1)YAŞ ÇAY FİYATI AÇIKLANDI: 2.13 TL

GIDA, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yaklaşık 1 milyon üreticinin merakla beklediği 2017 yılı yaş çay fiyatını  2 lira 13 kuruş olarak açıkladı.
ÇAYKUR Genel Müdürlüğü'nde konuyla ilgili açıklama yapan Bakan Faruk Çelik, üreticiye yaş çay için 2 lira taban fiyat ve 13 kuruş da destekleme primi olmak üzere kilo başına 2.13 lira ödeme yapılacağını söyledi. Yaş çaya geçen yıl 1.77 lira taban fiyat, 13 kuruş da destekleme pirimi olmak üzere 1.90 lira ödeme yapılmıştı.

YAŞ ÇAY TARIMI

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Rize, Artvin, Trabzon ve Giresun illerinde yaklaşık 830 bin dekar alanda 1 milyon üretici aile tarafından yapılan yaş çay tarımında yıllık 1 milyon ila 1 milyon 200 bin ton arasında değişen miktarda ürün elde ediliyor. Üretilen yaş çay, 151’ i özel sektör, 46’sı ÇAYKUR’ a ait fabrikalarda işlenerek yılda ortalama 200 ila 230 bin ton arasında kuru çay elde ediliyor.

Görüntü Dökümü
-----------------------
-Bakanın açıklamaları

Muhammet KAÇAR/RİZE, () - 

====================================================

828 ASKERİN HASTANELİK OLDUĞU KIŞLADA DÜZENLENEN YEMİN TÖRENİNDE ENDİŞELİ AİLELER ÇOÇCUKLARINI GÖRME FIRSATI BULDU


2)O KIŞLADA YEMİN TÖRENİ

MANİSA 1'inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı'nda gıda zehirlenmesi şüphesiyle 828 asker hastanelik olurken, 1'i yaşamını yitirdi. Halen 59 askerin tedavisi sürerken, kışlada, önceden hazırlanan program değişmedi, yemin töreni düzenlendi. Endişeli aileler böylelikle, çocuklarını görme fırsatı buldu. 
Manisa 1'inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı Albay Arif Seyhun Kışlası'nda (Batı Kışla) geçen salı gecesi gıda zehirlenmesi şüphesiyle bazı askerler hastanelere kaldırılmaya başlandı. Tedavisi tamamlananlar taburcu edilirken, başka rahatsızlananlar da oldu. Batı Kışla'da başlayan rahatsızlıklar, Doğu Kışla'da görüldü. Bakteriyel enfeksiyon nedeniyle meydana geldiği sanılan olayda, Sağlık Bakanlığı verilerine göre, toplam 828 asker bulantı, kusma ve ishal şikayetiyle tedavi edildi. Bunlardan sadece 59'ununun hastanelerdeki tedavisinin sürdüğü belirtildi. Sağlık Bakanlığı'nın görevlendirdiği 20 kişilik uzman ekibin de çalışmalarını sürdürdüğü bildirildi.

DETAYLI OTOPSİ İLE BELİRLENECEK

Geçen çarşamba gecesi fenalaşıp Batı Kışla'dan Manisa Merkez Efendi Devlet Hastanesi'ne getirilen askerlerden Er Hüsnü Özel ise öldü. Kırşehir Mucur nüfusuna kayıtlı, bir kız kardeşi bulunduğu ve babası Recep Özel'in 3 yıl önce pankreas kanserinden vefat ettiği, annesi Gülhan Özel ile birlikte yaşadığı belirtilen Er Hüsnü Özel'e İzmir Adli Tıp Kurumu'nda otopsi yapıldı. İlk incelemede ölüm sebebine ilişkin bir sonuca varılamazken, detaylı otopsi için kan ve doku örnekleri alındı. Ölüm nedeninin yapılacak detaylı otopsi ile anlaşılabileceği belirtildi.

