gibi yaptırımlar
uygulanmaktadır?
8- Bakanlığınız, etkin uygulanacak ve belediyeler ile yetki karmaşasını giderecek asbest
yönetmeliği çıkartmak için gerekli çalışmaları yapmakta mıdır?ve hafriyat atıklarını bu alana uygunsuz bir şekilde dökenler tespit edilmiş midir?
Bu konuda gerekli yasal işlemler başlatılmış mıdır? Türkiye genelinde moloz ve hafriyatların
çevreyi kirletmeyecek ve görüntü kirliliği yaratmayacak şekilde kaldırılması için çalışmanız
var mıdır?
5- İzmir’de ve Türkiye genelinde, asbeste bağlı olarak gelişen hastalıkların saptanması ve
çözüm üretilmesi için Sağlık Bakanlığı ile bir iş birliğiniz olacak mıdır?
6- Dünyada kentsel dönüşüm sırasında çevreye asbesttin yayılmasını önleyici tedbirler
alındıktan sonra binalar yıkılmaktadır. Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılacak binalarda

asbestin olup olmadığı araştırılıp, asbest yok edildikten sonra yıkıma izin verilmesi için
Bakanlığınızın belediyeler ile iş birliği var mıdır? Bu konuda yeterli donanıma sahip teknik
ekip oluşturulmuş mudur? Kentsel dönüşüme girecek binalarda yıkımdan önce asbest tespitini
zorunlu kılacak yasal düzenlemeleri yapacak mısınız?
7- İnşaatlarda kullanılan ürünlerinde asbestin kullanılmaması için gerekli denetimler
yapılmakta mıdır? Asbest içeren malzeme kullananlara karşı ne gibi yaptırımlar
uygulanmaktadır?
8- Bakanlığınız, etkin uygulanacak ve belediyeler ile yetki karmaşasını giderecek asbest
yönetmeliği çıkartmak için gerekli çalışmaları yapmakta mıdır?