Mustafa Kemal Atatürk'ün Muhafız Alayı Komutanı Milis Alba Topal Osman Ağa'nın eşi Hatun hanım Eyüpsultan Mezarlığı'ndaki kabri başında Giresun Platformu üyeleri taragından dua okunarak anıldı.

Giresun camiasının ortak değeri olan Topal Osman Ağa ile ilgili geçtiğimiz günlerde TRT'da yayınlanan 3'te 3 yarışma programında sorulan ve kendisini katil olarak sorgulayan bin soru sorulması üzerine Giresunlu'lar adeta ayağa kalkmış, ve TRT'yi kınamışlardı. TRT'nin yayını Giresun Sivil Toplum Kuruluşları ve Giresun Milletvekilleri ile önde gelen Giresunlular tarafından kınanmıştı. Bu kınamalar üzerine TRT, özür dilemiş ve programla ilgili soruşturma başlatmıştı. 

Bunun üzerine İstanbul Eyüpsultan'da Giresun STK'larının temsilcileri bir araya gelerek Eyüp Camii önünde buluşup Eyüp Mezarlığı'nda Topal Osman Ağa'nın eşi Hatun hanımın mezarını ziyaret etti. Giresunlulara CHP İstanbul Milletvekili ve Zeytinburnu Belediye Başkan adayı Adil Emecan'ın eşi Gülizar Emcan ile Eyüp Sultan Belediye Başkanlığı CHP adayı Emel Benlioğlu'ta katılarak destek verdi. Giresunluların Topal Osman Ağa'nın ölüm yıl dönümü olan 2 Nisan'da yine bir organizasyon ile TRT'yi kınayacakları ve Eyüp Sultan Mezarlığı'nda Topal Osman'ın eşi Hatun hanımın mezarını ziyaret edecekleri bildirildi. 

TOPAL OSMAN AĞA KİMDİR? (ÖZETLE)

Gazi Topal Osman Ağa; Asker, Mustafa Kemal'in muhafız kıtası komutanı (D.1883, Giresun – Ö. 2 Nisan 1923, Ankara). Varlıklı bir aileden gelen Feridunzade Mehmet Bey’in oğludur. Balkan Savaşları, Kafkas Cephesi, Kuvay-ı Milliye hareketine katıldı, Sakarya Savaşı’nda bulundu. Koçgiri İsyanı'nın bastırılmasında yararlıklar gösterdi.

Ekim 1912’de altmış beş gönüllü arkadaşıyla birlikte Balkan Savaşı’na katıldı ve bu savaşta sağ dizinden yaralandı.

Doksan üç gönüllü arkadaşına, Trabzon hapishanelerinden tahliye ettirdiği yüz elli Giresunlu mahkûmu da ekleyerek, 30 Kasım 1915’te Birinci Dünya Savaşı’na katıldı ve Ruslar’a karşı dört yıl savaştı.

14 Şubat 1918’de Ruslar’ı Harşıt Deresi’nden geri çevirdi ve Batum’a kadar takip etti.

Şubat 1918’de Hacı Bey’in çekilmesi üzerine Giresun Belediye Başkanlığı makamına oturdu.

Şubat 1919’da Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyetinin Giresun Şubesini kurdu ve ilk başkanı oldu. Ermeni Tehcirine adı karışınca, İstanbul Hükümeti tarafından idama mahkûm edilmesi üzerine dağa çıkarak eylemlerine çete savaşlarıyla devam etti.

Topal Osman Ağa, 29 Mayıs 1919’da aldığı davet üzerine Havza’da Atatürk’le gizlice buluştu.

8 Temmuz 1919’da hakkında af kararı çıkınca tekrar Giresun’a döndü ve bir süredir boş bıraktığı Belediye Başkanlığı koltuğuna tekrar oturdu.

Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Başkanlığı sıfatını da üzerinde taşıyan Osman Ağa, Atatürk’ten aldığı talimatlar doğrultusunda çalışmalarına hız verdi.

GEDİKKAYA GAZETESİNİ YAYINLADI

Osman Ağa, Şubat 1920’de Gedikkaya gazetesini yayınlamaya başladı.

Giresun Askerlik Şubesi Başkanı H. Avni Alpaslan (Tirebolulu) Bey de bu gazeteye imzasız yazılar yazarak milli mücadeleye destek verdi.

Ayrıca, Osman Ağa başkalarına yazdırdığı sert makalelerin altına kendi imzasını koyarak basın yoluyla da mücadeleye devam etti.