AİLELER YEMİN TÖRENİ İÇİN KIŞLA'DA

Çok sayıda askerin hastanelik olmasıyla endişelenen, vakit kaybetmeden çocuklarıyla irtibata geçen aileleri, bugünkü yemin töreni için Manisa'ya geldi. Heyecanlı anlar yaşayan ailelerden bazıları ise çocuklarının tedavi gördüğü hastanelere gitti. Albay Arif Seyhan Kışlası'ndaki yemin töreni sonrası aileler, çocukları kucaklaştı.
Asken yakını Yusuf Çallafcı, Antalya'dan asker oğlunu görmeye geldiğini belirterek, "Oğlum iyi. Ancak öteki askerlerin zehirlenmesi ve bir askerimizin şehit olması beni üzdü. Şükür oğlumuzda bir şey yok" dedi.
Çeşme Alaçatı'dan asker akrabasını görmeye gelen Hatice Ünal ise "Akrabam asker. Burada zehirlenme konusunda bize bir şey söylemediler. Akrabamız zehirlenmemiş, Şırnak Silopi'ye gideceği için yemin törenine geldik. Tüm askerlerimize geçmiş olsun" dedi.
Asker annesi Sümeyra Atay ise oğlunun zehirlenmeden etkilendiğini, iki gündür hastanede yattığını, durumunun iyi olduğunu belirterek, "Oğlunun zehirlendiği gün tavuk eti yediğini ve zehirlenmenin bundan olduğunu ifade etti" dedi.
Yetkililer ise her türlü numunenin alındığını, incelemelerin sürdüğünü söyledi.

Görüntü Dökümü
------------------
- Askeriyenin girişinden görüntü
- Asker yakınları ile röpler
- Merkezefendi Devlet Hastanesi
- Bekleyen askerler
- Tedavi gören askerlerden kısa açıklamalar.

 Haber- Kamera: Mehmed Hakkı ÖZBAYIR- İlker KILIÇASLAN- Ersan ERDOĞAN / MANİSA, ()

=========================================================

POMPALI TÜFEKLE GİRDİĞİ EVDE KATLİAM YAPTI: 3 ÖLÜ (3)
3)KATİL ZANLISI ORMANDA SABAHLAMIŞ

Edirne'de Romanların yaşadığı Menzilahır Mahallesi'nde girdiği evde 31 yaşındaki Salih, eşi Hanife ve 2 yaşındaki çocukları Elena Mal'ı öldüren katil zanlısı Nedim Merdin’in ormanda sabahladığı belirlendi. Dün geceki dehşetin ardından elindeki pompalı tüfekle kaçan katil zanlısı Nedim Mardin’in yakalanması için Edirne Emniyet Müdürlüğü ekipleri seferber oldu. Özel Harekat ekibinde destek verdiği aramalar Menzilahır Mahallesi çevresinde sürdürülürken, ormanlık alanda katil zanlısı Nedim Merdin’e ait olduğu belirlenen gıda maddeleri ve battaniye bulundu. Geceyi ormanda geçirdikten sonra sabah saatlerinde yeniden yer değiştirdiği belirlenen Merdin her yerde aranıyor.

POLİS, TERMAL KAMERAYLA ARADI

Edirne Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne ait Kobra aracı, ormanlık alanda termal kamera ile tarama yaparak katil zanlısı Nedim Merdin’i aradı. Dehşetin yaşandığı ev ise polis ekiplerince incelemelerin ardından güvenlik şeridi çekilerek kapatıldı.

Görüntü Dökümü
-----------------------
-Özel Harekat polisleri
-Kobra aracının ormandaki görüntüsü
-Ormanlık alanda polis araması
-Bulunan battaniye ve gıdaların olduğu çuval
-Dehşetin yaşandığı ev
-Mahallenin evi incelemesi
-Mahallelilerle röp.
-Evden genel görüntüler
-Roman mahallesi genel görüntüler
-Kobra’nın termal kamera ile taraması
-Termal kamera detay

