Hafif ticari araç ile otomobil çarpıştı: 8 yaralı

AKSARAY'da hafif ticari araç ile otomobilin kavşakta çarpıştığı kazada, 3'ü çocuk, 8 kişi yaralandı.

Kaza, saat 00.30 sıralarında Tacın Mahallesi sanayi kavşağında meydana geldi. Ali Yen (39) yönetimindeki 68 HD 015 plakalı hafif ticari araç, kavşakta Samet Unutan (24) yönetimindeki 27 AHH 677 plakalı otomobil ile çarpıştı. Kazada hafif ticari araç sürücüsü Ali Yen, eşi İsmigül Yen (42), çocukları Yusuf Eren Yen (3), Hatice Yen(9), Kerem Yen (13) ile otomobil sürücü Samet Unutan yanındaki Merve Yılmaz(20) ve  Batuhan Yılmaz (20) yaralandı.

İhbar üzerine kaza yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar, ambulanslarla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı.

Görüntü Dökümü 
------------------------
- Kazada yapan araçlardan tedaylar
-Hastanede yaralıların görüntüsü
-Hastane dış görüntüsü 

HABER-KAMERA:  ERKAN ALTUNTAŞ AKSARAY ))

====================================

Çevre kirliliğine dikkat çekmek için plastik atıklarla resim yapıyor

HATAY’ın Reyhanlı ilçesinde, lise son sınıf öğrencisi Dilara Altınorak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın öncülük ettiği Sıfır Atık Projesi'ne destek vermek ve çevre kirliliğine dikkat çekmek için topladığı plastik atıkları ile asamblaj ve röprodüksiyon resimler yapıyor.

Mozaik ve hurda sanatçısı babasından aldığı ilhamla bir süredir hurda ve plastik atıkları ile hayvan heykelleri yapan Dilara Altınora, aynı ürünlerle aralarında Türkiye haritası ve ünlü ressam Leonarda Da Vinci’nin en bilinen eseri Monoliza’nın eserini resmetti. Altınorak, iç savaş nedeniyle Türkiye’de yaşayan çocukların savaştan önceki ve sonraki hayat hikayelerini de resimlerine konu etti.

MONALİZA’NIN RESMİNİ YAPTI
Reyhanlı’da bir yandan lise eğitimini sürdüren ve diğer yandan da babasının yanında plastik atıklarla heykel ve resim yapmayı öğrenen Dilara Altınorak, 8 aydan bu yana hurda ve plastik ile heykeller yaptığını söyledi. Mardin’de bulunan bir geri dönüşüm firmasının talebi üzerine bu defa portre resimler yaptığını anlatan Altınorak, "Ünlü ressam Leonarda Da Vinci’nin ünlü eseri Monoliza’nın resmini yapmaya karar verdim. Çizimden sonra topladığımız plastik ve hurdalar ile hareketliliğine uygun olarak resmi tamamladım. O dönemi yansıtmak için de kahverengi ve altın sarısı boya ile resmi boyayarak tamamladımö dedi.

SAVAŞIN ÇOCUKLARININ HAYATLARINI RESMETTİ
Suriye’deki için savaş nedeniyle ülkelerini terk ederek Türkiye’ye gelen savaşın en büyük mağduru çocukların hayatlarını ve hayallerini anlatan resimler yaptığını belirten Altınork, ilk önce savaşın çocukları ile buluşarak hayat hikayelerini ve gelecekteki hayallerini öğrendiğini, ikinci aşamada ise o çocukların resimlerini plastik atıklarıyla çizdiğini anlattı.
TÜRKİYE HARİTASINI YAPTI
Evindeki atölyesinde 140x80 santimetre ebadında Türkiye haritasını yaptığını da aktaran Altınorak, harita üzerinde tek kullanımlık plastik poşetler ile atık oyuncaklar kullandığını ve renklendirdiğini dile getirdi. Altınorak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan önderliğinde yürütülen Sıfır Atık Projesi'ni desteklediğini ve tüm gençlere örnek olmak amacıyla bu resim ve heykel çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti.

