Gökhan ÇELİK- Harun UYANIK, İSTANBUL, () CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, "Benim de Sayıştay raporunda böyle bir zarar durumu var. Dün haberi de duyduğumda arkadaşlarıma belgesini hazırlayın, demiştim. Burada rakamları da var. Tarifi de var. Yalnız şöyle bir fark var. Bu konuda ifadelerimiz de alındı" dedi.
Ekrem İmamoğlu, bugün seçim çalışmalarına Küçükçekmece'de başladı. İmamoğlu'nun Küçükçekmece'deki ilk durağı, Halkalı Gündüz Çocuk Bakım Evi oldu. Açılışta kısa bir konuşma yapan İmamoğlu, “Attığımız bu kreş adımını İstanbul'un tamamına yaygınlaştıracağız. Ama ilçe belediyeleriyle müşterek ama büyükşehir belediyesi olarak. Bizim temel isteğimiz çocuklarımızın iyi bir eğitim alarak hayata hazırlanması, annelerin kadınların da üretim hayatına dahil olmaları. Özellikle ihtiyacı olan ailelerin gözü arkada kalmayacak. İhtiyacı olan aileler rahatlıkla çocuklarını belediyelerin kreşlerine verebilecekler. Bu anlamda çok hayırlı bir işe imza attık. İnşallah, yüzlercesini İstanbul'a açacağız bu önümüzdeki 5 yıl içinde" diye konuştu.

“TÜM İLÇE BELEDİYELERİ İLE İŞBİRLİĞİ YAPACAĞIZ"
Halkalı'daki açılışın ardından Yeşilova Mahallesi'ne geçen Ekrem İmamoğlu, faaliyete geçirilen, 'Bölgesel İstihdam Ofisi'nin açılışını gerçekleştirdi. İmamoğlu, açılışta yaptığı konuşmada,  “İş bulma konusunda ışık tutacak ve buradaki uzman arkadaşlarımızla her zaman ilişkili bir merkez kurmuş oluyoruz. Biz bunu sadece Küçükçekmece'de değil 39 ilçede yapacağımızın sözünü vermiştik. Dolayısı ile tüm ilçe belediyelerle iş birliği yapacağız. Kendilerinde var olan sistemleri bu sistemle entegre hale getireceğiz. Göreceksiniz bu bir istihdam seferberliğine dönecek. Bir nevi işsiz insanların evine ekmek götürme sürecinde bilinçli eğitim veren iş bulan bir yöntem ile hararetli bir çalışmaya dönecek" şeklinde konuştu.
Açılışın ardından istihdam ofisi çalışanları ile tanışan İmamoğlu, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmamoğlu'na ilk olarak, “Küçükkaya ile birlikte görüşmeniz etik mi? Aynı durum Binali Yıldırım'la ilgili olsaydı buna tepkiniz nasıl olurdu?" sorusu yöneltildi. İmamoğlu bu soruya,  “Etik mi sorusunu Mahir Ünal'a sorabilirsiniz. Çünkü bu konuda görüşme yapılacağı konusunda karar birliği yapılmıştı Sayın Mahir Ünal ile Engin Altay. Ondan sonrasını yönetecek olan moderatör. Zaten o da kendi açıklamalarını yapıyor. Bizi aradı, zaten bizimle görüşme yapacağı Mahir Ünal ile Engin Altay görüşmesinde ortaya çıkmıştı. Sayın Mahir Ünal böyle bir açıklama yaptı. Aradı, geldi. Bir talebimiz olup olmadığını sordu. Diğer açıklamaları zaten yaptım. Ben kendime düşen etik davranışı yerine getirdim. Diğer kısmında etik kim davranmadı? Sayın Yıldırım mı davranmadı veya davrandı mı onları bilemem. Onlar kamuoyunun takdirinde. Ben hiçbir şeye müdahale etmedim. Hiçbir zaman bu işi basite almadım. Altı aydır ısrar ediyorum bu işin olması için. Olması için en büyük çaba gösteren benim, bu işi teklif eden kişi de benim. Aynı zamanda bu işe 'vız gelir tırıs gider, kim olursa olsun' diyen de Sayın Yıldırım. Ben öyle bir şey de demedim. Onun ortaya koyduğu bütün önerileri de kabul ettim" diye cevap verdi.
Ekrem İmamoğlu, “İsmail Küçükkaya yaptığı açıklamada sizin bir isteğiniz olmadığını, 31 Mart'ı konuşmak istediğinizi söyledi. Bu istekten sonra mı 31 Mart gündeme geldi?" sorusuna ise, “Hayır Tabii ki. Küçükkaya'ya böyle bir talepte bulundum. Ama bu talebi ben ilk başta Mahir Ünal ve Engin Altay görüşmeye başladıklarında ben bu notu verdim. Otelde de konuştuk tabii. İstanbul konuşulacak diye hatırlarsınız Sayın Yıldırım bir sınır çizmişti. Tabii ki İstanbul konuşulacak ama 31 Mart sonucu da İstanbul ile ilgili bir konudur o da konuşulacak. Ben bu talebimi ilk Mahir Ünal ve Engin Altay görüşmeye başladıklarında ilettim. Ama o gün geldiğinde Küçükkaya'ya tekrar ilettim" şeklinde yanıtladı.

“MİLLET İRADESİNİN ÖNÜNDE HİÇBİR AKIL VE MANTIK YOKTUR"
Ekrem İmamoğlu, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ordu Valisi'ne hakaret ettiğinizi ve bunun başkanlığınızın önünde engel teşkil edebileceğini ima etti. Bununla ilgili değerlendirmeleriniz nedir" sorusu üzerine de, “Kanunen önünüze çıkabileceğini söyledi Sayın Cumhurbaşkanı. Dava açılabilir. Biz de savunmamızı veririz. Ama şunu söyleyeyim bunu en iyi Sayın Erdoğan bilir. Millet iradesinin önünde hiçbir şey duramaz. Bizim her hareketimiz hukuk çerçevesindedir. Millet iradesinin önünde hiçbir akıl ve mantık yoktur. Şu an millet iradesine saygı duyulması gerektiğini bu toplumda en iyi Sayın Cumhurbaşkanı bilir" ifadelerini kullandı.

"İFADELERİMİZ ALINDI. BİR DAVAYA DÖNÜŞMEDİ"
İmamoğlu, “Rakibiniz Binali Yıldırım, bir TV programında, sizin hakkınızda Beylikdüzü Belediyesi'nde kamu zararı oluşturduğuyla ilgili dava olduğunu iddia etti. Bu konuda neler söylersiniz" sorusuna ise şu şekilde yanıtı verdi:
“Doğru, benim de Sayıştay Raporu'nda böyle bir zarar durumu var. Dün haberi de duyduğumda arkadaşlarıma belgesini hazırlayın demiştim. Burada rakamları da var. Tarifi de var. Yalnız şöyle bir fark var. Bu konuda ifadelerimiz de alındı. Bir davaya dönüşmedi bildiğimiz kadarıyla. Şöyle bir fark var burada. Bahsedilen 6,5 milyonluk zarar, çalışanlarımıza vermiş olduğum tavan ücreti üstündeki rakamdan dolayı. Yani ben, Beylikdüzü Belediyesi'nde çalışanları düşündüğüm için Sayıştay'da sorgulanıyorum. Lüks araçlar, usulsüz tahsisler değil. Belgesi burada"

(FOTOĞRAF)