"TÜM İKAZLARIMIZA RAĞMEN BU REFERANDUMUN YAPILMASI HALİNDE TÜRKİYE, İKİLİ VE ULUSLARARASI ANLAŞMALARDAN DOĞAN HAKLARINI MAHFUZ TUTAR" 

"IKBY YÖNETİMİ, VAKİT VARKEN REFERANDUM KARARINDAN VAZGEÇMEYE DAVET EDİLMİŞTİR. BU TAKDİRDE, IRAK MERKEZİ HÜKÜMETİ İLE IKBY ARASINDAKİ MESELELERİN GÖRÜŞMELER YOLUYLA VE ANAYASAL TEMELDE ÇÖZÜME KAVUŞTURULMASI İÇİN TÜRKİYE'NİN ELİNDEN GELEN KATKIYI YAPMAYA HAZIR OLDUĞU KAYDEDİLMİŞTİR" 

MGK sonrasında yapılan yazılı açıklamada, "IKBY'NİN 25 Eylül 2017 tarihinde düzenleyeceğini açıkladığı referandumun gayrimeşru niteliği ve kabul edilemezliği bir kez daha belirtilmiştir. Tüm ikazlarımıza rağmen bu referandumun yapılması halinde Türkiye, ikili ve uluslararası anlaşmalardan doğan haklarını mahfuz tutar" denildi. 

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) sonrasında yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "İç ve dış güvenlik meseleleri tüm boyutlarıyla ele alınmış, başta FETÖ/PDY, PKK/PYD-YPG ve DEAŞ olmak üzere, ülkemizin millî güvenliğini tehdit eden tüm terör örgütlerine yönelik olarak kurulumuzca daha önce tavsiye edilen tedbirler gözden geçirilmiş ve mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği ifade edilmiştir. 

IKBY'NİN DÜZENLEYECEĞİ REFERANDUMUN GAYRİMEŞRU NİTELİĞİ BİR KEZ DAHA BELİRTİLMİŞTİR
IKBY'nin 25 Eylül 2017 tarihinde düzenleyeceğini açıkladığı referandumun gayrimeşru niteliği ve kabul edilemezliği bir kez daha belirtilmiştir. 

TÜRKİYE'NİN MİLLİ GÜVENLİĞİNİ DOĞRUDAN TEHDİT EDEN BU ADIM
Türkiye'nin milli güvenliğini doğrudan tehdit eden bu adımın, Irak'ın siyasi birliği ve toprak bütünlüğü ile birlikte, bölgenin barış, güvenlik ve istikrarı için de tehdit oluşturan vahim bir yanlış olduğu kuvvetle vurgulanmıştır. 

IKBY YÖNETİMİ, VAKİT VARKEN REFERANDUM KARARINDAN VAZGEÇMEYE DAVET EDİLMİŞTİR
IKBY yönetimi, vakit varken referandum kararından vazgeçmeye davet edilmiştir. Bu takdirde, Irak merkezi hükümeti ile IKBY arasındaki meselelerin görüşmeler yoluyla ve anayasal temelde çözüme kavuşturulması için Türkiye'nin elinden gelen katkıyı yapmaya hazır olduğu kaydedilmiştir. Kuzeyiyle birlikte tüm Irak'ın; Araplar, Kürtler, Türkmenler, Ezidiler, Keldaniler, Süryaniler ve diğer toplumsal gruplardan oluşan çoğulcu yapısının, ancak ülkenin toprak bütünlüğü temelinde korunabileceği belirtilmiştir. 

TÜRKİYE'NİN YANISIRA, BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GÜVENLİK KONSEYİ'NİN DE KABUL ETMEDİĞİ BU YANLIŞTA ISRAR EDİLMESİ
Türkiye'nin yanısıra, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, uluslararası toplum ve Irak merkezi hükümetinin de kabul etmediği bu yanlışta ısrar edilmesi halinde, Kuzey Irak'la birlikte bölgemizin tamamına zarar verecek vahim sonuçların ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğu ifade edilmiştir. 

TÜRKİYE, İKİLİ VE ULUSLARARASI ANLAŞMALARDAN DOĞAN HAKLARINI MAHFUZ TUTAR
Tüm ikazlarımıza rağmen bu referandumun yapılması halinde Türkiye, ikili ve uluslararası anlaşmalardan doğan haklarını mahfuz tutar. 
kamuoyunun bilgisine saygıyla sunulur." 


ANKARA ()