Ayşe Tuba Arslan'ın katil zanlısı eski eşi Özalpay hakim karşısında

ESKİŞEHİR'de öldürülen 2 çocuk annesi Ayşe Tuba Arslan'ın (45), katil zanlısı eski eşi Yalçın Özalpay'ın yargılanmasına başlandı. Duruşmada ilk savunmasını yapan Özalpay, bir anda cinnet geçirdiğini ve olay anını hatırlamadığını ifade ederek, "Tesadüfen karşılaştık, bana tükürerek hakaret etti. Ayağına vurduğumu hatırlıyorum sonrasında anlık cinnet geçirdim. Elimdeki satır Kurban bayramından beri aracımdaydı, eve çıkarmak için yanıma almıştımö dedi.
Eskişehir'deki anaokulunda aşçı olarak çalışan, 2 çocuk annesi Ayşe Tuba Arslan, 6 ay önce boşandığı 25 yıllık eşi Yalçın Özalpay'ın geçen yıl 11 Ekim'de, Odunpazarı ilçesindeki Atatürk Bulvarı'nda saldırısına uğradı. Arkasından gelen Özalpay, Ayşe Tuba Arslan'ın başına satırla vurduktan sonra çevredekilerin tepkisi üzerine kaçtı. Polis ekiplerince yakalanıp, gözaltına alınan Özalpay, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Eski eşinin satırlı saldırısı sonucu ağır yaralanan Ayşe Tuba Arslan ise sağlık görevlilerince kaldırıldığı Osmangazi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne 44 gün süren yaşam savaşını kaybetti. Cenaze töreninde tabutu kadınlar tarafından taşınan Ayşe Tuba Arslan, gözyaşlarıyla toprağa verildi.
Öldürülen Ayşe Tuba Arslan'ın katil zanlısı eski eşi Yalçın Özalpay hakkında, Eskişehir 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne 'tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme' suçundan dava açıldı. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Yalçın Özalpay'ın yargılanmasına başlanırken, hakim karşısında ilk savunmasını yaptı. Ayşe Tuba Arslan'ın evliyken kendisini aldattığını öne süren katil zanlısı Özalpay, ""25 senelik evliliğimizde mutlu bir hayatımız vardı. Şimdiye kadar kendisine hiçbir kötülük yapmadım. 2018 yılında Ayşe Tuba 1 haftalığına tatile gitti. Dönerken çelişkili bilgiler vermesi beni huzursuz etti. Bende Ayşe'nin kullandığı benim adıma olan telefon kayıtlarını geçmişe dönük olarak çıkardım. Daha sonra benden habersiz bir ev tuttuğunu, burayı döşediğini ve başka insanlarla burada görüşerek beni aldattığını anladım. Her araştırmamızda öğrendiklerimiz karşısında dağıldık. Babasına 'evde fuhuş yapıyor' dedim. O da 'bastır o zaman evi' dedi. Ayşe bana saldırmaya başladı ve hep ben saldırıyormuşum gibi benden şikayetçi oldu. Arkadaşlarına 'bana iftira atıyorlar' demiş. Boşandıktan sonra çocuklarımla burayı terk etmek istedik. Ayşe'nin görüştüğü kişiler beni arayıp 'seni öldürürüz' dediler. Başka biriyle daha ilişkisi olduğunu öğrendim. Bu nedenle de evde çok tartışmalar yaşadık. Bizim yüzümüze bakacak hali kalmadığı için evi terk ederek, aynı mahallede hatta 50 metre ilerimizde kendine ev kiraladığı. Sonra boşanma davası açtığını öğrendik ki eğer o açmasaydı, davayı ben açacaktım. 2019 yılının Mayıs ayında resmen boşandık. Bu süreden sonra ben herhangi bir saldırıda bulunmadım. Ancak ailesi beni sürekli tehdit ettiö dedi.
'ANLIK CİNNET GEÇİRDİM, HATIRLAMIYORUM'
