() AVCILAR'da özel bir sürücü kursu sahibi iş yerinde uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti.
Olay saat 14.00 sıralarında Avcılar Üniversite Mahallesi, Mareşal Caddesi'ndeki özel sürücü kursunda meydana geldi. Kurs sahibi Ercan Özmen (43) ile kimliği henüz belli olmayan bir kişi arasında kursun içinde konuşurken henüz bilinmeyen bir nedenle silahını çekerek iki el ateş etti. Saldırgan ateş ettikten sonra olay yerinden kaçtı. İki merminin isabet ettiğin Ercan Özmen olay yerinde hayatını kaybetti. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Polis ekipleri çevrede geniş güvenlik önlemi alırken kaçan saldırganı yakalamak için çalışma başlattı. Saldırıyı haber alıp olay yerine gelen Ercan Özmen'in yakınları sinir krizi geçirdi. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Görüntü Dökümü:
------------------
-Olay yeri
-Polis ekipleri
-Sağlık ekipleri
-Ambulans
-Ölen kişinin fotoğrafı
-Genel ve detay görüntüler

======================

4- RİZE EMNİYET MÜDÜRÜNÜN ŞEHİT EDİLMESİ: 10 ŞÜPHELİYE TUTUKLAMA TALEBİ

Haber: Özden ATİK - Ruken KADIOĞLU / İstanbul,
Eski Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'yi şehit eden polis memurunun Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) içerisinde bağlı olduğu hücre yapılanmasında yer aldıkları iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında, gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen şüphelilerden 10'u tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. 2 şüphelinin ise itirafçı olduklarından adlı kontrolle serbest bırakılması talep edildi.
Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde işlemleri tamamlanan 12 şüpheli, bugün Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi. Savcılıkta işlemleri tamamlanan ve aralarında emniyet müdürü Altuğ Verdi'yi şehit eden polis İbrahim Hakkı Sarıcaoğlu'nun ağabeyi Mustafa Sarıcaoğlu'nun da bulunduğu şüphelilerden 10'u "FETÖ silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildi. 2 şüphelinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılması talep edildi.

İKİ AYRI OPERASYON DÜZENLENMİŞTİ
Rize İl Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'nin 11 Aralık 2018'de bir polis memuru tarafından makamında şehit edilmesi ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, Altuğ Verdi'yi şehit eden polis memuru İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun FETÖ bağlantısı tespit edilmişti. Sarıcaoğlu'nun el konulan cep telefonu ile elektronik posta ve sosyal medya hesaplarında yapılan incelemelerde, bulunduğu hücre yapılanması içerisindeki diğer örgüt üyelerinin de kimlik bilgileri belirlenmişti. Bunun üzerine savcılık, aralarında polislerin de bulunduğu 26 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkarmıştı.
13 Şubat'ta yapılan operasyonda 20 şüpheli gözaltına alınmıştı. Bu şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ederken 20 Şubat'ta yapılan ikinci operasyonla 6 şüpheli daha gözaltına alınarak gözaltı sayısı 26'ya çıkmıştı. 26 şüpheliden 6'sı etkin pişmanlık yasasından yararlanarak itirafçı olduktan sonra serbest bırakılmıştı. 4 şüphelinin emniyetteki işlemleri devam ederken; 12 şüpheli bugün adliyeye sevk edilmişti. Diğer 4 şüphelinin de başka illerde yürütülen soruşturmalarda etkin pişmanlıktan faydalanarak serbest kalmışlardı.
Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'yi şehit eden ve bu suçtan yargılanan polis memuru İbrahim Hakkı Sarıcaoğlu, ayrıca "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan tutuklanmıştı.
 
Görüntü Dökümü:
-Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi
-Sağlık kontrolü

================


5- (GENİŞ HABER) - RİZE EMNİYET MÜDÜRÜ ALTUĞ VERDİ'Yİ ŞEHİT EDEN POLİS MEMURU FETÖ'DEN TUTUKLANDI 
 

Ruken KADIOĞLU/ İSTANBUL, () İSTANBUL  Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında hakkında yeniden soruşturma açılan eski Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'yi şehit eden polis memuru İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan tutuklandı.