Haber-Kamera:Engin ÖZMEN-Ali Can ZERAY/EDİRNE,()-

=================================================

4)GAZİANTEP'TE OTOMOBİLE SİLAHLI SALDIRI: 2 ÖLÜ

GAZİANTEP'te, 29 yaşındaki İbrahim Karadaş ve 43 yaşındaki Ali Bayındır, bulundukları otomobile başka bir araçtan uzun kalaşnikof tüfekle açılan ateşle yaşamını yitirdi.
Olay, dün gece geç saatlerde merkez Şahinbey İlçesi'ne bağlı Vatan Mahallesi'nde meydana geldi. Hareket halindeki Ali Bayındır yönetimindeki 27 BU 925 plakalı otomobile, plakası alınamayan, içinde 3 kişinin bulunduğu bir araçtan kalaşnikof tüfekle ateş açıldı. Ali Bayındır ve yanında bulunan İbrahim Karadaş, başlarına ve vücutlarına isabet eden mermilerle olay yerinde yaşamlarını yitirdi.
Bayındır ve Karadaş'ın yaşamını yitirdiği olayın ardından saldırıyı düzenlediği iddia edilen Eyüp Y., İbrahim Halil A. ve ismi öğrenilemeyen şüpheli ise kaçtı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen ekiplerin incelemesinin ardından Karadaş ve Bayındır'ın cesetleri, otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi.
Çevredeki güvenlik kameralarını inceleyen Cinayet Büro Amirliği ekipleri, cinayet şüphelisi olduğu ileri sürülen Eyüp Y. ve İbrahim Halil A.'yı yakalarken, ismi öğrenilemeyen şüphelinin yakalanması için çalışma başlattı. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

Görüntü Dökümü

--------------------------
- Otopsi merkezi
- Cenaze aracı
- Ölenlerin yakınları
- Genel ve detay görüntüler
( Haber-Kamera: Metin Faruk TAMER-GAZİANTEP-)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 80 MB

=========================================================
(ÖZEL HABER)