Ayşe Tuba Arslan'ı satırla öldürdüğü günü anlatan Özalpay, "Olay günü de caddede karşılaştık. Benim yüzüme tükürdü ve hakaretler etti. Ben ayağına vurduğumu hatırlıyorum. Sonrasında anlık cinnet geçirdim. Kaç defa vurduğumu hatırlamıyorum. Taksi şoförlüğü yapıyordum. Elimdeki satır Kurban bayramından beri aracımdaydı, eve çıkarmak için yanıma almıştım. Herhangi bir öldürme kastım yoktu. Yanımda bulunan bıçağı ise Ayşe Tuba'nın ailesi ve yakınları beni tehdit ettiği için kendimi korumak için yanımda taşıyordumö diye konuştu.
BABASI GÖZYAŞLARIYLA ANLATTI
Katil zanlısı Yalçın Özalpay'ın savunmasının ardından Eskişehir 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, tanık ifadelerine geçti. Öldürülen Ayşe Tuba Arslan'ın babası Serdar Arslan, katil zanlısı Özalpay'ın kızını karalamak için hikaye uydurduğunu anlatan baba Arslan, "Kızımı karalamak için güzel bir hikaye uydurmuş. Kızım kocasından korkuyordu. Kızım ayrı eve çıktıktan sonra sanık kızıma hakaret ediyordu, pompalı 'tüfek alıp seni öldüreceğim' diyordu. Kızım sanığı şikayet etmekten yoruldu. Kızım yanıma geldiğinde bacağında morluklar vardı, kızımı dövmüş. Kızımın namusuna kefilim öyle birisi değil. Kızımı sürekli taksiyle takip ettiriyordu. Kızım öldürülmeden bir gün önce önüne çıkıp yine tehdit etmiş. Bunu bana akşamında kızım anlattı. Ben evliyken onlara çok destek olmaya çalıştım, buna rağmen kızımı öldürdü. Kızım eşinden korkuyordu. Evden ayrıldığında 1 yıl kızımı işe götürüp, getirdimö dedi.
'ÖLEN ANNEM, ÖLDÜREN BABAM'
Tanık olarak ifadesi alınan Yalçın Özalpay ve Ayşe Tuba Arslan'ın oğlu Yiğitalp Özalpay (24), duruşmada ne söyleyeceğini bilemediğini ve ölenin annesi, öldürenin ise babası olduğunu ifade ederek, "Ben ne söyleyeceğimi bilmiyorum, ölen annem öldüren babam. Annem benden akıllı telefon istemişti bende ona taksitle telefon aldım. O zamanlar annem ve babam arasında sorun yoktu. 3-4 sene önce annemin sosyal medyadan başkalarıyla mesajlaştığını gördüm. Takipçi sayısı benden fazlaydı. Takipçileriyle duygusal olarak konuştuğunu gördüm. Ben annemi binlerce kez uyardım. Olay gününde Kütahya'daydım. 2018'de annem Kumla'ya tatile gitmişti. Annem oradan geldiğinde evde babam ile tartışıyorlardı. Geç saatlere kadar annem ve babam tartıştı. Bu olaydan en fazla 1 hafta birlikte yaşadık. Sonra annem karşımızdan ev tuttu. Ben annemden babamın kendisini tehdit ettiğini duymadım. Ben Eskişehir'de olmadığım için şiddet gösterdiğini bilmiyorum. Şikayetçi değilimö ifadelerini kullandı. Mahkeme diğer tanıkların ifadelerinin alınmasıyla devam ediyor.
DURUŞMAYA KADIN PLATFORMLARI KATILDI
Eski eşi tarafından öldürülen Ayşe Tuba Arslan'ın katil zanlısı Yalçın Özalpay'ın duruşmasını Eskişehir'in yanı sıra çevre illerden gelen kadın platformu üyelerinden oluşan yaklaşık 50 kişilik kadın grubu da izledi. Kadınlar adliye girişinde ellerinde 'kadın cinayetlerini durdurun, sessiz kalmıyoruz, bir kişi daha eksilmeye tahammüllümüz yok, Ayşe Tuba Arslan için adalet istiyoruz' yazılı pankart ve dövizler taşıdı. Ayrıca Ayşe Tuba Arslan ve ailesinin avukatlığında ise Eskişehir'in yanı sıra farklı illerden gelen kadın avukatlar görev aldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------------
-kadınların adliye önünde buluşması
-Topluca adliyeye yürüyüşleri
-Ellerindeki döviz ve pankartlar
-Pankartlardan detay
-Adliyeye girişleri