" CİNNET HALİ İLE AÇIKLANAMAZ "
Savcılığın mahkemeye sevk yazısında, s¸üphelinin 11 Aralık 2018 tarihinde Rize I·l Emniyet Mu¨du¨ru¨ S¸ehit Altugˆ Verdi'yi şehit ettiği, asıl hedefinin s¸ehit mu¨du¨r oldugˆu, soğukkanlı tavrının cinnet hali ile ac¸ıklanamayacagˆı belirtildi.

" ORTAÖĞRETİM DÖNEMİNDEN İTİBAREN ÖRGÜTLE BAĞI KOPMADI"

Sevk yazısında şüphelinin tüm davranışlarının soğukkanlı bir biçimde olduğu ifade edildi. Yazıda, "Şahsın ortao¨gˆretim do¨neminden itibaren o¨rgu¨tle bagˆının hic¸bir s¸ekilde kopmadıgˆı, bas¸ka hic¸bir yapıya ideolojik manada bir yakınlıgˆının bulunmadıgˆı, yine 2014 yılı ve darbe giris¸imi sonrasında o¨rgu¨t jargon ve so¨ylemleri dogˆrultusunda beyanlarda bulundugˆu tespit edildigˆinden s¸u¨phelinin o¨rgu¨t u¨yesi oldugˆunun sabit oldugˆu, is¸lemis¸ oldugˆu cinayeti o¨rgu¨tsel talimat ile is¸leyip is¸lemedigˆi tam olarak ispat edilememis¸ olsa da s¸u¨phelinin o¨rgu¨t u¨yesi oldugˆu halde bu eylemi gerc¸ekles¸tirdigˆinin ispatlandıgˆı" belirtildi.

" TERÖR ÖRGÜTLERİ AÇISINDAN 'YALNIZ KURT' OLARAK TABİR EDİLEBİLİR "

Şüpheli Sarıcaoğlu'nun profilinin değerlendirildiği sevk yazısında, "Tero¨r o¨rgu¨tleri ac¸ısından 'yalnız kurt' olarak tabir edilebilecek veya o¨rgu¨te yo¨nelik adli idari sorus¸turmalar sebebiyle radikalles¸mis¸ o¨rgu¨t mensubu oldugˆunun degˆerlendirildigˆi veya o¨rgu¨t tarafından bu gu¨ne kadar kamufle edilen o¨rgu¨tsel bilinen bagˆlantıları en alt du¨zeyde tutulan gizlenme ve renklenme konusunda faaliyet yu¨ru¨ten Karlov suikastı ve benzeri eylemlerde intihar eylemi yapmaya dahi tes¸ebbu¨s edebilecek, bu as¸amaya kadar des¸ifre edilmemis¸ bir hu¨creye mensup bir kis¸i olabilecegˆi degˆerlendirilmiştir" ifadelerine yer verildi.

AĞABEYİNİN İFADESİNE YER VERİLDİ

Şüphelinin ağabeyi Mustafa Sarıcaoğlu'nun da ifadesine yer verilen yazıda, şüphelinin üniversite hazırlık ve üniversite döneminde FETÖ'ye ait dershanelerde eğitim gördüğü, evlerinde kaldığı, bu yapıya şüpheliyi kendisinin yönlendirdiğini,17-25 Aralık olayları sonrasında şüpheli ile yaptığı görüşmelerde ve örgütsel bağını devam ettirdiğini düşündüğünü, kardeşinin yapı olarak sakin huylu bir şahıs olduğunu, cinayet olayında iddia edildiği gibi cinnet haliyle veya anlık parlama ile eyleme girişmiş olmayacağını ifade etti.

EŞİNİN FETÖ İLE İRTİBATLI OLDUĞUNU SÖYLEDİ

Şüphelinin eşi Semihan Sarıcaoğlu'nun sevk yazısında yer alan ifadesinde eşinin FETÖ ile irtibatlı olduğunu, Ardahan ve Rize'de eşinin ısrarıyla örgüt toplantılarına katıldığı, şüphelinin de sohbet toplantılarına katıldığını söylediğine yer verildi.

