17 SANIĞIN SAVUNMASI TAMAMLADI

15 Temmuz'da Ankara Gölbaşı'ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı ele geçirmek isteyen darbeci askerlerin yargılandığı davanın 2'nci gününde, 17 sanığın savunması tamamlandı. Öğle sonu sorgusu yapılan sanıklardan astsubay Engin Sevinç, savcılıkta verdiği FETÖ ile irtibatlı olduğu yönündeki ifadesinin işkence alındığını iddia ederek kabul etmedi. Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar, müşteki ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmanın öğlenden sonraki oturumunda söz alan Astsubay Engin Sevinç, savcılıkta verdiği ifadesinde, 'görev yaptığı yerlerde FETÖ üyelerinin kendisiyle irtibat kurduklarını 14 Temmuz'da Murat adlı FETÖ abisinin kendisini arayıp görüşmek istediği' yönündeki ifadesini işkence altında verdiğini iddia ederek, "Bu yöndeki ifademi kabul etmiyorum. İfademi işkence altında verdim. İsim isim sordular. 'Tanımıyorum' deyince elektrik verdiler. Bu ifade tamamen işkence altında alınmıştır ve hayalidir. Ben daha önce bu yapıyla hiç ilişki içinde olmadım" dedi. Engin, Albay Ümit Bak'ın listesinde adı olduğu için tutuklandığını belirterek, suçlamaları kabul etmedi ve tahliyesini istedi.

SANIKLARIN İÇİNDEKİ EN KIDEMLİ ASKER KURMAY ALBAY BOZÇAL DA SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

2'si firari 69 sanık arasına TSK'dan ihraç edilmeden önce rütbesi en kıdemli olan Kurmay Albay Ertuğrul Bozçal ifadesinde suçlamaları kabul etmedi. Darbe girişimi döneminde pasif görevde olduğunu ve bir sonraki Yüksek Askeri Şurada terfi beklentisi içindeyken bu olayların yaşandığını söyleyen Bozçal, "15 Temmuz günü normal mesaime geldim. Saat 17.00 sıralarında birlikten ayrıldım. Ertesi gün eşim ve çocuklarımı almak için Uşak'a gitmeyi planlıyordum. Ancak televizyonlarda başbakanın açıklamalarını ve darbe girişimi haberlerini öğrenince erkenden eşimi ve çocuklarımı almak için saat 10.00 sıralarında yola çıktım. Sabah Uşak'a vardım, eşimle durumu değerlendirip Ankara'ya dönme kararı aldık" dedi.

Bu süreçte karargaha hiç gitmediğini, 16 Temmuz'da ÖKK komutanına ulaşıp emirlerini beklediğini ve karargaha gelebileceğini söylediğini belirten Bozçal, "Gerek olmadığı söylendi. Pazartesi günü mesaiye gittiğimde nizamiyede istihbarat şubede sorgulandım ve gözaltına alındım. Üsteğmen Sezgin Güney'in listesinde ismim geçtiği için gözaltına alındığımı öğrendim. Bu listenin neden yazıldığıyla ilgili bir bilgim yok. Sezgin Güney'in tanımıyorum.

İddia edildiği gibi listede adı geçtiği söylenen kişilerle hiç bir şekilde toplantı yapmadım, toplantılara katılmadım. Olay günü bilgi almak dışında kimseyle telefon irtibatı kurmadım, kimseden emir almadım. Bilgi almak için de rütbe olarak binimle aynı olan Ümit Bak'ı aradım. Darbe girişimi içinde bulunmadım ve herhangi bir terör örgütüyle de ilişkim olmadı. Olsaydı zaten dosyada maddi deliller olurdu" diyerek suçlamaları kabul etmedi.

8-9 KEZ HAVAYA ATEŞ AÇTIM

Olay günü nizamiyede nöbetçi olan Uzman Çavuş Fahri Ersoy da, 15 Temmuz saat 22.00'da nöbeti devraldığının belirterek, gözaltına alınana kadar nizamiyede yaşananları ayrıntılı bir şekilde anlattı. Bu süreçte kendilerine İstanbul ve Ankara'da büyük terör saldırıları olacağını, Özel Kuvvetlere de saldırı düzenlenebileceği yönünde bilgi verildiğini söyleyen Ersoy," Görev yerini terk etmeme emri verildi. Ben ve nizamiyede bulunanlar verilen emirleri uyguladık. Kimin dost kimin düşman olduğunu orada o kadar rütbeli subay varken biz nereden bilebilirdik" dedi. Mahkeme başkanının çatışmalar sırasında silah kullanıp kullanmadığı yönündeki soruya Ersoy, "Ateş açtım, ancak uyarı amacıyla 8-9 kez havaya ateş ettim. Hiç kimseyi gözeterek ateş açmadım" dedi. Duruşma yarın sanık sorgularıyla devam edecek.

Haber: Özkan ARSLAN / ANKARA, ()