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN-Hakan TÜRKTAN-Caner AKSU/ESKİŞEHİR,()

==============================

Samsun'da tahliye edilen 9 katlı bina 30 santimetre yan yatmış

SAMSUN'da, 3 yıl önce inşaatı tamamlandıktan kısa süre sonra zemininde oluşan eğim nedeniyle yıkılma riski bulunduğu tespit edilerek tahliye edilen 9 katlı apartmanda, İnşaat Mühendisleri Odası uzmanlarınca teknik inceleme yapıldı. 30 santimetre eğim oluşan, zemine uygun bir temel derinliği olmadığı belirlenen binadaki yıkım kararının acilen uygulanması istendi.  
İlkadım ilçesi Kışla Mahallesi'nde 2015'de yapımına başlanan 9 katlı apartmanın inşaatı, 2017 yılında tamamlandı. Yapımının ardından kısa süre sonra zemininde eğim oluşan bina, AFAD ve belediye ekiplerince incelemeye alındı. Yapılan incelemelerde, çevresindeki duvarlarda çatlaklar oluşup, zemininde kayma saptanan apartmanın yıkılma riski bulunduğu tespit edildi. Bunun üzerine binada oturanlar tahliye edildi. Evlerini boşaltan bina sahiplerinin bazıları yakınlarının yanına, bazıları da kiraya çıkmak zorunda kaldı. Binada yaşayanlar, konuyu yargıya taşıyarak çözüm arayışına girdi. Dava süreci devam ederken, paralarını geri alamayan hem kredi hem de kira ödemek zorunda kalan bina sakinleri, mağdur edildiklerinden yakınarak, zor günler geçirdiklerini söyledi.
30 SANTİMETRE YAN YATMIŞ
Eğim oluşan binada, İnşaat Mühendisleri Odası'nca teknik inceleme yapılarak, zemine uygun bir temel derinliği olmadığı belirlendi. İnşaat mühendisleri, risk arz eden binadaki yıkım kararının uygulanmasını istedi.  
'YIKIM KARARI KISA SÜREDE YERİNE GETİRİLMELİ'
Binanın ciddi anlamda yan yattığını belirten İnşaat Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Cevat Öncü, apartmanın kendi kendine çökme riski bulunduğunu ifade etti. Zemine uygun bir temel derinliği yapılmadığını kaydeden Öncü, "Zemin sularından kaynaklı olarak sıkıntılı bir alan söz konusu. Bir ev alırken lütfen rengine, dış görünüşüne bakmayın. Kimin, hangi koşullarda yaptığına, projeye bakmak lazım. Hatta teknik elemanlardan yardım da alınabilir. Yapı kendisini zaten gösteriyor, neredeyse 30 santimetre yatmış durumda, bu nedenle tahliye ve yıkım kararı doğru bir karardır. Can kaybının olmaması büyük bir şans ancak bu riskli yapının, bu şekilde bırakılması doğru değil, kısa sürede yıkım kararının yerine getirilmesi lazım" dedi.
Müteahhitlik mesleğine dikkat çeken Başkan Öncü, Türkiye'de çok kolay müteahhit olunduğunu anlattı. Öncü, "Bu konuyla ilgili 2020 yılında yeni kıstaslar getirildi. 'Müteahhitlik yapmak istiyorum' deyip 3 dilekçe, bir kasa ve bir masayla maalesef müteahhitlik yapılıyor. Yapı üretecek kişilerin bilgisine, teknik ekibine bakılmadan binalar yapılıyor. Müteahhitlikle ilgili 2020 yılı itibariyle getirilen yeni uygulamalar önemli bir adımdır. Biz ne yazık ki musibetlerden ders alıyoruz. Bu yapı, hiçbir doğal yer sarsıntısı olmadan kendi kendine yıkılıyorsa burada bir sıkıntı var demektir. Zaten Samsun birinci, ikinci ve üçüncü deprem bölgesinde yer alıyor, sorunlu bir zemini var. Samsun'da bir deprem yaşandığında çok kötü sonuçlar bizi bekliyor. Samsun'a bir deprem master planı lazım. Bir ev alırken iyi araştırmak lazım, boyasına, seramiğine, semtine değil de projesine, ruhsatına, kimler tarafından yapıldığına bakmak gerekiyor" ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
-Tahliye edilen binadan detaylar
-Samsun Şube Başkanı Cevat Öncü'den detaylar
-Samsun Şube Başkanı Cevat Öncü ile röportaj