5)ÖNCE 10 BİN METRE YÜKSEKTE UÇAKTA SONRA YERDE SALONDA DİYARBAKIR TÜRKÜLERİ İLE COŞTURDULAR

GEÇTİĞİMİZ günlerde Ankara-Diyarbakır seferi yapan uçak 10 bin metre yüksekte uçarken yolcular ilye birlikte konser veren ve yolcuları coşturan görüntüleri sosyal medyada büyük yankı uyandıran Diyarbakır Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, dün akşam verdikleri konserde söyledikleri Türkçe ve Kürtçe Diyarbakır türküleri ile izleyenleri coşturdu.
Diyarbakır Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, 12 Mayıs'ta Ankara'da düzenledikleri turnenin ardından uçak ile kente dönerken, havada konser vermiş ve konserleri ile ilgili çekilen görüntüler sosyal medyada büyük yankı uyundırmıştı. Diyarbakır Türkülerini 10 bin metre havada söyleyerek uçaktaki yolculura ıve kabin ekibini coşturan koro üyeleri, daha sonra herkesi 25 Mayıs'ta verecekleri konsere davet etmişti. Uçakta anonsu yapılan konseri dün gerçekleştiren Cahit Sıtkı tarancı Kültür Merkezinde gerçekleştiren Diyarbakır Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, izleyenlere ve unutulmaz bir gece yaşattı. 
KONSERİ ERMENİ SANATÇI BAŞLATTI
Uçaktaki konseri ilk başlatan ve 25 yıl Amerika'da yaşayan ünlü udi Ermeni sanatçı Yervant Bostancı olmuştu. Bostancı, ilk türkü mırıldadıktan sonra, diğer koro üyelirinin de kendisine eşlik etmesiyle böylesi bir konserin yaşandığı dile getirerek, görüntülerin yayınlanmasının ardından Amerika'da çok sayıda mesaj aldığını söyledi. Bostancı, uçakta verdikleri konserin hikayesini anlatırken, "Uçakta sesimizi yükseltikten sonra 30 kişilik koromuz birden türkü söyleme başladı. Türkülere uçaktaki herkes eşlik etti. Biz de bu duruma şaşırdık. Baktık güzel gidiyor, türküleri arka arkaya sıralamaya başladık. Uçaktakiler ellerindeki telefonlarla bizi çekmelerini gördükten sonra sesimizi sahnedeymiş gibi daha fazla yükseltik. 25 yıl boyunca Amerika'da kaldım. O görüntülerden sonra Amerika'da çok sayıda mesaj aldım. Diyarbakır'ın bu nadide koronun ismi birden bire bir yıldız gibi parlaması bizi mutlu etti. İyi ki, Türkiye'ye gelmişim, iyi ki memleketim Diyarbakır'a gelmişim, iyi ki bu korodayım"dedi.
"O COŞKUYLA BİRLİKTE SESİMİZİ DUYURDUK"
Ses sanatçısı Canan Timur ise, İzmirli olduğunu ve 10 yıldır Diyarbakır'da yaşadığını ifade ederek, "Bu kenti çok seviyorum. Diyarbakır'ın misafirperverliğini, insanlarını, kültürünü, doğallığını, herşeyini çok sevdim. Bundan dolayı 10 yıldır burada görev yapıyorum, burdan gitmeyi hiç düşünmüyorum. Uçaktayken, Diyarbakır'ı görüncü özellikle Yervant Bey, toprağını görünce türkü söylemeye başladı. O coşkuyla birlikte sesimizi duyurduk. Uçaktakiler de bize eşlik etti. Bu sevinçle ben de konserimize davet etmek, bizi burada dinlemeleri için, farkımıza varmaları için bir anons yaptım. Diyarbakır halkı sanata çok düşkün"dedi.
Diyarbakır Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Müdürü Derya Akkoç da, uçakta verilen konserin koronun tanıtımı için çok önemli etki oluşturduğunu dile getirerek, "Korumuz, Diyarbakır'daki müzikseverlere hizmet vermek amacıyla kurulmuştur. Her ses ve saz sanatçılarımız farklı illerden geldiği gibi Diyarbakırlı olanlarda içlerinde var. Geçtiğimiz günlerde turneden döndüğümüzde meşhur uçak konserimiz gerçekleşti. Bu konserin koromuzun tanıtımı açısından çok önemli katkısı oldu"dedi.  
"İLK KEZ BÖYLESİ BİR TANITIM GÖRDÜK"
Uçaktaki konser görüntülerinin yayınlanmasıyla çok sayıda kişi tarafından arandığını anlatan Diyarbakır Devlet Klasik Türk Müziği Koro Şefi Tanju Demirkol, ilk kez böylesi bir tanıtama şahit olduklarını söyledi. Diyarbakır'da yaşanan olaylardan sonra bazen konser etkinliklerini veremediklerini aktaran Demirkol, "Reklamlar her zaman önemlidir. Ankara konserinden sonra Diyarbakır'a geldiğimiz zaman arkadaşlarımızın samimiyetiyle eserleri seslendirmeye başladık. Diyabakır türkülerini seslendirdiğimizde hosteslerden diğer yolculara kadar herkes destek verdi. Uçakta çekilen görünteler haber konusu oldu. Bu bizim için çok iyi oldu. Genel müdürlerimiz bizi arayarak, 30 yıldır bu işin içinde olduklarını, ilk kez böylesi bir tanıtımı gördüklerini aktardılar. Diyarbakır'a geldikten sonra, telefonlarımızı nereden bulmuşlar bilmiyorum, bizi arayıp, 'Konserleriniz ne zaman, siz Diyarbakır'da mısınız?' gibi sorular sordu. Biz 1991 yılından beri Diyarbakır'da olduğumuzu söyledik. Bu kentin kültüründe müziğe ilgi var. Biz güzel müzik yapıyoruz. Ama malum olaylardan dolayı bizi tanıyamadılar. İnsanlarımız akşamları konserlerimize gelemiyorlardı, biz bazen konser veremedik. Bundan sonra çok güzel konser etkinliklerimiz olacak. Artık futbol maçları ve dizlileri izlemeyi bırakıp, bizi dinlemeye geliyorlar" dedi. 

Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Uçaktaki konser
-Röportajlar
-Konser etkinliğinden görüntü
-Etkinliğe katılanlar
-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ahmet ÜN/DİYARBAKIR, () 

======================================================

6)BURSA'DA DEHŞET SAÇAN CİNAYET SANIĞI; BİRA İKRAM EDİP ÖPMEK İSTEDİ

BURSA'da 53 yaşındaki Gürbüz Kömür'ü tabanca ile öldürdükten sonra sürücüsünü yaralayıp gasp ettiği hafif ticari aracın direksiyon kontrolünü yitirince, köfteciye dalıp 2'si ağır 10 kişinin yaralanmasına neden olan 30 yaşındaki Okan Aksu'nun yargılanmasına başlandı. İlk duruşmada suçlamayı kabul eden Aksu, otomobille gezerken Kömür'ün kendisine bira alıp öpmeye çalıştığını iddia ederek, "Belimdeki tabancamı almak isterken silah ateş aldı" dedi.