ERMENİ HAREKATINI BASTIRMAK ÜZERE 850 KİŞİLİK GÖNÜLLÜ BİRLİK KURDU

Eylül 1920’de Ermeni Harekatını bastırmak üzere 15. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa’nın emrine sekiz yüz elli kişilik bir gönüllü birliği gönderdi. Atatürk’ün davetiyle, on beş seçkin adamını alarak Kasım 1920’de Ankara’ya gitti.

Mustafa Kemal’in isteği üzerine de on adamını onun yakın korumasına tahsis etti. Gazi Mustafa Kemal Paşa'yı korumakla görevlendirdiği bu ilk muhafız grubu, Riyaset-i Celile Muhafız Bölüğünün ilk mangasını oluşturdu. “Giresun Gönüllü Maiyet Müfrezesi” de denilen bu birliğin sayısı Atatürk’ün isteğiyle yüz ve daha sonra iki yüz elli kişiye kadar çıkarılmıştı. Bu birlik, Atatürk’ün yanı sıra Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nin yakın korumasını da üstlenerek görevini sonuna kadar yürüttü.

5 BİN KİŞİLİK  42. VE 47. GİRESUN GÖNÜLLÜ ALAYLARINI KURDU

sman Ağa, Atatürk’ten aldığı talimat üzerine, Tamamen Giresunlular’dan oluşan ve mevcudu beş bini bulan 42. ve 47. Giresun Gönüllü Alaylarını kurdu. 47. Alay’ın başına geçerek Nisan-Mayıs 1921’de Koçgiri İsyanı’nı bastırdı. 47. Alay, 26 Ağustos 1922 tarihindeki Büyük Taarruz’a da katıldı ve Afyon ile Dumlupınar cephelerinde büyük kahramanlıklar gösterdi.

Gösterdiği üstün başarı ve kahramanlıklardan dolayı Osman Ağa’ya TBMM tarafından “Milis Yarbayı” rütbesi verildi. Osman Ağa, düşmanın İzmir’de denize dökülmesinden sonra Mustafa Kemal Paşa’dan izin alarak Giresun’a döndü. Giresun’da istirahata çekilmişken, Paşa’nın telgraf emri ile Aralık 1922’de tekrar Ankara’ya çağrıldı.

TRABZON MEBUSU ALİ ŞÜKRÜ'NÜN ÖLDÜRÜLMESİ

Bu sıralarda, TBMM’de Mustafa Kemal’in liderliğindeki I. Grup’un karşısında yer alan Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey’in önderliğindeki II. Grup şiddetli bir muhalefet hareketi başlatmıştı. Meclis’te kavga hiç eksik olmuyordu. Hatta bir ara Atatürk ile A. Şükrü Bey birbirlerinin üzerine dahi yürüdüler. 27 Mart 1923’te yine böyle bir meclis oturumundan sonra Ali Şükrü Bey birdenbire ortadan kayboldu ve aramalar sonunda cesedi yeni kazılmış bir çukurun içinde bulundu. Elde edilen bulgular şüphelerin, daha önceden aralarında Trabzon’da geçen bir olay nedeniyle kendisine kızgın olduğu Ali Şükrü Bey’i Topal Osman Ağa’ın öldürdüğü üzerinde yoğunlaştı. Mustafa Kemal, Osman Ağa’yı çok seviyor olmasına karşın; “Adalet neyi emrediyorsa gereği yapılsın” diye adaletten yana tavır koyunca, Osman Ağa’nın tutuklanmasına karar verildi ve Osman Ağa’nın adamlarından kurulu olan Muhafız Birliği dağıtıldı.

İsmail Hakkı Tekçe’nin komutasındaki yeni muhafız birliği ile Osman Ağa’nın adamları arasında 1 Nisan’ı 2 Nisan’a bağlayan gece sabaha kadar süren bir çatışma sonucunda Osman Ağa ağır yaralı olarak Ayrancı Bağları’nda ele geçirildi. Sedyede iken beynine ateş edilmek suretiyle İsmail Hakkı Tekçe tarafından öldürüldü ve başı gövdesinden ayrılmış olarak alelacele gömüldü. Ertesi gün cesedi mezardan çıkarılarak, ayaklarından asılmak suretiyle meclis önünde teşhir edildi.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN EMRİYLE GİRESUN KALESİNE ANIT MEZAR YAPILDI

Daha sonra cenazesi Giresun’a gönderildi ve Giresun Kalesi’nin kuzey yamacındaki Kurban Dede Türbesi’nin yanında toprağa verildi. 1925 yılında Mustafa Kemal’in emriyle, Giresun Kalesi’nin en yüksek yerine bir anıt mezar yaptırılarak oraya nakledildi.
KAYNAK: Damar Arıkoğlu / Yakın Tarihimiz (1961).

