İSTANBUL - “Asrın davası” olarak nitelendirilen “Ergenekon” davasında 5 yıl sonra karar günü geldi.

Duruşma salonuna izleyiciler alınmazken, çok sayıda kişi geceden itibaren Silivri'nin yolunu tuttu.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde sabah erken saatlerde hareketlilik yaşandı.


Güvenlik görevlileri, bölgede olağanüstü güvenlik önlemleri aldı. Mahkeme binasının çatısına keskin nişancılar yerleştirildi.

Mahkeme salonunun bulunduğu bölgede çok sayıda TOMA, çevik kuvvet ekibinin yanı sıra; itfaiye, su tankerleri, iş makinası, çöp kamyonu da hazır tutuldu. Bölgeye seyyar tuvaletler de kuruldu.

HAVA SAHASI KAPATILDI


Öte yandan, güvenlik güçleri havada da bazı tedbirler aldı. Silivri üzerinden helikopter ve uçak geçişine izin verilmedi.

Güvenlik görevlileri, TEM karayolu Kınalı bağlantı yolunu bariyerlerle çift yönlü trafiğe kapatırken; duruşmayı izlemesine izin verilenler ile milletvekili, avukat ve gazeteciler, yerleşkeye E-5 karayolu bağlantısından giriş yaptı.

Geceden itibaren cezaevi sapağında toplanan bir grup ise İstiklal Marşı'nı okudu. Çeşitli sloganlar atan gruptakiler, yerleşkeye girişlerine izin verilmemesini protesto etti.

TEM Kınalı Kavşağı'ndan girişler, polis kontrolünde sağlandı. Sürücüler, polis ekiplerce Kapıkule, Dereköy istikametine doğru yönlendirildi.

Otobüslerle gişelere kadar gelen bazı protestocular, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" ve "Her yer Silivri, her yer direniş" sloganları attı.

SANIKLARA ALKIŞ


Tutuklu sanıklar duruşma salonuna cezaevi aracıyla getirildi. Sanıklar, duruşma salonuna girerken gruplar tarafından alkışlandı.

BASIN KARTLARINA KONTROL

Sarı basın kartı sahibi gazeteciler, binaya girişte kartları bilgisayardan kontrol edildikten sonra içeri alındı.

Ellerinde duruşmaya katılacak sanıkların ve avukatların isimlerinin yer aldığı liste bulunan görevliler, binaya alımı bu listeye göre yaptı. Listede adı olmayanlar içeri alınmadı.

BARİYERLERE TIRMANMAYA ÇALIŞTILAR

Bu arada, jandarma ekipleri, bariyerlere tırmanmaya çalışanlara müdahale yapacağı uyarısında bulundu.

Anonsun ardından tekrar tarlaya inen gruptakiler, "Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek", "Silivri zindanları yıkılacaktır" şeklinde sloganlar attı.

TARLAYA BİBER GAZI


Öte yandan, tarlalardan mahkeme binasına gitmek isteyen Atatürkçü Düşünce Derneği, Türkiye Gençlik Birliği, Halk ve Eşitlik Partisi ile Halkın Kurtuluş Partisi flamaları taşıyan grubu, önce jandarma daha sonra polis durdurdu.

Anonslara rağmen ilerlemek isteyen grubu, jandarma ve polis ekipleri, kalkanlarla iterek E-5 yoluna doğru uzaklaştırdı. Grup, slogan atarak ve marş söyleyerek bekledi.

Yerleşkeye girmek için ısrarlarını sürdüren 100 kişilik gruba biber gazı ve tazyikli suyla müdahale edildi.

Müdahale sırasında tarlada küçük çaplı yangın çıktı. Alevler, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürüldü.

AVUKATLAR ÇIPLAK AYAKLA GİRDİ


Öte yandan, Ankara Barosu'ndan yaklaşık 50 avukatı taşıyan otobüs, E-5 bağlantı yolunda bir süre bekletildi.

