CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde çalışma ofislerinde bulunan dinleme cihazlarına ilişkin açılan davada bilirkişi olarak görev yapan TOBB Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tevfik Demir’in “herhangi bir deney ve cihazlar üzerinde inceleme yapmadan” rapor hazırladığı ortaya çıktı. Duruşmada ofisteki böcek araması sırasında hazır bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başdanışmanı Mustafa Varank da tanık olarak ifade verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde kullandığı çalışma ofislerinde bulunan dinleme cihazlarına ilişkin davaya Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam edildi. Dünkü duruşmaya firari 5 sanık polis katılmazken aralarında TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz’ında bulunduğu 8 sanık hazır bulundu.

FİRARİ POLİSLER SIRBİSTAN’DA

Duruşmanın hemen başında Erdoğan’ın avukatı Ali Özkaya söz alarak, firari sanık polisler Sedat Zavar ve Enes Çiğci’nin Türkiye’nin Sırbistan Büyükelçiliği’ne başvurarak eşleri için pasaport başvurusunda bulunduğunu bu nedenle haklarında uluslararası yakalama kararı çıkartılmasını talep etti. Daha sonra tanıkların dinlenilmesine geçildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı Mustafa Varank ifadesinde, dönemin Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala’nın MİT müsteşarı Hakan Fidan’la yaptığı görüşmenin ardından, Erdoğan’ın kullandığı ofislerde MİT ekibi tarafından arama tarama faaliyetinin yapılmasını görüştüklerini anlatarak, şöyle konuştu :

BÖCEK ARAMASI TALİMATI ALA’DAN

“Herhangi bir ihbar yoktu, bir şüpheli durum olup olmadığını da bilmiyorum. Müsteşar bey dikkatli bir kişidir. MİT ekibini arama tarama yapması fikrini Cumhurbaşkanımıza arz etmişler. Cumhurbaşkanımız bana, MİT ekibinin başında bulunmam için talimat verdi. Cumhurbaşkanımızın o dönemde ameliyatı vardı, fırsat olduğu vakit MİT’e bu işin yapılabileceğini söyledim..

MİT EKİBİ KÜTÜPHANE ODASINDA BULDU

Sayın Cumhurbaşkanımızın evinin altındaki kütüphanesi çok sık kullandığı bir yer değildi ama devletin güvenliği açısından çok mahrem görüşmeleri yaptığı bir yer olduğunu söyleyebilirim. Bu görüşmelerin içeriğini ve katılımcılarını ancak üç dört kişi bilebilir.

EMRİ CUMHURBAŞKANIMIZ VERDİ

Ben adli makamlara karşı sorumlu değilim. Bize bu emri veren Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanlık Müsteşarımızdı. Biz bulduktan sonra gerekli yerlere haber verdik. Bir Başbakanın ofisinde dinleme cihazı çıkması casusluk faaliyetidir. Arama ve tarama faaliyeti adli soruşturma veya delil toplam değil bir nevi teftiş amacıyla gittik.

KAMERA KAYDI NEDEN ALINMADI

Ben soruşturma makamı değilim, araştırma yapmadım. MİT ekibi ya da Başbakanlık Koruma kayıtlarla ilgilenmiş midir, bilmiyorum. Denetim amacıyla yapıldı. Müsteşar beyin sonuna kadar gidelim dediğini biliyorum.

“DÖNEMİN BAŞBAKANI” GERGİNLİĞİ

Şüpheli avukatların sanık Varank’a sorularını yöneltirken, “dönemin başbakanı” ifadesini kullanması gerginliğe neden oldu. Erdoğan’ın avukatı Ali Özkaya söz alarak sanık avukatlarının “dönemin başbakanı” ifadesini kullanılmasını isteyerek “Dönemin başbakanı ifadesi özel bir ifade. Dönemin Başbakanı ifadesini kullananlar Silivri’de bulunuyor, kullanılmasın” dedi.

FİDAN BİR ŞEYLER YAPACAKSINIZ

Böcek araması yapan MİT ekibinin başında bulunan MİT görevlisi Basri Aktepe de, Müsteşar Hakan Fidanın kendilerine “Sizi başbakanlıktan arayacaklar o arkadaşlar bazı işler yapacaksınız” şeklinde talimat verdiğini anlatarak, “Yapılacak iş konusunda bilgimiz yoktu. Hazırlığımızı yaptık. 10-15 gün sonra özel kalemden aranarak Mustafa Varank Bey’in telefon numarası verildi. Subayevleri’ndeki konuta vardığımızda Sayın Varank’ı aradım ve arama çalışmalarına başladık” dedi.

CİHAZ KRİPTOLU

Aktepe ifadesinde bulunan dinleme cihazlarının kriptolu olduğunu da tespit ettiklerini belirterek, “Uzaktan yönetilen çok profesyonel bir cihazdı. ‘Uluslararası boyutu olabilir’ diye düşündük. Sonuçta Başbakan... Cihazın nereden alındığı, nerelerde satıldığına dair incelemeler, bazı yazışmalar yaptık. Hemen kırmadık, cihazı sökerek müsteşarımıza gösterdik. Ondan sonra laboratuvar ortamında yapılan çalışmalarda cihazın kriptolu olduğu ortaya çıktı” dedi.

FAZLA FİLM İZLİYORLAR

Sanık avukatlarının dinleme cihazı sökülmeyerek, yalancı sinyal gönderilerek, alıcısının tespit edilmesinin mümkün olup olmadığı sorusuna da Aktepe, ““Herhalde çok fazla film seyrediyor. Bu yönde bir istihbarat operasyonu var mı bilmiyorum. Böceklerin menşei konusunda ulaştığımız hiçbir şey yok” değerlendirmesinde bulundu.

BİLİMSEL DENEY YAPTIM

Duruşmada, dinleme cihazların ne zaman konulmuş olabileceğine ilişkin bilirkişi raporu hazırlayan TÜBİTAK görevlisi Hamza Turhan da dinlendi. Turhan ifadesinde, rapor hazırlanması 2012 yılında iki parça halinde parçalanmış priz örneği geldiğini bu prizlerdeki slikon maddesini inceleyerek, cihazların ne zaman konulmuş olabileceği konusunda görüşü sorulduğunu, kendisinin de bilimsel deney yaparak böceklerin 4-5-6-8 Aralık tarihinde konulmuş olma ihtimali bulunduğu yönünde rapor sunduğu aktardı.

DENEY YAPMADIM, TAHMİNDE BULUNDUM

Turhan’ın raporunu inceleyerek bir rapor hazırlayan TOBB Üniversitesi Makine Mühendisi Bölümü Öğretim Görevlisi Tevfik Demir’in açıklamaları ise şaşkınlık yarattı. Demir, bulunan dinleme cihazlarının örneğini kendisine gönderilmeden, herhangi bir deney yapmadan kendi imzası bulunan raporu hazırladığını belirterek, “Ben tahminimi ifade ettim. Böyle olabileceğini ifade ettim. Ben tahmin de bulundum. Deney yapma imkanımız yoktu” dedi.

3 POLİSE TUTUKLAMA KARARI

Mahkeme yapılan savunmaların ardından halen firarda bulunan Sedat Zavar, İlker Usta ve Serhat Demir “kaçak” durumunda bulunduğu tespitinde bulunarak haklarında tutuklama kararı vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.