Haber-Kamera: Zeynep Irmak ÖCAL-Tayfur KARA /SAMSUN, ()

================================

Diyarbakır'da 32 hırsızlık olayının şüphelileri yakalandı

DİYARBAKIR'da, 32 ayrı hırsızlık olayı gerçekleştirerek, yüklü miktarda para ve ziynet eşyası ile elektronik malzeme çaldıkları tespit edilen 15 şüpheli yakalandı.
İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, farklı tarihlerde yüklü miktarda para ve ziynet eşyası ile elektronik malzeme çalınan 32 hırsızlık olayıyla ilgili çalışma yaptı. Şüphelileri tespit eden polis, 18 Şubat günü çok sayıda adrese eş zamanlı operasyon düzenledi.
Operasyonda çalıntı eşyalar ile ruhsatsız 2 tabanca ve mühimmat ele geçirildi. 15 şüpheli gözaltına alındı. Şüpheliler, polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
Şüphelilerin adliyeye getirilmesi
Şüphelilerin polis eşiliğinde adliye binasına girmesi
Diyarbakır Adalet Sarayı
Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet Mucahit CEYLAN- Selim KAYA/DİYARBAKIR,()

==============================

İran plakalı TIR'da 149 kilo eroin ele geçirildi

AĞRI'nın Taşlıçay ilçesinde İran plakalı TIR'ın dorsesinde 149 kilo eroin ele geçirildi.
Ağrı İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Taşlıçay'da uyuşturucu madde taşıdığı tespit edilen İran plakalı bir TIR durduruldu. TIR'ın dorsesinde yapılan aramada, malzemelerin arasına zulalanmış toplam 149 kilo 36 gram eroin ele geçirildi. Olayla ilgili İran uyruklu TIR şoförü gözaltına alındı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
-Narkotik köpekle arama yapılması
-Polislerin TIR içini araması
-Eroin paketlerinin bulunması

Haber-Kamera: AĞRI, ()

===============================

Dilencinin üzerinden 10 bin 595 lira alacaklı listesi çıktı

ADIYAMAN’da, polis ve zabıta tarafından dilencilere yönelik düzenlenen operasyonda, 20 dilenci gözaltına alındı. Bir dilencinin üzerinden ise alacaklarının yazılı olduğu 10 bin 595 liralık liste çıktı.
İl Emniyet Müdürlüğü ve Adıyaman Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri tarafından kentte dilencilere yönelik yapılan operasyonda 20 dilenci gözaltına alındı. Zabıta Müdürlüğüne götürülen dilencilerin üzerinde yapılan aramada 165 lira ele geçirildi.
10 BİN 595 LİRA ALACAKLI LİSTESİ ÇIKTI
Operasyonda gözaltına alınan Mustafa Orman (22) isimli dilencinin üzerinden ise başkalarına verdiği borçların yer aldığı 10 bin 595 liralık alacaklı listesi çıktı. Dilenciler, yapılan işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
- Adıyaman Zabıta Müdürlüğü
- Zabıta ekiplerinin dilencileri getirmesi
- Dilencilerin üst araması
- Dilencilerden çıkan paralar
- Paraların sayılması
- Dilencinin üzerinden çıkan alaçak listesi
- Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Mahir ALAN - ADIYAMAN ()

=================================

HDP önündeki eylemde 172'nci gün; aile sayısı 93 oldu (2)