Görüntü Dökümü
------------------------
-Resim çalışmasından detay görüntüler
-Monaliza’nın resmi
-Dilara Altınorak'ın resim ile ilgili konuşması
-Savaşın çocuklarına ait resimler
-Çalışmayı anlatması
-Türkiye haritası üzerine çalışması
-Dilara Altınorak'ın konuşması
-Detaylar

SÜRE: 03’05’’ BOYUT: 344 MB

Haber-Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI (Hatay),() 

=====================

Gelibolu'da mezarlar ve kitabelerin kitabı yazıldı

ÇANAKKALE Savaşları'nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı dönemine ait 829 mezar taşı ve 67 kitabedeki Osmanlıca yazılar, günümüz Türkçesine çevrildi. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı'nın projesi kapsamında, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) öğretim görevlisi İsmail Sabah tarafından yazıların tercümeleri ve fotoğraflamalar yapıldı. Çıkarılan envanter, 'Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda Geçmişten Günümüze Kalan Mezar Taşları ve Kitabeler' adlı kitap haline getirildi. 

Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı, Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda bulunan Osmanlı mezarları ile kitabelerinin üzerlerindeki Osmanlıca yazıların tercüme edilerek envanterinin çıkarılması için proje hazırladı. ÇOMÜ Öğretim Görevlisi İsmail Sabah'ın 3 yıl süren çalışmaları sonucunda Eceabat ilçesi ve bağlı 14 köyünde Osmanlı dönemine ait Osmanlıca yazılmış 829 mezar taşı ve 67 kitabe tespit edildi. Mezar taşları ve kitabeler, fotoğraflanarak kayıt altına alındı. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir'de çalışmaları zaman zaman yerinde inceledi.

Tarihi Gelibolu Yarımada'daki Osmanlı dönemine ait Osmanlıca yazılmış 829 mezar taşı ve 67 kitabe, günümüz Türkçesine çevrildikten sonra 'Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda Geçmişten Günümüze Kalan Mezar Taşları ve Kitabeler' adlı kitap haline getirildi. Bu çalışmayla, sanat tarihçileri, edebiyatçılar, ekonomi tarihçileri, tıp tarihçileri gibi farklı alan ve konularda çalışan bilim insanlarına katkı sağlamasının yanı sıra yöre insanın da kendi geçmişini bulması hedefleniyor.

‘829 MEZAR TAŞI VE 67 KİTABE ÜZERİNDE BİR ÇALIŞMA GERÇEKLEŞTİRDİK’

Öğretim Görevlisi İsmail Sabah, tarihi Gelibolu Yarımadası'nın, Osmanlı Türklerinin Rumeli'ye geçtiği ilk tarihten bu yana yüzlerce yıldır kesintisiz Türklerin hakim olduğu bir coğrafya olduğunu söyledi. Sabah, "Dolayısıyla bu kadar uzun bir tarih süreci içerisinde Osmanlı dönemine ait mezar taşını ve kitabeyi barındırmaktadır. Çanakkale Savaşları'nı barındırmasının yanı sıra ülkemiz coğrafyasının en önemli yerlerinden biri. Bu önemi fark eden Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı ve Başkanımız Sayın İsmail Kaşdemir, Yarımada üzerinde Osmanlı döneminden kalmış ne varsa bunların bir envanter kaydının çıkarılmasını, fotoğraflanarak okunmasını istedi. 2017 yılında çalışmaya başladık. Bu çalışma kapsamında terk edilmiş köylerde dahil olmak üzere 14 köy ve 1 ilçe merkezinde 829 mezar taşı ve 67 kitabe üzerinde bir çalışma gerçekleştirdik. Bu çalışmayı bilim dünyasının, insanlığın hizmetine sunduk. Bu çalışma içerisinde aynı zamanda Yarımadaya dair o dönemdeki meslekler, hastalıklar, unutulmuş yer isimleri gibi birçok önemli bilgiyi de aynı bu çalışma içerisinde tespit ettik" dedi.