TUTUKLANDI

Şüpheli İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlanarak İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinde ifade verdikten sonra şüpheli Sarıcaoğlu'nun "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan da tutuklandığı belirtildi.

 12 ŞÜPHELİ DAHA ADLİYEYE GETİRİLDİ

Öte yandan Rize İl Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'nin iki yıl önce makamında şehit edilmesi ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında yapılan operasyonda gözaltına alınan 12 kişi de FETÖ terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi.


==================

6- "KIZGIN YAĞLA YÜZÜMÜ YAKTI" DEMİŞTİ, DURUŞMADA İNKAR ETTİ 

Halil YILMAZ / İSTANBUL, () KÜÇÜKÇEKMECE'de 15 Eylül 2019 tarihinde cezaevinden izinli çıkarak birlikte yaşadığı Kübra Tayfur'un (32) vücuduna ve yüzüne kızgın yağ attığı iddiasıyla yargılanan Ersin Ülker (40) ilk kez hakim karşısına çıktı. Müşteki Kübra Tayfur, duruşmada şikayetinden vazgeçtiğini belirterek "Eşim beni yakmadı. Kızgın olduğum için yalan söyledim." dedi. Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horasan da "Adli Tıp Kurumu raporunda vücudunda 2. ve 3. dereceden yüzde 26 oranında vücudunda yanık var. Kendini mi yaktın? Üç harfliler mi yaktı seni?" dedi.

Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Ersin Ülker getirilirken, müşteki Kübra Tayfur ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın avukatı katıldı. Sanık Ülker'in avukatı duruşmaya gelmediği için sanığın savunması alınmadı.

"KIZGIN OLDUĞUM İÇİN YALAN SÖYLEDİM"
Söz verilen Kübra Tayfur, birlikte yaşadığı Ülker ile evli olmadığını ve 2 çocukları olduğunu belirterek, "Şikayetçi değilim. Eşim Edirne Açık Cezaevi'nde yatıyordu. 1 hafta kadar beraber kaldık, çocuklarımızla güzel zaman geçirdik. Ülker, diğer eşinden olan çocuğunu görmeye gittikten sonra dudağı patlamış bir şekilde geri geldi. Kardeşi eşimi dövmüş. Biz de tartışmaya başladık. '5 ay sonra cezaevinden çıkacaksın nasıl açıklayacaksın yüzünü cezaevindekilere' dedim. Tartışmaya başladık, beni itince çaydanlıktaki yağ üzerime döküldü. Bana saldırmadı, ben kızgın olduğum için yalan söyledim." dedi.

"3 HARFLİLER Mİ YAKTI SENİ?"
Sanık savcılıktaki ifadelerini reddedince Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horasan, "Adli Tıp Kurumu raporunda 2. ve 3. dereceden yüzde 26 oranında vücudunda yanık var. Vücudunda yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yanık var. Kendini mi yaktın? Üç harfliler mi yaktı seni? Çaydanlıkta yağ ne arıyordu?" diye sordu. Kübra Taygur  "O çaydanlığı kullanmıyorduk, ben de içine yağ koymuştum. Eşim bana o gün kahvaltı hazırlayacaktı. İçinde ne olduğunu bilmiyordu. Ben tartışma sırasında ona argo konuşunca o da bana 'Ağzını topla diyerek' beni itti. Ben ocağa doğru düştüm, ocaktakiler de üzerime düştü. Eşim de yandı. Kesinlikle şikayetçi değilim, bana saldırmadı." diye konuştu.

BAKANLIK AVUKATI ŞİKAYETÇİ OLDU
Duruşmaya katılan Aile ve Sosyal Politikalar Avukatı ise şikayetçi olduklarını belirterek "Müştekinin soruşturma aşamasında verdiği ifadeler ve Adli Tıp Kurumu'nun verdiği rapor dikkate alınsın." dedi. Heyet sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Kübra Tayfur ise tutukluluk kararını duyunca gözyaşlarını tutamadı.