2 AİLE DAHA KATILDI
Diyarbakır'da, HDP il binası önünde oturma eylemi yapan ailelere, Hakkari'nin Şeminli ilçesinden gelen 2 aile daha katıldı. Diyarbakır'a gelen Reşat Kaya 30 yıldır dağda olan amcası Menaf Kaya (47), Medeni Kaya ise 26 yıl önce PKK tarafından kaçırıldığını söylediği ablası Rahime Kaya (39) için oturma eylemine başladı. Amca- yeğen olan Menaf Kaya ve Rahime Kaya için oturma eylemine başlayan amca çocukları Reşat ve Medeni Kaya ile birlikte oturma eylemindeki aile sayısı 93 oldu.
'ÖLMEDEN ÖNCE GEL ANNENİ GÖR'
Reşat Kaya, amcasının 1990 yılında 17 yaşında çobanlık yaparken kandırılıp dağa kaçırıldığını belirterek, "Gelmesini istiyoruz. Gelsin, teslim olsun. Dedem vefat etti. Babaannem yaşıyor ama yatalak. Babaannem ölmeden oğlunu görmek istiyor. Gel teslim ol. Ölmeden anneni gel gör. Amcam gelene kadar buradayım" dedi.
'ANNEM SENİ GÖRSE BELKİ BİRAZ DAHA İYİ OLUR'
Ablası Rahime Kaya için annesi Hayat Kaya gelemediği için kendisinin geldiğini söyleyen Medeni Kaya ise "13 yaşındayken çobanlık yaparken dağda kandırıp götürmüşler. Hiç haber alamadık. Nerede olduğunu bilmiyoruz. Televizyonda ailelerin kavuştuğunu gördük. Onun için geldik. Belki kavuşuruz diye biz de geldik bu eyleme katıldık. Annem sağ, babam vefat etti. Annemiz hasta, gelip teslim olsan çok iyi olur. Seni görürse belki biraz daha iyi olur. Senin gelmeni istiyoruz. Ablam gelene kadar burada kalacağız" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
-----------
HDP İl binası önünden detay
Ailelerin oturma eyleminden görüntü
Reşat Kaya'nın konuşması
Medeni Kaya'nın konuşması
Genel ve detay 

Haber Kamera:Emrah KIZIL, Elif FİLİZ/ DİYARBAKIR, ()

================================

İtfaiye aracı hatalı park yüzünden dar sokakta sıkıştı

İZMİT'te bir binanın bacasında çıkan yangına müdahale  etmeye giden itfaiye aracı, dar sokağa park eden araçlar sebebiyle binaya ulaşamadı. Sokağa girmeye çalışan itfaiye aracı kaldırım ile otomobil arasında sıkışarak park halindeki araca hasar verdi.
Tepecik Mahallesi Tepecik Sokak üzerindeki 4 katlı bir binanın bacasında yangın çıktı. İhbar üzerine sokağa giden itfaiye araçlar, dar olan sokak üzerine park eden araçlar sebebiyle binaya ulaşamadı. Bunun üzerine itfaiyeciler araçlardan inerek bacadaki alevlere yangın tüpleriyle müdahale etti. Bu sırada sokağa girmeye çalışan itfaiye aracı ise sokak üzerinde park halinde olan 41 BV 594 plakalı otomobil ile kaldırım arasında sıkıştı.
Binanın bacasındaki yangının söndürülmesinin ardından olay yerindeki polis ekipleri park halindeki aracın sahibine ulaştı. Kaza hakkında rapor tutulduktan sonra itfaiye aracını sıkıştığı yerden çıkarmak için çözüm aranmaya başlandı. Mahalle sakinleri park halindeki otomobili çamurluk kısmından tutarak bulunduğu yerden kaldırması sonucunda itfaiye aracı sıkıştığı yerden geriye doğru çıkabildi. İtfaiye çıkmasının ardından otomobilin sol ön ve arka kapılarında hasar oluştuğu görüldü. Polis ekipleri kazayla ilgili rapor tutarken, yangın ile ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü
-Sıkışan itfaiye aracı
-Hasar gören otomobil
-Vatandaşların müdahalesi sonucu itfaiye aracının çıkması
-Yangına tüplerle müdahalede bulunan itfaiye erleri
-Olay yerinden detaylar
Haber-Kamera-Dinçer AKBİR-Alişan KOYUNCU-İZMİT ()