O günün şartlarında Gazi Topal Osman Ağa sağ veya yaralı olarak teslim alınabilecekken olay yerinde İNFAZ edilmiş, konuşması engellenmiş, deliller karartılmış olduğu daha sonra ortaya çıkmış olmalı. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk, öldürülmesinin ardındın geçen sürede elde edilen bilgiler ışığında, Giresun Kalesi'nen tepe noktasına Anıt Mazar yapılması talimatı vermiş ve Topa Osman Ağa'nın mezarının buraya taşınmasını sağlamıştır.

ALİ ŞÜKRÜ BEY'YİN OĞLU : BABAMI TOPAL OSMAN ÖLDÜRMEDİ

 Yıllar sonra Ali Şükrü Bey'in oğlu da " Babamı Osman Ağa Öldürmedi " diye beyanda bulunmuş, bunu Karadeniz gazeteleri de yazmıştır. 


OSMAN AĞA İÇİN BUGÜNE KADAR NELER SÖYLENDİ?

Giresunlu Tarihçi Yazar Seyfullah Çiçek'te sosyal medya hesabından Osman Ağa ile ilgili bilgiler paylaştı. TRT'de başlayan tartışmanın ardından Seyfullah Çiçek'in yazısında yer alan yarım ve  Topal Osman Ağa ile ilgili devlet büyüklerinin sözleri şöyle: 

Bırakalım kuyruk acısı olan bazı vatan hainlerinin safsatalarını bir yana da...

“Balkan Gazisi” ve “İstiklal Savaşı Gazisi” gibi iki “Gazilik” ünvanı ve bir de İstiklal Madalyası bulunan Milis Piyade Yarbay (Sicil no:342)
Osman Ağa’nın hakkını teslim etmiş olan başta Atatürk olmak üzere, namuslu kişiler, onun hakkında neler söylemiş, asıl onlara bakalım:

“Topal Osman değil, Cumhuriyet’in banisi Osman Ağa!” (Atatürk)

“Osman Ağa’nın, Çarşı içinde bir yere altından bir heykeli yapılsa azdır.” (Atatürk)

“Atatürk’ün ve bu milletin muhteşem fedaisi” (Murat Sertoğlu)

“Batum Fatihi” (Hasan İzzettin Dinamo)

“Mangal yürekli adam” (Hasan İzzettin Dinamo)

“Pontuscuların Azraili” (Hasan İzzettin Dinamo)

“Sakarya Kahramanı” (Ömer Sami Coşar)

“Karadeniz boylarında Pontus-Rum devleti hayallerine darbe vuran adam” (Ömer Sami Coşar)

“Milli Kahraman” (Mahir İz )

“O, yeni bir Köroğlu'dur, Milli Kahramandır. Halk Kahramanıdır” (Dr.Rıza Nur)
“Destan Kahramanı” (Falih Rıfkı Atay)

“Gerçek bir Kahraman ve vatansever bir Türk” (Prof.Dr.Faruk Sümer)

“Gerçek bir Anadolu yiğidi, gerçek bir kahraman, nesillerden nesillere geçecek efsane” (Altemur Kılıç)

“Timurlenk gibi bir cengaver” (37.Fırka Komutanı Miralay Hacı Hamdi Bey)

“Karadenizli milli kuvvetlerin başında ‘Osman Ağa’ isminde bir kumandan bulunuyordu. Bunlar Karadeniz’den, Giresun’dan gelmişlerdi. Bir askeri kuvvet olarak hemen bütün muharebelere sevk olundular. Muharebelere iştirak ettiler, kahramanca cansiperane çalıştılar. Muharebelerden sonra çok itibarlı ve çok fedakar bir milis kuvveti olarak Atatürk’ün muhafızı durumunda bulunuyorlardı.” (İsmet İnönü)

“Koçgiri İsyanı’nın bastırılmasında Giresun’dan 1200 kişi ile gelen Topal Osman –çok yakın dostumdur- ın büyük gayretleri oldu.” (Celal Bayar)

“...Mustafa Kemal’in durumu çok zayıflamıştı. Kendisine destek olacak bir kuvvet, Topal Osman’ı ve kuvvetlerini gönderdim.” (Kazım Karabekir)
“Sakarya Meydan Muharebesi’nin kazanılmasında Milis Binbaşısı Osman Ağa’nın kahraman gönüllü 47. Giresun Alayı’nın da diğer muvazzaf alaylar gibi çok büyük kahramanlık göstererek katkısı olduğu muhakkaktır.” (Gn. Kur. Bşk.lığı ATASE Bşk.lığı’nın 26.11.1992 gün ve 92356-92/1. As. T. Krl. yazısı).