İDDİANAMEDEN
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede sanık Ersin Ülker'in 15 Eylül 2019 tarihinde müşteki Kübra Tayfur'un evine izinsiz bir şekilde bıçakla girdiği belirtildi. Ülker'in çaydanlık içerisinde yağ kaynattığını ve kızgın yağı Tayfur'un yüzüne döktüğü anlatılan iddianamede Ülker hakkında "Canavarca hisle öldürmeye teşebbüs" ve "Konut dokunulmazlığını ihlal etme" suçlarından 14 yıldan 23 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.


Görüntü Dökümü:
------------------
-ARŞİV

===========================

7 -  BAKAN ALBAYRAK İ.Ü. CERRAHPAŞA REKTÖRÜNÜN ANNESİNİN CENAZE TÖRENİNE KATILDI

Cemil ÖZDEMİR-Murat SOLAK/İSTANBUL ()  İSTANBUL Üniversitesi-Cerrahpaşa Rektörü Prof. Dr. Nuri Aydın'ın annesi Ayşe Aydın için Fatih Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Cenaze törenine Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da katıldı.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Rektörü Prof. Dr. Nuri Aydın'ın annesi Ayşe Aydın tedavi gördüğü hastanede dün hayatını kaybetti. Ayşe Aydın için bugün öğlen vakti Fatih Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Törene Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan ve çok sayıda akademisyen katıldı. Törende taziyeleri Prof. Dr. Nuri Aydın ve eşi Yaşar Andelib Aydın kabul etti.  Cenaze töreninin ardıdan Ayşe Aydın'ın cenazesi Zeytinburnu Kozlu mezarlığında toprağa verildi.

Görüntü Dökümü:
------
-Cenaze töreninden görüntüler
-Bakanın görüntüsü
-Cenaze namazı
-Cenazenin götürülmesi

===========================

9- HAVLAYAN KÖPEĞE ÇARPIP KAÇTI

- O anlar kamerada


Haber-Kamera: Beyza Nur GÜLER-Feridun AÇIKGÖZ/İstanbul, SARIYER'de 9 yıldır site sakinlerinin baktığı Jason isimli köpeğe çarpan sürücü hızla kaçtı. O anlar güvenlik kamerasına yansıdı.
Sarıyer Boğaziçi Malikaneleri Sitesi'nde, site sakinlerinin 9 yıldır baktığı Jason isimli köpeğe yolda ilerleyen bir araca havladı. Köpeği fark eden sürücü buna rağmen hızla gaza bastı. Aracın çarptığı köpek yaralandı.
Site sakinlerinin yetkililere haber vermesi üzerine kanlar içindeki köpek tedavi altına alındı. Sol arka patisindeki kırık olan ve vücudunun çeşitli yerlerinde sıyrıklar bulunan köpeğin sağlık durumu günden güne iyiye gidiyor. Site sakinlerinin Jason'a çarpıp kaçan sürücü hakkında suç duyurusunda bulunacağı öğrenildi. 

"ÇARPTIĞI GİBİ KAÇTI GİTTİ"
Site görevlisi Erdal Ateş yaşananları şu sözlerle anlattı: 
"Ağaç buduyorduk burada o sırada. Sesin gelmesi üzerine dışarıya çıktık, bir aracın köpeğe çarpıp kaçtığını gördük. Belediyenin evde hizmet aracıydı. O kaçtıktan sonra biz güvenliğe bildirdik, çıkmıştı siteden. Daha sonra plakasını falan aldık, bildirdiler. Veteriner çağırdık, bakıma aldılar. Veterinere götürüp tedavisini yaptılar daha sonra getirdiler. Ayağını ezmiş geçmişti, ayakları, ağzı burnu kan içindeydi. Şu an ayağı sakat, uzun bir süre düzgün yürüyemeyecek. Umarım çabuk iyileşir. Kaçmak yerine durup hayvanı götürse daha iyi olurdu ama maalesef sitenin içinde çok süratli bir şekilde, arkasına bakmadan çekip gitti. Araç aşağıdan çok süratli geliyordu, köpek biraz havlayınca çarptığı gibi kaçtı gitti." 