‘SONRAKİ YÜZYILLARA DA ÖNEMLİ MİRAS OLACAK BİR ÇALIŞMAYA İMZA ATTIK’

Çalışmanın önemini anlatan Öğretim Görevlisi İsmail Sabah, "Bu mezar taşları ne yazık ki zamanla gerek mevsimsel koşullarla gerek insanlar elinde kaybolabiliyor, tahrip olabiliyor ve ne yazık ki çalınabiliyor. Alan Başkanlığımızın gerçekleştirdiği bu çalışma, yarın öbür gün bu bölgeden bir eser kaçırılacak olursa eserin yarımadaya ait olduğunu tespit edecek yegane kaynak olarak da hizmet edecektir. Aynı zamanda bundan sonra mezar taşlarında oluşabilecek herhangi bir tahribatla okunamayacak hale gelen eserler olursa da bu çalışma ile bizden sonraki gelecek olan nesillerde bu çalışma ile Yarımada üzerinde mevcut olan mezar taşlarını, hem fotoğraflarını, hem de okunuşlarını bulmuş olabilecekler. Dolayısıyla bundan sonraki yüzyıllarda da aslında önemini koruyacak bir çalışmaya imza attık" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Tarihi Yarımadadaki kitabe ve mezarlardan genel ve detay görüntü.
-Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve İsmail Sabah'ın kitabeleri incelemesinden görüntü.
-İsmail Sabah ile röp.

Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE, ()

========================

Psikolog Yurdakul: Yakınlarının tavsiyesi ya da internetten teşhis koyup ilaç almayın

UZMAN Psikolog Sabri Yurdakul, son yıllarda insanların özellikle antidepresan başta olmak üzere bazı ilaçları doktor önerisi olmadan yakınlarının 'Bu ilaç bana iyi geldi' tavsiyesi ya da internet üzerinden kendilerine hastalık teşhisi koyduklarını belirterek, sonucunda bazı sağlık sorunları yaşadıklarını söyledi.

Doktor önerisi olmadan alınıp kullanılan ilaçların uzman teşhisi dışında kaldığı için önemli sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirten Uzman Psikolog Sabri Yurdakul, özellikle antidepresan ilaçlarının doktor kontrolü ve yönlendirmesi üzerine kullanılması gerektiğini söyledi. Hasta kişinin doktora gitmeden önce yakınlarına danıştığını ve onların "Bu ilaç bana iyi geldi, sen de kullan" önerisiyle hareket ettiğini belirten Yurdakul, "Bu tür ilaçlar uzman görüşü olmadan uzun süre kullanıldığı zaman kişinin beyin sistemine zarar verebilir. Ayrıca kontrolsüz kullanıldığı için bağımlılığa dönüşme ihtimali de yüksektirö dedi. Doktor önerisiyle kullanılan antideprasanların ise kişi sağlığına fayda sağlayacağını söyleyen Yurdakul, mutlu olmak için antideprasan kullanmanın tamamen yanlış bir algı olduğunu kaydetti.
REÇETESİZ ALMAK İSTEYENLER OLUYOR
Bazı kişilerin doktor tavsiyesi olmadan ilaç almaya geldiklerini söyleyen Eczacı Emine Berat Demirci ise bu tür isteklerle gelen hastalara doktor tavsiyesi almasını önerdiklerini belirtti. Sağlığın rastgele alınacak kararlarla ya da kişisel öngörülerle tehlikeye atılmaması gerektiğini kaydeden Demirci, "İnsanlar maalesef kendilerinde herhangi bir belirti gördükleri an internet üzerinden araştırma yapıyorlar ve teşhis koyuyorlar. İnternette bulduğu ilacı almak için de eczaneye geliyorlarö diye konuştu.
Doktora gitmeye üşendiği için evde bulunan ilaçları kullanmayı tercih ettiğini söyleyen Oğuzhan Birimen (25) ise "Mesela babam bir ara grip olmuştu. İlaç yazdırdı ve iyileşt. Birkaç ay sonra ben de grip oldum ve doktora gitmeden babamın ilacını kullandımö dedi.
İnsanların komşusu ya da yakınlarının tavsiyesi üzerine ilaç almak yerine en azından bitkisel tedavi yöntemlerini kullanabileceğini belirten Gülşah Örs (26) ise "Yine de ilaç almak istiyorlarsa en azından dozu düşük ilaçlar alsınlarö dedi. 

Görüntü Dökümü
--------------------------
- Uzman Psikolog Sabri Yurdakul ile röp.
- İlaçlardan detay
- Reçetesi ile eczaneye gelen hasta 
- Hastaya ilacının verilmesi
- Eczacı Emine Berat Demirci ile röp.
- Vatandaşlarla röportajlar

SÜRE:04'17" BOYUT:474 MB

Haber:Can ÇELİK-Kamera: Rüşan Anıl ATAR/ADANA,()

===================