Merkez Osmangazi İlçesi'nde geçen 18 Şubat'ta, arazide kalbinden vurularak öldürülmüş bulunan Gürbüz Kömür'ün katil zanlısı olarak aranan Okan Aksu, aynı gün akşam bir yakınının düğününden çıkıp eve giden 45 yaşındaki Yusuf Ay'ın kullandığı aracın önünü kesti. Yusuf Ay'ı 3 kurşun ile yaralayan Aksu, 16 P 5828 plakalı hafif ticari aracı gasp edip kaçtı. Aşırı hız yapan Aksu, direksiyon hakimiyetini kaybedince, o saatlerde kalabalık olan köfteci dükkanına daldı ve 10 kişinin yaralanmasına neden oldu. Polis tarafından yaralı olarak hastaneye kaldırılan ve kolundan iki kez ameliyat edildikten sonra taburcu edilen Aksu, çıkartıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.

Hakkında, Gürbüz Kömür'ü öldürmek suçundan Bursa 7’nci  Ağır Ceza Mahkemesi'nde ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılan Orhan Aksu'nun yargılanmasına başladı. Çıktığı ilk duruşmada suçunu kabul eden Aksu, "Olay günü Merinos Parkı'nda tek başına oturuyordum. İsminin daha sonra Gürbüz Kömür olduğunu öğrendiğim kişi yanıma gelip oturdu. Sohbet ettik. Sonra beni aracına çağırdı gezmek için. Teklifini kabul ettik. Yolda bana bira aldı. Onu da içtim. Sonra öpmeye çalıştı rahatsız oldum. Bu sırada belimdeki tabancamı görüp almak istedi. O sırada silah ateş aldı. Yaralanmıştı. Kanlar içersindeydi. Aracın kapısını açıp o şekilde aşağı indi. Ben de kendisini bırakıp otomobil ile kaçtım. Sonra da öldüğünü öğrendim" dedi.

DİĞER OLAYLARIN SORUŞTURMASI SÜRÜYOR

Mahkeme heyeti yargılamayı eksik evrakların beklenmesi için erteledi. Okan Aksu'nun, Yusuf Ay'ı tabanca ile yaraladıktan sonra aracını gasp edip köfteci dükkanına dalarak 10  kişinin yaralanmasına neden olduğu olaylarla ilgili soruşturmanın ise devam ettiği bildirildi.
Halil ÖZÇOBAN/BURSA, () - 

========================================================

7)ÜRÜN: GÖLBAŞI ŞEHİTLERİNİN TABUTLARINA KUM TORBASI KONULDU
 
OYUNCU İsmail Hakkı Ürün, FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'daki darbe girişiminde, Ankara Gölbaşı'ndaki Polis Özel Harekat Daire Başkanlığı'na 3 bin derece ısı yayan bombaların atıldığını savunarak, "Öyle ki; cenazelerini ailelerine teslim ederken ağırlık hissedilsin tabutlarda diye içlerine kum torbası koydular efendim. Çünkü ortada cenaze kalmamıştı" dedi. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından Kahramanmaraş'ta 'İçimizdeki kahramanlar 15 Temmuz'u anlatıyorlar' konulu program düzenlendi. Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'ndeki programa; Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, İl Emniyet Müdürü Doğan İnci ve davetliler katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan program Kur'an-ı Kerim tilavetiyle devam etti. Vali Vahdettin Özkan'ın bir konuşma yaptığı programda kum sanatçısı Veysel Çelikdemir, 15 Temmuz'da yaşananları kumlarla yaptığı gösteriyle anlatmaya çalıştı. Daha sonra oyuncu İsmail Hakkı Ürün'ün moderatörlüğünde 15 Temmuz gecesi gazi olan Yusuf Ak, Ahmet Şeref Kayol ve Ali Ayran yaşadıklarını anlattı.