2 AYA KADAR ESKİ HAYATINA GERİ DÖNEBİLECEK
Jason'ın tedavisini yapan Veteriner Temel Kanak ise, "Cuma günü yaşanan trafik kazası sonucunda belediye ekipleri ile birlikte köpeği yakalayıp burada kontrollerini yaptık. Ayak parmaklarında kırık var yalnız aynı zamanda ayağın üzerinde ve kuyrukta ufak tefek sıyrıklarımız mevcut. Çok ciddi bir travması söz konusu değil. Yaklaşık 1-1,5 aylık bir süre içinde toparlanacağını düşünüyoruz. Genel durumu ve özel yaşam alanını çok fazla değiştirmemek adına kendi kulübesinde istirahat edebileceğini kararlaştırdık. Her gün haberleşiyoruz hasta sahipleriyle. Kuvvetle muhtemel 2 aydan itibaren rahatlayıp eski hayatına geri dönecek" dedi. 

Görüntü Dökümü:
-------------------------- 
-Güvenlik kamerası görüntüleri
-Site sakini ile röp.
-Jason'ın görüntüleri
-Muhabir anonsları(Beyza Nur Güler)
-Veteriner ile röp.
-Genel ve detay 

==================

10- ÜSKÜDAR TEM BAĞLANTI YOLUNDA KAMYONET TIR'A ARKADAN ÇARPTI

Haber-Kamera: Murat KORKMAZ-Çağrı ÇALIŞKAN / İSTANBUL () ÜSKÜDAR'da önündeki TIR'a çarpan kamyonetteki sürücü ve yanındaki kişi yaralandı. İtfaiye ekipleri tarafından kurtarılan yaralılar, tedavi altına alınırken, TIR sürücüsü ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü.
Kaza saat 13.00 sıralarında Üsküdar, Altunizade TEM Bağlantı yolu Ankara istikametinde meydana geldi. İddiaya göre 34 DL 9405 plakalı kamyonetin sürücüsü H.Ç önünde giden Aleg Golıçkin'in kullandığı EM 3730 50 plakalı TIR'a arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle geri geri sürüklenen kamyonet bariyerlere çarparak durdu. Olayı gören diğer sürücüler kamyonetteki yaralılara yardım etmeye çalıştı. Kamyonette bulunan yolcu İ.B çevredeki vatandaşlar yardımıyla çıkartılırken sürücü H.Ç şoför kısmında sıkıştı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kamyonet içerisinde sıkışan sürücüyü itfaiye ekipleri kurtararak sağlık ekiplerine teslim edildi.  Olay yerinde ilk müdahalesi yapılan yaralılar çevre hastanelere kaldırıldı. 
Görgü tanığı,  "Köprüden çıktık. Ankara istikametine giderken tam virajı döndüğümüz sırada kamyon TIR'a arkadan çarptı. Çarptıktan sonra hızlı bir şekilde geri geri geldi. Bariyerlere vura vura geldi, en sonunda durdu. Kamyonet çalışır vaziyette hiç durmadı. Sürücü, 'yardım edin, ölmek istemiyorum.' diye yardım istedi. Biz de arkadaşlarla hep beraber toplandık. Adamı çıkartmaya çalıştık. Çıkartamadık.  Kamyonet içerisinde iki kişi vardı. Biri sağ taraftan çıktı. Diğerini çıkartamadık. İtfaiye yardımıyla çıkartabildik. Şoförün durumu ağır gibiydi." dedi.
Kaza sebebiyle yolda trafik yoğunluğu oluştu. TIR sürücüsü Aleg Golıçkin ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü.

Görüntü Dökümü:
------------------
-Sıkışan sürücünün kurtarılması
-Ambulansa yüklenmesi
-Görgü tanığı ile röp
-Polis ekiplerinden görüntü
-İtfaiye ekiplerinden görüntü
-Genel ve detay görüntüler


 ======================
 
11 - STRUMA GEMİSİNDE HAYATINI KAYBEDENLER SARAYBURNU'NDA ANILDI 

-İkinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul açıklarında batırılan "Struma" gemisinde hayatını kaybedenler için Sarayburnu'nda anma töreni düzenlendi.

