ATILIM Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Doruk Doğu, üzerinde çalıştıkları 'Elekto katalitik amonyak üretimi' projesi ile daha güvenli ve çevre dostu bir şekilde kimyasalları sentezlemeyi hedeflediklerini söyledi.
Atılım Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Doruk Doğu, çeşitli yöntemlerle birçok kimyasalın sentezlendiğini söyledi. Doğu, amonyağın dünyada en çok üretilen kimyasallar arasında yer aldığını, tekstil, tarım, temizlik malzemeleri ve enerjiye kadar birçok alanda kullanıldığını kaydetti.
'DAHA ÇEVRECİ BİR ÜRETİM'
Amonyağın çok enerji gerektiren ve yüksek basınç isteyen bir şekilde üretildiğini belirten Dr. Doğu, "Bizim önerdiğimiz ise, atmosferik koşullarda yüksek basınç gerektirmeden bu sentezi yapmak ve bu şekilde enerji olarak daha efektif bir yöntem ile amonyağı sentezlemektir. 'Elekto katalitik amonyak üretimi' projesi ile amonyak sentezi daha güvenli hale gelecek. Enerjiden de büyük oranda tasarruf sağlayacak olan projeyle maliyet düşmüş olacak. Amonyak sentezinde şu anki yöntemde çok basınç gerekiyor. Üzerinde çalıştığımız proje ile basınç daha az gerektirdiği için oran 300'de 1'ine inecek. Enerji tasarrufunun yanı sıra amonyak üretimi için gerekli olan hidrojeni de petrol ürünleri yerine sudan elde ederek, karbon salınımını azaltıp, daha çevreci bir üretim hedeflemekteyiz" dedi.
Doğu, yine elektrokatalitik olarak karbondioksit ve sudan sentez gazı üretmeye çalıştıklarını da ifade ederek, "Sentez gazı hem bir yakıt hem de amonyak da dâhil olmak üzere çeşitli kimyasal ve ürünlerin üretiminde kullanılıyor. Bu yöntemle iklim değişikliğinin başlıca sorumlularından karbondioksiti kullanarak, hem atmosferdeki karbondioksit miktarını düşürebilecek hem de değerli bir ürün çıkartacak bir teknoloji geliştirmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
'LABORATUVAR KURMAK İÇİN BAŞLANGIÇ BÜTÇESİ VERİYOR'
'Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı' kapsamında Türkiye'ye dönüş yaptığını kaydeden Dr. Doğu, programın oldukça önemli olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Aslında yurtdışında çalışıp, ülkemize geri dönmek isteyen birçok Türk araştırmacı var. Bu program o kişileri bir olanak sağlamış oluyor. En önemli yardımı, bir araştırma fonu sağlıyor. Türkiye’de laboratuvar kurmak için başlangıç bütçesi veriyor. Ben şu anda laboratuvarımı kurmaya başlamış durumdayım. Normalde bir akademisyenin ülkeye döndükten sonra yeniden fon bulup, laboratuvar kurması oldukça vakit alan proseslerdir. Ancak bu program sayesinde çok hızlı bir şekilde bunlar gerçekleştirilebiliyor ve birçok engel ortadan kalkmış oluyor. Bunun yanı sıra 5 kişiye kadar doktora öğrencisine burs veriyor. Bu hem laboratuvarın işlemesi hem de akademisyenin akademik hayata hızlı girişini sağlıyor. Aynı zamanda ülkemiz için her öğretmen başına doktora öğrencisi yetişmesi ve ülkenin akademik açıdan genel olarak ilerlemesine katkı sağlıyor. Bu açıdan oldukça önemli ve öncü bir programdır. Bu sayede birçok akademisyen ülkemize dönmeye başladı."