===============================

Kardiyologlar, Ürgüp'de buluştu 

DÜNYACA ünlü kardiyologları bir araya getiren 'Gelişmiş İnme ve Çevresel Gelişimler Kursu' (ASPİC2020), Nevşehir'in Ürgüp ilçesinde başladı.
Ürgüp Perissia Otel'de düzenlenen ve 15 ülkeden 400'e yakın periferik arter hastalıkları uzmanlarını bir araya getiren kurs, Nevşehir ve Kayseri'deki hastanelerde, beyin, bacak, kol, böbrek ve atardamar tıkanıklığı yaşayan 25 hastaya 3 gün süre ile yapılacak narkozsuz anjiyografik yöntemi damar açma operasyonu, internet üzerinden canlı olarak katılımcılara izletiliyor.
ASPİC 2020 Düzenleme Kurulu Üyesi ve Pakistan Uluslararası Kardiyoloji Derneği Başkanı Kardiyolog Dr. Beşir Hanif,  dünyada halen kalp damarların tıkanmasına bağlı ölümlerin oldukça önemli rakamlarda bulunduğunu söyledi. Bu tip eğitim çalışmaları ile bu alanda daha fazla hekimin yetişmelerine katkı sağlamayı amaçladıklarını ifade eden Hanif şöyle konuştu;
"Düzenlediğimiz bu organizasyon eğitim amaçlı İnme, atardamar ve toplardamar toplantısı. Kalbi besleyen kalp damarlarının tıkanmasının yanındaki en büyük gerek Pakistan'da ve dünyanın bir çok ülkesindeki en önemli ölüm sebeplerinden birisi. Bunun dışında kalbin dışında diğer bölgelerdeki damar hastalıkları da yine bizim yaşantımızı etkileyen ve ana ölüm nedenlerinden bir tanesi. İnme ve atardamar hastalıkları hem hastalar hem de hekimler arasında unutulan bir alan. Genç doktorlarımızı hem inme tedavisi ve atardamar hastalıklarının tedavisi konusunda eğiterek daha çok hasta tedavi etmelerini amaçlıyoruz. Bu toplantılar hem inme ve atardamar hastalıklarının tedavisinde çok önemli bir platformlar. Bizde bu yeni olan inme tedavisi ve atardamar hastalıklarında kendi ülkemde ve uluslararası düzeyde bir dizi toplantılarla yeni meslektaşlarımızı bu alana kanalize etmeye çalışıyoruz. Bizim için iki ülke arasındaki işbirliği çok önemli.Bu organizasyonun bir parçası olmaktan mutluyum" dedi.
KALP DAMAR HASTALIKLARINDAN HER YIL 150 BİN KİŞİ ÖLÜYOR
Memorial Bahçelievler Hastanesi Kardiyoloji Bölümünden Prof. Dr. Ömer Göktekin de, Türkiye'de her yıl yaklaşık 250 bin kişinin kalp damar hastalığına yakalandığını ve yaklaşık 150 bin kişinin de bu nedenle yaşamını kaybettiğini belirtti. Göktekin " Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de, kalp damar hastalıkları birinci derecede ölüm sebebidir. Ülkemizde maalesef her yıl 250 bin kişi kalp damar hastalığına yakalanmakta ve yaklaşık her yıl 150 bin kişi ölmektedir. Kalp damar hastalıkları deyince kalbi besleyen damarların tıkanması ile sonuçlanan kalp krizi, bir diğeri atardamar hastalıkları bacak ve beyin ve kasık damarlarını ilgilendirir.Bir diğeri toplardamar hastalıkları ,bunlarda varis diye adlandırdığımız yüzey damarlarının genişlemesi gibi kategorize ettiğimiz hastalıkları var. " şeklinde konuştu.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
Ahmet KORKMAZER/NEVŞEHİR, ()