Mahkeme salonuna gelen avukatlar, girişte X-Ray cihazında aranmalarına tepki gösterdi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, "Hakim ve savcılar aranmıyorlarsa avukatları da suçlu gibi aramaya hakları yok. Mesleğimizi çiğnetmeyin, biz mahkemelerin asli unsurlarıyız" dedi.

Avukatlar, bu açıklamanın ardından bir süre dışarıda bekledi. Birkaç avukat da mahkeme heyetiyle görüştü. Görüşmenin ardından arama biraz daha esnetildi.

Bu arada, üzerlerini aratmak istemeyen bazı avukatlar ve CHP milletvekili ile jandarma arasında zaman zaman tartışma yaşandı.

Avukatların ayakkabılarının da aranması gerginliğe neden oldu. Ayakkabılarını çıkartan avukatlar, duruşma salonuna çıplak ayakla girdi.

TUTUKLU SANIKLAR DA SALONDA

Yaşanan tartışmaların ardından tutuksuz sanık, avukat, milletvekili ve gazeteciler daha sonra kendilerine ayrılan bölüme yerleşti.

Saat 12.00'ye doğru, tutuklu sanıklar da salona alınmaya başladı.

İNCE: HER YER OHAL OLMUŞ


Bu arada, tarihi duruşmayı izlemek için çok sayıda CHP Milletvekili de Silivri’ye gitti.

Mahkeme önünde açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, "Türkiye'nin her yeri olağanüstü hal (OHAL), Türkiye'nin her yeri sıkıyönetim olmuş” dedi.

Yani 'Tayyip istifa, hükümet istifa' diye slogan atmanın darbe olarak anlaşıldığı bir ülkede yaşıyoruz" diye konuştu.

İçler acısı bir durum yaşandığını belirten İnce, “Bir de sevindirici bir şey var. Bu kadar baskı, bu kadar zulüm, bu kadar insafsızca davranış bile bu milleti yıldıramıyor” dedi.

İnce, kararın ne olacağına ilişkin bir soruya "Burada adalet dağıtılmadığı için verilecek sonuç da beni ilgilendirmiyor" karşılığını verdi.

HAMZAÇEBİ: KARAR MİLLETTEN DÖNECEK

Kendi aracıyla Silivri’ye giremeyen CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ise jandarma servis aracıyla götürüldü.

Akif Hamzaçebi, adil yargılanma ilkesinin ayaklar altına alındığını öne sürerek, "12 Eylül işkenceleri"nin yerini "savcı iddianameleri"nin aldığını söyledi.

İzleyici yasağını da eleştiren Hamzaçebi, "Ne karar verilirse verilsin, bu karar yarın milletten dönecektir, milletin vicdanından dönecektir" diye konuştu.

FEYZİOĞLU: TEDBİRLER KARARIN MÜJDECİSİ


Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, vatandaşlara engel olunmasına tepki gösterdi.

Feyzioğlu, şöyle konuştu: “Yurdun dört bir yanından buraya ulaşmak isteyen vatandaşlar ve içlerinde avukatlar, daha yola çıkmadan durduruluyor. Polisler, otobüslerde kışlık zincir, ceset torbası soruyor. Bütün bu tedbirler, verilecek hükmün 'müjdecisi'. Bugüne kadar yapılmış olan hukuksuzluklar, bugün verilecek kararın teminatıdır."

KOCASAKAL: BU GÜNLER GEÇECEK


İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ise "Bu kadar hukuksuzlukla dolu bir yargılamanın sonunda herhalde final de bu şekilde olurdu diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"Adil olmayan bir süreçten, adil bir sonuç çıkabilir mi?" diyen Kocasakal, “Vereceği hüküm belli ki bunun getireceği tepkilerden kaçınmak uğruna bir hukuksuzluğa daha imza atıyor. Bu günler geçecek" dedi.