Haber : Semih ÇALIŞKAN - Osman BAKIR / İSTANBUL, İkinci Dünya Savaşı yıllarında ülkelerindeki zulümden kaçan 768 Yahudi'nin bulunduğu "Struma" adlı geminin, 24 Şubat 1942'de Karadeniz'de batırılmasının 78'inci yıldönümü nedeniyle anma töreni düzenlendi. Sarayburnu Limanı'nda düzenlenen anma törenine İstanbul Vali Yardımcısı Hülya Kaya, Türkiye Hahambaşısı Rav İsak Haleva, başkonsoloslar, Türk Yahudi cemaati mensupları ve uluslararası kuruluşların temsilcileri katıldı.

"DERİN BİR ACIDIR"
1942'de yaşanan Struma gemisi olayının derin bir acı olduğunu ifade İstanbul Vali Yardımcısı Hülya Kaya, şu mesajları verdi: 
"Türk insanı için izleri hiçbir zaman silinmeyecek olan bu travma, İkinci Dünya Savaşı'nın en karanlık günlerinde ve 70 gün süreyle ilgili devletler nezdinde sergilediğimiz çabaların akim kalışını hatırlatan derin bir acıdır. Nazi rejimi ve işbirlikçileri tarafından, kimlikleri sebebiyle, 6 milyonu Yahudi, 11 milyondan fazla insanın öldürüldüğü Holokost, insanlık tarihinde kara bir lekedir. Bu acı tecrübenin bir daha tekrarlanmaması için yerine getirmemiz gereken ödev, yalnızca hatırlamak değil,  tarihten ders çıkarmak ve bunu uygulamaya geçirmektir. Dünyanın her yerinde tehlikeli bir şekilde yükselişe geçen aşırı akımlar; Antisemitizm, İslamofobi, yabancı düşmanlığı ve ırkçılık, uluslararası toplumun üzerine düşeni yeteri kadar yerine getirmediğini gösteren uyarı işaretleridir. Küresel barış ve huzura tehdit oluşturan bu aşırılıklarla etkin şekilde ve gecikmeksizin mücadele edilmesi ve uluslararası toplumun işbirliği içinde hareket etmesi şarttır."

"UMUTLAR 23 ŞUBAT 1942'DE SÖNDÜ"
Törende konuşan Hahambaşılık Vakfı Danışmanı Metin Delevi, Struma'da hayatını kaybedenlerin yaşadıklarını anlattı. "Gelecek günlerin daha da kötü olacağını gören Romen Yahudileri kendilerine çıkış yolları arıyordu" diyen Delevi şunları söyledi: 
"Amaçları, İstanbul üzerinden Filistin'e ulaşabilmekti. 78 yaşında, hayvan taşımacılığı yapmış, en fazla 200 kişi alabilecek Struma gemisi, bilet ücretlerini ödeyebilen 800 kişi için bir umut yolu oldu. 14 saatlik yol 3 günde kat edilerek İstanbul'a varıldı. Gemi, taşıyabileceğinden çok daha fazla yolcu almıştı, gereksinimler karşılanamıyordu; hava soğuk ve motorları bozulmuştu. Ancak yolcuları burada başka bir kötü sürpriz bekliyordu: ne İngiltere ne de Almanya yolculuğun devamına geçit veriyordu, üstelik Romanya da onları geri istemiyordu. 70 günlük bekleyiş başladı. Yardım çığlıklarına, Kızılay ve İstanbul Yahudileri gıda taşıyarak bir nebze cevap vermeye çalıştı. Bunlara henüz 14 yaşında olan babam da dâhildi. Hala, hissettiği çaresizliği anlatır. Umutlar 23 Şubat 1942'de söndü. Motorları çalışmadığı için gemi römorkörler tarafından Şile açıklarına çekilip bırakıldı. Ertesi sabah, bir Rus denizaltısının torpili geminin, içindeki 768 yolcusuyla birlikte Karadeniz'in soğuk sularına gömülmesine neden oldu. Struma'yı batıran Rus SC 213 denizaltısı tek bir cümleyle faciayı üstlerine duyurdu. 24.2.1942 sabahı korumasız vaziyetteki düşman gemisine rastladık. Gemi 1118 metreden başarıyla torpidolandı ve batırıldı. Genç subaylar, gemi komutanı ve astsubaylar ve torpidoyu ateşleyen kızıl filo denizcileri cesaret örneği sergilemişlerdir."
"Anma törenlerinin önemli bir amacı vardır: Benzer olayların tekrar yaşanmaması için gerekli derslerin alınması" diyen Metin Delevi törendeki konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: 
"Yarın, aldığımız bu dersleri uygulayacak mıyız? Yarın, tüm dünyada yaşanan, antisemitizm, islamofobya, yabancı düşmanlığında özetle ötekileştirme ve inkârcılıkta azalma görecek miyiz? Maalesef hayır. 2015 yılında yaşanan, benzer bir umut yolculuğunda hayatını kaybeden 3 yaşındaki Suriyeli Aylan Kurdi'nin görüntüsü hala gözlerimizin önünde. Her gün dünyanın değişik noktalarında ırkçı olaylar yaşanıyor. "Bir daha asla" demek yeterli olmuyor. Bu nedenle anma törenlerini destekleyici eğitimlerle beslemek gerekiyor."