AK: MERMİLERİ BEYNİMDE ŞEREF MADALYASI YAPTIM

O gece evden şehit olmak için çıktığını belirten ve tank ateşi sonucu vücuduna isabet eden şarapnel parçalarıyla yaralandığını anlatan Yusuf Ak, "Sağ başparmağımı kaybettim ve vücudumda birçok şarapnel parçası vardı, çoğu da alındı. Başımdan vuruldum, şu anda benim kafamda 3 tane şarapnel parçasıyla bir mermi parçası var, onlarla yaşayacağım. Hain mermileri ben beynimde şeref madalyası yaptım. Çünkü kazanan biz olduk" dedi.

ÜRÜN: PKK'YA ATMADIKLRI BOMBAYI GÖLBAŞI'NA ATTILAR

Yusuf Ak'ın ardından Ankara'da gazi olan Ahmet Şeref Kayol ise Ankara Gölbaşı'ndaki Polis Özel Harekat Daire Başkanlığı'nın bombalanmasını anlattı. Araya giren modaretör İsmail Hakkı Ürün, "Özel harekatın oraya atılan bombanın niteliğini biliyor musunuz?' diye sordu. Ürün, ardından şunları söyledi:

"3 bin derece ısı yayan bombalar attılar Ankara'da Gölbaşı Polis Özel Harekat Daire Başkanlığı'na ve orada 47 şehit verdik. 47 kahraman polisimiz orada şehit oldular. Kendi askerimiz bildiğimiz hain satılmışlar tarafından, o Pensilvanya şeytanının köpekleri tarafından PKK'ya, DEAŞ'e, terör örgütlerine atmadıkları o bombayı geldiler. Ankara'da kardeşimizin de dediği gibi Gölbaşı'na attılar. Ve maalesef o 3 bin derece ısı cesetleri eritti. Öyle ki, cenazelerini ailelerine teslim ederken, ağırlık hissedilsin tabutlarda diye içlerine kum torbası koydular efendim. Çünkü ortada cenaze kalmamıştı. Bu hainlerin ihanetini tarif edecek kelime yok."

KAYOL: HASTANEDEKİ O DEHŞET BENİM İÇİN YETTİ

Ardından Kayol kaldığı yerden devam edip yaralandıktan sonra hastaneye götürüldüğünü belirterek, "Numune hastanesine götürüldüm ben. Hastanede yerler kan. Kaos ortamı olmuş doktorlar hiçbir yere yetişemiyor. Şehitler var, şehitleri koyacak yer yok, 'Öldüğünü kenara koyun' diyor doktorlar da artık bunalmış. Bizi tedavi edecek yer de yok, ayakta bekliyoruz. Hastanedeki o dehşet benim için yetti" diye konuştu.

AYRAN: 15 TEMMUZ KURTULUŞ SAVAŞIYDI

Diz kapağından yaralanarak gazi olan Ali Ayran ise o gece şehit olmayı çok istediğini belirterek şunları söyledi:

"15 Temmuz bana göre bizim için bir Kurtuluş Savaşıydı, bir Çanakkale Savaşıydı, sizin için de öyle olmasını istiyorum. Bizi bitireceklerdi, her taraftan bize saldıracaklardır. Ama bu millet öyle büyük bir millet ki bizi kimse yıkamaz, şükürler olsun rabbime. Az önce de bahsettik 51 tane özel harekatçımızı yaktılar çocuklar, insanı canlı canlı yaktılar ve biz onların cenazelerini ağabeyimin demesi gibi ailesi anlamasın diye içlerine taş koyduk tabutların, ne kadar zor bir şey."
Programda ayrıca sanatçı Üzeyir Aktulum 15 Temmuz için yazdığı 'Uyan evladı Fatihan' isimli şarkısını seslendirdi.

Görüntü Dökümü
------------
- İstiklal Marşı
- Kur'an tilaveti
- Salondan detay
- Çelikdemir'in göstrisi
- Ak'ın konuşması
- Ürün'ün konuşması
- Kayaol'un konuşması
- Aktulum'un şarkı söylemesi
- Ayran'ın konuşması
- Ürün'ün konuşması

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 318 MB