DENİZE ÇELENK BIRAKILDI, KARANFİLLER ATILDI
Törenin ardından Struma gemisinde hayatını kaybedenler anısına Türkiye Hahambaşısı Rav İsak Haleva dua okudu. Tören denize çelenk bırakılması ve karanfillerin atılmasıyla sona erdi.
 
Görüntü Dökümü 
-----------
-Törenden görüntüler
-Denize çelenk bırakılması ve karanfil atılması
-Katılımcılardan görüntüler
-İstanbul Vali Yardımcısı Hülya Kaya'nın konuşması
-Hahambaşılık Vakfı Danışmanı Metin Delevi'nin konuşması
-Muhabir anonsu (Semih Çalışkan) 


12 - ÜMRANİYE'DE MİNİBÜSÜN ÖZEL HALK OTOBÜSÜNE ÇARPTIĞI KAZA KAMERADA

Haber-Kamera Murat KORKMAZ İstanbul  
Ümraniye'de minibüs ile özel halk otobüsünün çarpışması güvenlik kamerasına yansıdı
Kaza Ümraniye Altınşehir Mahallesi'nde yer alan Acısu Caddesi'nde geçtiğimiz cuma akşamı meydana geldi.
Beykoz-Kadıköy seferine devam eden özel halk otobüsüne ara sokaktan çıkan O.S.'nin  kullandığı minibüs çarptı. Kazada minibüs sürücüsü yaralandı. Otobüsteki yolcular kazayı şans eseri yara almadan atlattı. 
Yapılan incelemede O.S.'nin 2.14 promil alkollü olduğu öğrenildi. Kaza anı bir işyerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

Görüntü Dökümü 
--------
-güvenlik kamerası 
-genel ve detay 

İSTANBUL- SOĞUĞA ALDIRMADAN BOĞAZ'IN BUZ GİBİ SULARINDA YÜZDÜLER

Zeki GÜNAL/İSTANBUL,() Ünlü bazı isimlerin de aralarında bulunduğu grup 17 haftadır her pazar günü soğuk, yağmur, kar, kış demeden İstanbul Boğazı'nda denize giriyor. Kendilerine "Bugün günlerden Pazar aman değmesin nazar"  adını veren grup dün de buz gibi soğuk denizde kulaç attı.
İstanbul'da 5 ay önce yaptıkları bir sosyal sorumluluk projesine dikkat çekmek için İstanbul Boğazı'nda denize giren ünlü isimlerin de aralarında bulunduğu grup,  yüzme etkinliğini her pazar günü tekrarlıyor.  Kışın ortasında, soğuk havada dün denize atlayan iş insanı Lütfü Sapmaz, Afrikalı Ali olarak tanınan radyocu Ali Şentürk, iş insanı Tamer Köseoğlu, Organizatör Mustafa Bozkurt, işletmeci Mert Güler, işletmeci Taner Acarkaya ve işletmeci Lütfü Ayan denize girenler arasındaydı. Mert Güler'in Ateş adındaki kurt köpeği de denize atlayıp yüzerken renkli görüntüler oluştu.
Şair Ahmet Selçuk İlkan, Türkiye'nin tek Avrupa gol kralı altın ayakkabı sahibi eski futbolcu Tanju Çolak, sinema oyuncusu Şenol İpek ve  sanatçı  Oktay Ertuğrul da denize giren grubun yanında bulunarak coşkuya ortak oldular.

"BUZLU SUYA ATLAMIŞ GİBİ TİTRİYORUZ"
Afrikalı Ali olarak tanınan radyocu, Ali Şentürk "Biz yaz bitimi itibari ile bugün günlerden Pazar aman değmesin nazar grubu olarak denize giriyoruz. Hava soğuk deniz sıcak oluyor diyorlar ama ben buna katılmıyorum. Deniz suyu havadan daha da soğuk, şu an buzlu suya atlamış gibi hisse kapıldık ama biz bunu alışkanlık haline getirdik şu an titriyoruz ama her pazar günü İstanbul'da denize giriyoruz. Sağlıklı olduğu söyleniyor ve biz bu etkinliği sürdürmeye devam ediyoruz. Aralık ve Ocak aylarında da denize girdik ama şu an deniz daha da soğuk, su sıcaklığı eksi derecelerde" dedi.

"SOSYAL SORUMLULUK HAREKETİNE DÖNÜŞTÜ"
İş insanı Lütfü Sapmaz "Ekip olarak bugün bayağı bir zorlandık, çünkü herkesin yorumu su sıfır derece falan değil eksi 10 derece civarı bayağı bir buz kestik. Neden giriyoruz? 5 ay önce başladığımız bu etkinlik fenomen haline geldi. Dostlarımız ve çevremiz bizi takip etmeye başladı. Biz de bu dikkat çekme olayında mesajlar vermeye başladık. Sosyal sorumluluk adına, zaman zaman şehit aileleri ve gazilere yardımcı olmak adına Şenol İpek liderliğinde ihtiyaçlarını giderme noktasında bunu fark eden dostlarımız yardımcı oldular ve dolayısıyla sosyal sorumluluk hareketine dönmüş durumda" diye konuştu.

"EN ÖNEMLİSİ SOSYAL SORUMLULUK TARAFI"
Oyuncu Şenol İpek, "Su oldukça soğuk, Şubat ayındayız Ocak ayında da denize girildi. İnanılmaz soğuk ama boğazın ne kadar temiz ne kadar güzel olduğunu  İstanbul'un her açıdan ne kadar iyi olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Tabii sosyal sorumluluk tarafları da var bunun. En önemli tarafı da o, etkinliğe her yönüyle bir anlam kazandırmaya çalışıyoruz" dedi.

"ŞUBAT AYINDA DENİZE GİRMEK HERKESİN HARCI DEĞİL"
Eski futbolcu Tanju Çolak "Ben girmek için hamle yaptım ama son anda vazgeçtim çünkü çok soğuktu. Bu havada denize giren arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Bu ekibin içinde bulunmak beni mutlu ediyor. Şubat ayında denize girmek her babayiğidin harcı değil alkışlıyorum" dedi.

"BUZ GİBİ SU, YÜREKTEN KUTLUYORUM"
Şair, Ahmet Selçuk İlkan "Ben grubu haftalardır sosyal medyadan takip ediyordum. Gerçekten hayranlık duyuyordum. Bugün davet ettiler ve onları alkışlamak adına geldim. Gerçekten büyük bir kahramanlık buz gibi su, ben bu halde bile üşürken onların bu cesaretini alkışlıyorum. Hem denizi hem de yaşamı sevdirmek adına yaptıklarını yürekten kutluyorum" diye konuştu.

Görüntü dökümü
------------------
-Grubun denize atlaması
- Mert Güler'in Ateş adındaki kurt köpeğinin denize atlayıp yüzmesi
-Gruptakilerle röportajlar
- Afrikalı Ali olarak tanınan radyocu, Ali Şentürk ile röportaj
- İş insanı, Lütfü Sapmaz ile röportaj
- Oyuncu, Şenol İpek ile röportaj
- Eski futbolcu, Tanju Çolak ile röportaj
- Şair, Ahmet Selçuk İlkan ile röportaj
-Genel ve detay görüntüler